Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6847 E. 2018/1040 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6847 Esas
KARAR NO : 2018/1040 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2018
NUMARASI : 2017/522 E. – 2018/87 K.
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin TPE nezdinde ayakkabı tasarımlarına ilişkin 2016/04585, 2016/04989, 2016/02784, 2016/02023, 2016/02083 tasarım tescilleri ve 2017/02079 numaralı başvurusu bulunduğunu, davalının ise .. markası altında, müvekkilinin tasarımlarını taklit ederek ürün satışı gerçekleştirdiğini, Bakırköy 1. Fikri Sinaı Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/56 Değişik İş dosyasında yaptırılan tespit sonucu olan raporda müvekkilinin 2016/07379-5, -20 -11, 2016/04585-4-8 ve 2016/04989-1-3-4-5 numaralı tasarımlar olmak üzere toplam 9 adet tasarımı taklit ettiğinin belirlendiğini, yaptırdıkları beş ayrı tespit dosyasıyla da davalının toptan satış yaptığı mağazaların belirlendiğini, davalının da bu eylemlerinden müvekkilinin zarar gördüğünü” iddia ile davalının bu dokuz tasarımı taklite ederek ürettiği ürünler ile bunların üretim araçlarına, kalıplarına el konulmasını, ayrıca davalının toptan satış yaptığı ve isimleri yazılı beş ayrı iş yerindeki taklit ayakkabılara da el konulmasını, tecavüzün tespitini, durdurulmasını, kaldırılmasını, 23.314,10 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatı davalıdan tahsilini verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 02.10.2017’de 40.000 TL teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Bu tedbire karşı davalı taraf, “yapılan delil tespiti sırasında, tedbir talebine konu ürünlerin müvekkilinin iş yerinde bulunmadığını, davacının tek yaptığı işin, piyasada, dünyada, sosyal medyada yer alan ayakkabı modellerini kendi adına temsil ettirmek olduğunu, davacının kötü niyetinin, hukuk fakültelerinde örnek olarak okutulabileceğini, davacının tasarmları yenilik ve ayırt ederlik niteliklerine sahip olmadığından kapatılan Bakırköy 2. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2017/490 Esas sayılı hükümsüzlük davası açtıklarını, tedbirin yanlış olduğunu ve müvekkilinin ticari itibarına zarar verdiğini” iddia le tedbire itirazda bulunmuş ve açılan hükümsüzlük davası da dikkate alınarak tedbirin değiştirilerek kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde de, isitiraz dilekçesindeki iddialarını tekrarla, “davacının uzun zamandır piyasada bulunan ve yeni ve ayırt edici olmayan tasarımları tescil ettirdiğini, yaptırılan delil tespitlerinin kötü niyetli ve müvekkilinin ticari itibarını zedeleme amaçlı olduğunu, davacının bu tasarımlarının hükümsüzlüğü için Bakırköy 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2017/490 Esas sayılı hükümsüzlük davasını açtıklarını, bu davanın birleştirilmesi ya da bekletici mesele yapılması gerektiğini” savunmuş ve davanın reddini, tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkeme itiraz nedeniyle duruşmalı inceleme sırasında 14.11.2017’de, “hükümsüzlük davası açılmış olunması ve sunulan makul deliller, davalı taraf haklı çıktığında uğrayabileceği zarar gözönüne alınarak” davalının 70.000 TL temiant yatırması durumunda tedbirin değiştirilme ve uygulanmasının durdurulmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili istinafında, “tedbir kararı gereği davalının tasarım taklitlerinin toplatıldığını, davalı taraf tecavüze devam ettiğinden verilen kaldırma kararının hukuka aykırı olduğunu, davalının taklit eyleminin, Bakırköy 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/56 Değişik İş dosyası ile sabit olduğunu, hükümsüzlük davasının, tecavüze devam edebilmek için açıldığını, müvekkilinin tescilli tasarım sayısının 121 olmasına rağmen, davalı tarafın sadece dört model için benzer durumlar gösterebildiğini, hükümsüzlük davası açılmasının adete bir kalkan gibi kullanılamayacağını, davalının ibraz ettiği 17.11.2017 tarihli teminat mektubunun usulsüz olduğunu, zira bu teminat mektubunun tehir-i icra için hazırlandığını ve müvekkilinin uğrayacağı zararları kapsamadığını; bu usulsüz teminat mektubuna istinaden tedbirin durdurulduğunu” iddia ile kararın kaldırılmasını, tedbirin aynen devamını ya da teminat bir hafta içinde yatırılmadığından, kaldırma kararının kendiliğinden kalktığının tespitini talep etmiştir.
Her ne kadar istinaf konusu karara karşı, yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunulmuş ise de, dairemizce TPE’den celbedilen tasarım tescil belgesinin renkli görselleri ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece verilen 14.11.2017 tarihli kararının isabetli ve dosyadaki delil durumuna uygun olduğu, öngörülen teminatın da delil durumuna göre yargılama sonunda davacının haklı çıkması ihtimalinde, davacının olası kayıplarını karşılamaya yeterli görüldüğü gözetilerek istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
-Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 19/04/2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.