Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/791 E. 2018/766 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/791 Esas
KARAR NO : 2018/766
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2016
NUMARASI : 2014/38 E. – 2016/190 K.
DAVANIN KONUSU : Patent (Patent Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nce verilen 10/11/2016 tarihli kararına karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin, plastik enjeksiyon kalıpçılığında kullanılan Değiştirilebilir Uçlu Sıcak Yolluk Memesi başlıklı buluşun sahibi olduğunu, bu buluşa konu ürünlerin davalı tarafça üretim, satış, tanıtım ve pazarlamasının yapıldığını ve müvekkilinin faydalı model haklarına tecavüz edildiğini, bu eylemin faydalı model hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile tecavüzün durdurulmasını, son verilmesini, ürünlere ve üretim malzemelerine, makinelere el konulmasını, toplatılmasını,..com internet sitesine erişimin, ürün bilgileri kaldırılana kadar durdurulmasını, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde, ” davacının faydalı modelinin yenilik kriteri taşımadığını, 20-30 yıldır dünyanın her yerinde piyasada olan bir ürün olduğunu, kamuya mal olduğunu, tecavüzün söz konusu olmadığını” savunarak asıl davanın reddini, davacıya ait faydalı modelin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Asıl davaya dayanak oluşturan karşı davada ise hükümsüzlüğü istenilen TR 2009/03899 sayılı faydalı model belgesinin TPMK’dan getirildiğini, delil olarak gösterilen broşür, katalogların dosyaya ibrazını sağladığı ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alındığı anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan 30/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, “davalı / karşı davacıya ait yolluk sisteminin, davacıya ait faydalı model belgesi kapsamında kaldığı, ancak davacı / karış davalıya ait 2009/03899 nolu faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfı taşımadığı” görüşü açıklanmıştır.
Davacı / karşı davalı raporun yenilik ile ilgili değerlendirme kısmına, davalı / karşı davacı taraf ise raporun ihlal değerlendirmesi kısmına itirazda bulunarak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istemişlerdir.
Mahkeme Hasca firmasına ait ürün kataloğunun gönderilmesi ve bu ürünün kaç yıldır üretildiğinin mahkemeye bildirilmesi için bu şirketin bulunduğu Almanya Adli Makamına istinabe evrakı göndermiş, ancak evraktaki bazı eksiklikler nedeniyle Alman Adli Makamları tarafından iade edilmiş, mahkeme 30/05/2016 tarihinde yeniden istinabe evrakı göndermiş, istinabe evrakı bu kez de Adalet Bakanlığı tarafından iade edilmiş, mahkeme 10/11/2016 tarihli duruşmada ise dosyadaki deliller ve bilirkişi raporunun, hüküm kurmak için yeterli olduğu gerekçesiyle istinabe konusu katalog ve bilgi istenmesinden vazgeçmiş ve aynı celse davayı sonuçlandırmıştır.
Mahkemece 10/11/2016 tarihli kararda, “asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile karşı davalıya ait 2009/3899 nolu faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne, TPE sicilinden terkinine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili 24/01/2017 harç tarihli istinaf başvurusunda bulunmuş ve “mahkeme kararına alınan ürün numunesinin bilirkişiye teslim edilmediğini, bilirkişilerin yalnızca genel ve teorik bilgilere göre inceleme yaptığını, bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak olduğunu ve hükme esas alınamayacağını, yeniden biilrkişi incelemesi yapılması taleplerinin mahkemece kabul edilmediğini, bilirkişilerin davacı tarafça delil olarak dayanılmamış Hot Runner Systm adlı bir kitabı dikkate alarak tespit yapmak suretiyle yetkilerini aştıklarını, davalının dayanmadığı bir kitap delilinin esas alınarak buluşun yeni olmadığı değerlendirmesi yapıldığını, bunun yok hükmünde olduğunu, üstelik yabancı dilde olan bir kitabın Türk diline dahi çevrilmeden bilirkişilerce incelemeye esas alındığını, bu kitabı ilgili kısmının çevirisini yaptıklarında da buluşun yeniliği ile ilgili hiçbir açıklama içermediğini anladıklarını savunarak, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasını ve kararın uygulanmasının durdurulmasını, bozulmasını, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı / karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmamış ve istinafa cevap vermemiştir.
İstinaf istemi dairemizin 21.06.2017 tarihli tensibi ile duruşmalı olarak incelenmiş, bu inceleme sırasında bilirkişi raporunda da bahsi geçen Mastıp 2002 Kataloğu ile Orycan 2003-2004 Kataloğu Hot Runner Technology kataloğu’nun Türkçe çevirisinin ve bilirkişilerden …’ın raporunda atıf yaptığı kitabın ilgili sayfalarının dosyaya ibrazı istenmiş, bilirkişilerden … duruşmada dinlenmiş ancak istinaf istemi nedeniyle yapılması ögürülen bilirkişi incelemesi için yatırılması gerekli bilirkişi ücretinin davacı tarafça süresinde yatırılmadığı, bu konuda 2.kez verilen sürenin yasa gereği kesin süre olduğu, dolayısıyla davacı tarafın yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasından vazgeçtiği kabul edilmiş ve mevcut delillere göre yapılan değerlendirme sonucunda, yenilik konusun da bilirkişilerin mesleki bilgileri kapsamında, belgeleyebildikleri dökümanların da yeniliği yok edici döküman olarak dikkate alınabileceği, dolayısıyla bilirkişilerden …ın mesleki bilgisi çerçevesinde yaptığı değerlendirmeyi belgelemek için Hot Runner Teknology adlı yayına dayanmasında yasaya aykırılık bulunmadığı ayrıca dairemizce öngörülen bilirkişi incelemesi için belirlenen bilirkişi ücreti HMK358/3 maddesi gereğince süresinde yatırılmadığından mevcut delil durumuna göre ilk derece mahkemesinin istinaf konusu kararının yerinde olduğu gözetilerek, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve 5 kez duruşma yapılmış olduğundan, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesine göre takdiren 2.180 TL duruşmalı incelemesi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 21/03/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.