Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/802 E. 2018/1901 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/802 Esas
KARAR NO : 2018/1901 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2016
NUMARASI : 2015/373 E., 2016/899 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı firmadan 31/12/2011 tarihinde Audi A6 2.O TDI 177 HP Multitronic (…) marka araç satın aldığını, henüz bir yıllık süre dolmadan motorun arıza yaptığını ve garanti kapsamında komple değiştirildiğini, aracın full life şeklinde uzun süreli garanti kapsamında olduğu ancak yeterli açıklamanın yapılmadığını, bunun da kötü niyetin göstergesi ve gizli ayıbın delili olduğunu, daha sonra 22/10/2013 tarihinde depo kapağının açılmaması, jantlarda boya atması, arka tampon sol kısmında boya atması nedeni ile serviste depo kapağı, depo kapak servo motoru, 4 kapı krom cam çıtaları, dış boya değiştirilerek tamir edildiğini, 02/08/2014 tarihinde direksiyonun sertleşmesi nedeni ile yolda kalındığı ve çekici ile servise gidildiğinde direksiyon kutusunun arızalı olduğu belirtilerek, değişiminin yapıldığını, 19/12/2014 tarihinde ise ön ısıtma arıza ikazı ve motor arıza ikazının sürekli yanması nedeni ile servise gittiklerini, motor değişiminin yapıldığı, 28/12/2014 tarihinde Bursa yetkili servisinin motor arıza, kızdırma ikazı ve aracın 20 km üzerine çıkmaması şikayeti ile inceleme tespit onarım amacı ile aracın teslim edildiğini ve aracın 21/01/2015 tarihinde teslim edildiğini, bu sürede aracın şanzımanı sökülerek motor devir dişlisinin değiştirildiği, uzun yol testi yapıldığında arızanın tekrar ettiğinin görüldüğünü, aracın yapılan onarımlar ve değişimler neticesinde arızalarının giderilmiş olduğu varsayılsa da birçok parçanın değişmesi nedeni ile aracın orjinal halini kaybettiğini, davacının araca olan güveninin kaybolduğunu, 2014 tarih 20366 yevmiye nolu ihtarname gönderilerek aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmediği gibi herhangi bir adım atmadığını belirterek, araç satış sözleşmesinin feshi ile seçimlik haklarından olan aracın ayıpsız yenisi ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin karar tarihindeki TL karşılığı üzerinden satış tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 31/12/2011 tarihinde trafiğe çıktığını ve son servis kaydına göre 200.522 km yol kat ettiğini, davanın öncelikle zamanaşımına uğradığını, bu sebeple reddi gerektiğini, 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanununun 4.maddesine göre zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, aracın 2 yıllık garanti süresinin dolduğunu, ayıp nedeni ile derhal ihbar şartının yerine getirilmediğini, araçta gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, yapılan arıza şikayetlerinin müşteri memnuniyeti de gözetilerek giderildiğini, motor arızasında motorun tamamen yenisi ile değiştirildiğini, 17/12/2013 tarihinde yapılan bakımdan sonraki şikayetlerin garanti kapsamı dışında kaldığını, direksiyon kutusunun müşteri memnuniyeti kapsamında bedelsiz olarak değiştirildiğini, motor ön ısıtma sistemi ve motor arıza ikazı yanıyor şikayeti sonucunda devir sensöründe elektronik bir hata tespit edildiği ve sensörünün bedelsiz değiştirildiğini, yine daha sonra EGR valfinin de bedelsiz değiştirildiğini, bundan sonra yine 12/02/2015 tarihinde yapılan şikayet sonucu motor yağ basınç müşürü’nün bedelsiz değiştirildiğini, aracın yapmış olduğu kilometre dikkate alındığında aracın binek olarak değil de ticari araç gibi kullanıldığını, aracın garantisinin 31/12/2013 tarihinde bittiğini, motor değişimi nedeni ile 1 yıllık ek garanti süresi verildiğini, bunun da 31/12/2014 tarihinde bittiğini, davacının talebi doğrultusunda onarımların yapıldığı, davacının seçimlik hak kullanımı hususunda şartların oluşmadığnı, taleplerin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosya kapsamında aldığı 10/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu araçta ön ısıtma ve motor arıza ikaz lambası arızasının 2 kez, motor yağ basınç lambası ikaz arızasının 2 kez tekrarladığını, ön ısıtma motor ve ikaz lambası arızalarının (19/12/2014 tarihinde 190.574 km’de ve 29/12/2014 tarihinde 192.234 km’de) garanti dışında mutat arıza olduğu ve davalı firma tarafından yapılan onarımlar sonucu arızaların giderildiği, fiili olarak arızanın devam etmediği, motor yağ basınç ikaz lambası arızasının ciddi arıza olduğu, 1707/2012 tarihinde 31.642 km’de meydan geldiği davalı tarafından komple motor değiştirilerek arızanın giderildiği, 12/02/2015 tarihinde 197.115 km’de yağ basınç sensörünün arızalı olduğu, mutat arıza niteliğinde bulunduğu, yağ basınç sensörünün değiştirilerek arızanın giderildiğini, fiilen devam etmediğini, arızaların tekrarlanan arıza olmadığı gibi keşif esnasında da herhangi bir ayıp tespit edilemediğinin beyan edildiği görülmüştür.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2016 tarihli 2015/373 esas 2016/899 karar sayılı kararında aracın teslim tarihinden itibaren 3 yıllık garanti süresinin dolmasından sonra dava açıldığından davanın zaman aşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; aracın 31/12/2011 tarihli fatura ile satın alındığını 1 yıl bile dolmadan 20/07/2012 tarihinde motor arızası yaptığını ve motorun komple değiştirildiğini, yaklaşık 12 gün serviste kaldığını, 22/10/2013 tarihinde depo kapağının açılmaması, jantlarda boya atması, arka tampon sol kısmında boya atması sonucunda 23 gün serviste kaldığını, depo kapağı kapak servo motoru, 4 kapı krom cam çıtaları ve dış boyaların değiştirilip tamir edildiğini, 02/08/2014 tarihinde seyir halindeyken araç direksiyonunun sertleştiğini, müvekkilinin yolda mahsur kaldığını, çekici servisi ile götürüldüğünü, direksiyon kutusunun değiştirildiğini, serviste 7 gün kaldığını, 19/12/2014 tarihinde araç ön ısıtma arıza ikazı ve motor arıza ikazının sürekli yandığını, G-28 motor devir sensör arızası olduğunu, değişim yapıldığını, serviste 7 gün kaldığını, 28/12/2014 tarihinde çekici yardımı ile aracın motor arıza, kızdırma ikazı ve aracın 20 km üzerine çıkamaması şikayetiyle servise götürüldüğünü, 23 gün serviste kaldığını, aracın şanzımanın sökülerek motor devir dişlisinin değiştirildiğini, aracın 0 km’de tesliminden sonra motorun değiştirildiği, birçok parçanın tamamen değiştirildiğini, yapılan onarımlar sonucu arızaların giderilmiş olduğunu, ancak orijinal halini kaybettiğini, müvekkilinin araca duyduğu güvenin sarsıldığını, araçtan beklediği yararı sağlayamadığını, aracın yenisiyle değiştirilmesini, mümkün değilse satış bedelinin ödenmesini talep ettiklerini, mahkemenin verdiği kararın yerinde olmadığını, hasarların-ayıpların gizli ayıplar olduğunu, zamanaşımına tabi olmadığını, 4077 sayılı Tüketici Koruması Hakkında Kanun’un ayıplı mal başlıklı maddesi gereğince satıcının ağır kusuru veya hileyle gizlemesi halinde zamanaşımı süresinden faydalanamayacağını, bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davaya konu … plakalı AUDI markalı aracın ruhsat fotokopisinden davacı şirket adına tescil edildiği, ilk tescil tarihinin 04/01/2012 tarihli olduğu, 31/12/2011 tarihli irsaliyeli fatura ile davacı şirkete satıldığı ve teslim edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu aracın servis onarım belgelerinin dosya kapsamında dava dilekçesi ve cevap dilekçesi eklerinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/373 esas 2016/899 sayılı kararında 3 yıllık garanti süresinin dolmasından sonra dava açıldığından zaman aşımının dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde araçtaki onarımlar sonucu arızaların giderildiği, ancak arızaların giderilmesi amacıyla birçok parçasının değiştirildiği, böylece orijinal halini kaybettiği, müvekkilinin araca duyduğu güvenin sarsıldığı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Ayıplı Mal başlıklı 4. Maddesi gereğince satıcının ağır kusuru veya hilesi ile ayıp gizlenmişse zaman aşımından yararlanamayacağının düzenlendiği, araçtaki arızaların ve şikayetlerin tarihleri göz önüne alındığında ayıplı dizel motorun kullanıldığının anlaşılacağının ileri sürülerek zaman aşımının gerçekleşmediği beyan edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan araç ruhsat örneğinden aracın davacı şirket adına tescilli olduğu ve yolcu nakli/hususi amaçla kullanıldığı, tarafların tacir olması nedeniyle Tüketicinin Korunması Kanunu hükümlerine tabi olmadıkları, davacı tarafa verilen garanti belgesindeki şartlara bakılması gerektiği, TTK 23/1-c maddesi atfı ile TBK 231.maddedeki 2 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde motor komple değişimi nedeniyle 1 yıllık ek garanti süresi verildiğini kabul ettiği, toplam 3 yıllık garanti süresinin satın alma tarihinden itibaren 31/12/2014 tarihinde dolduğu, davacı ve davalı tarafça sunulan araç servis ve onarım belgeleri ile dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan;” onarım hakkı kullanılan arızaların halen devam etmediği, arızaların davalı tarafça giderildiği, devam eden arıza bulunmadığı, tekrarlayan arızanın ise 19/12/2014 ve 29/12/2014 tarihli arızalar olduğu ve serviste giderildiği” , süre aşımı yada tamirinin mümkün bulunmaması koşullarının da oluşmadığı, davalının hileli hareketlerinin ve ayıbı gizlediğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesinin davanın zaman aşımı nedeniyle reddine yönelik gerekçesinin yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/09/2018