Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6880 Esas
KARAR NO : 2018/768
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1017
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …’e davalının kefaleti ile kredi kullandırdığını, çekilen ihtara rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline ve İİK’nun 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya içerisinde davalının cevabına rastlanılamamıştır.
Mahkemece, ihtiyati haciz talep tarihinde alacağın muhtemel varlığını gösterecek nitelikte talep ekinde bilgi ve belge bulunmadığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacağın net ve kesin alacak haline dönüşmediği gerekçeleriyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili, ihtiyati haciz kararı için alacağın kesin olarak varlığı gerekmeyip yaklaşık ispatın yeterli olduğu, sunmuş oldukları kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, genel kredi sözleşmeleri ve dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Dava dilekçesi ekinde sözleşme, ihtarname ve tebliğ şerhi, itiraz dilekçeleri sunulduğu belirtilmiş olup, dairemiz önüne gelen dosya içerisinde davacı bankanın 24/04/2017 tarihli kat ihtarnamesinin asıl borçlu ile davalıya gönderdiği, ancak tebliğ şerhinin dosyamız içerisinde yer almadığı, kat ihtarında 61.884,99 TL’nin ödenmesinin istendiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yöneliktir. İhtiyati haciz konusu İcra İflas Kanunun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Davacı alacaklı bankadan kredi sözleşmesinden kaynaklanan hesabın kat edildiği ve 25/04/2017 tarihli ihtarnamenin keşide edildiği anlaşılmıştır. Kredi sözleşmesinin kat edilmesi ile alacak muaccel hale gelir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması yeterlidir. Bu durumda mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İlk derece mahkemesinin 04/12/2017 günlü, 2017/1017 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; 60.483,28 TL alacağın takdiren %20’si oranında nakdi ya da banka teminat mektubu sunulduğunda İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca 60.483,28 TL miktarındaki (bunu aşmayacak şekilde) alacağını karşılayacak şekilde davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslar nezdindeki hak ve alacaklar üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 38,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 124,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
7-İhtiyati haciz kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.23/03/2018