Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6865 E. 2019/736 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6865 Esas
KARAR NO : 2019/736
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2017
NUMARASI : 2016/638 2017/727
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, takibe dayanak çekteki müvekkili cirosunun iptal edildiğini, müvekkilinin davalı alacaklıya herhangi bir borcu olmadığı gibi çek üzerindeki cirosu iptal edildiğinden müvekkili aleyhine takip de yapılamayacağını, davalının çeke ibrazdan sonra hamil olduğunu, dolayısıyla yetkili hamil konumunda olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, iptal edilen cironun … Bankası A.Ş’nin cirosu olduğunu, kaldı ki ciro iptalinin geçerli olabilmesi için cironun üstüne tamamen anlaşılabilecek şekilde yapılması gerektiğini, çekin ibrazdan sonra ciro yoluyla 3.kişilere geçmesinin 3.kişiler yönünden yetkili hamil sıfatını etkilemeyeceğini, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi konumunda hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; eldeki davanın davacısının Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nde takibin iptali davası açtığı, dava sonunda davacının … Bankası A.Ş’ye tahsil cirosu yaptığı, cironun iptal edilmekle yazılmamış hükmünde kabul edilmesi gerektiği, ibrazdan sonra çeki almanın alacağın temliki hükmünde olup yasal temlik cirosu bulunmadığından davalının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, takibin borçlu davacı şirket yönünden iptaline karar verildiği, İstanbul BAM 23.Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve mahkeme kararının kesinleştiği, buna göre davacı yönünden takip iptal edildiğinden davanın konusuz kaldığı, davacının iptal edilen takip nedeniyle bu davayı açmak zorunda kaldığı, bu nedenle davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderleri hükmedilmesi gerektiği, davalının takibinde kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davanın açılmasına davalının kötüniyetli olarak sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatı hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca davalı hakkında maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine 02/05/2016 tarihinde Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla toplam 18.082,50 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 30/08/2015 tarihli , 15.000 TL bedelli , keşidecisinin dava dışı …, lehtarın …Tekstil, daha sonra iptal ciro, daha sonra davacı cirosu ve bu cironun devamı kısmında tahsil edilsin emri bulunduğu ve … Bankası A.Ş’nin adının yazılı olduğu, bankaya 31/08/2015 tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız şerhinin yazıldığı, ibrazdan sonra ise …, sonra davalı cirosunun geldiği görülmüştür. Çek üzerinde … Bankası A.Ş’nin kaşesinden başlamak üzere yukarıya doğru matbu bir şekilde ciro iptali yazdığı, iptali yazısının bir kısmının davacı şirketin adının yazılı olduğu yere denk geldiği görülmüştür. Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/469 Esas, 2016/746 Karar sayılı kararının incelenmesinde; davacının … A.Ş, davalının . …Ltd. Şti olduğu, davacının müvekkilinin cirosu iptal edildiğinden bahisle takibin iptalini istediği, mahkemece ibrazdan sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmünde olduğu, iptal edilen cironun davacı tarafından … Bankası A.Ş ‘ye yapılan tahsil cirosu olduğu, cironun iptal edilmekle yazılmamış hükmünde kabul edilmesi gerekeceği, TTK’nun 705.maddesine göre ibrazdan sonra çeki almanın alacağın temliki hükmünde olup yasal temlik cirosu bulunmadığından davalının yetkili hamil olmadığı gerekçeleriyle davacı hakkındaki takibin kendisiyle sınırlı olarak iptaline, şartları oluşmayan tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf ettiği, İstanbul BAM 23. HD’nin ise gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde sunulmadığı, süre tutum dilekçesinde de istinaf sebepleri ve gerekçelerinin bildirilmediği, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
13/07/2017 günlü duruşmada; davacı vekilinin Bursa İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, dava açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi ve kötüniyet tazminatı talep ettiği, davalı vekilinin ise davanın konusuz kaldığı ve müvekkilinin iyiniyetli olduğu yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır. Davacı vekilinin istinafı kötüniyet tazminatı ve vekalet ücretine yöneliktir. 6100 Sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda; davacı taraf davalının takibinde kötüniyetli olduğunu ileri sürerek kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de, davacı tarafın, davalının takibinde kötüniyetli olduğunu kanıtlayamadığı görülmüştür. Bu sebeple bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Ancak mahkemenin kötüniyet tazminatı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar vermemesi de usule aykırıdır. Öte yandan dava konusuz kalmakla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi uyarınca konusuz kalma ön inceleme duruşmasından sonra olduğundan tarifede yazılı ücretin tamamına hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir. Zira dava değeri 18.082,50 TL olup Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekalet ücreti 2.169,90 TL’dir.Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABUL, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/07/2017 gün, 2016/638 Esas, 2017/727 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalının takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
5-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 308,81 TL’den mahsubu ile bakiye 264,41 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 63,25-TL müzekkere/posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’sine göre hesaplanan 2.169,90 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 154,30 TL temyiz yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/04/2019