Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6851 E. 2018/116 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6851 Esas
KARAR NO : 2018/116 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/536 E.,
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 26/01/2018
BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nden verilen tarihli kararına karşı davacı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin davalı şirketin Bakırköy Şubesinde Ekim 2011’de öğretmen olarak işe başladığını, Şubat 2015’te hiçbir gerekçe gösterilmeden iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinin …I adlı beş adet test kitabı hazırladığını, bu kitapların davalı tarafça halen kullanıldığını ve davacının halen bunlardan para kazandığını, aralarında yazılı anlaşma yok ise de e-mailler bulunduğunu, davalı nezdindeki “kitap yazma forumları”nda da öğretmen olarak müvekkilinin adının yazılı olduğunu, müvekkilinin bu kitaplar için emek harcadığının ve ücrete hak kazandığının ortada olduğunu, anlaşma gereği müvekkilinin alacağının 5.000 TL olduğunu, davalı şirketin tasfiye sürecine girme ihtimalinin yüksek olduğunu, davalı şirketin tek ortaklı şirket olduğunu, şirket sahibi …’ın vefat ettiğini, şirkette çalışan işçilerin ücretilerini alamadıklarını, pek çok şubenin faaliyetini durduğunu” iddia ile şirketin yayın gelirleri ve telif hakları üzerine ve taşınır-taşınmaz varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, 5.000 TL telif hakkı alacağının, akdin feshi tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme 23.10.2017 tarihinde “henüz hak sahibi olunmayan alacak için ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir verilemeyeceğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılama ile çözüleceği” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Bu red kararına karşı davacı vekili istinafıdna, “HMK 389/1 maddesinde yazılı tedbir koşullarının oluştuğunu, davalının tasfiye sürecine girme ihtimalinin yüksek olduğunu” iddia ederek ve dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak red kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf tebligata rağmen istinafa cevap vermemiştir.
İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceğini ve ancak davacının taraf olacağını varlığının ispatı durumunda ihtiyati haciz talebinin söz konusu olabileceğini, ilk derece mahkemesinin red gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf isteminin REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından istinaf incelemesi sırasında yapılmış yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 26/01/2018