Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6830 E. 2020/2089 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6830 Esas
KARAR NO: 2020/2089
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI: 2014/1131 2017/672
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkiline ait fabrikada 14/05/2014 günü gece yarısı hırsızlık olayı gerçekleştiğini, kasadan müvekkiline ciro edilmiş kullanım için bekleyen 62 adet çek ile kullanılmamış boş çek koçanlarının çalındığını, bunlarla ilgili hazırlık soruşturması başlatıldığını, İstanbul Anadolu 6.ATM’nin 2014/208 esas sayılı dosyasında tutanakta yazılı 62 adet çek için ödemeden men kararı verildiğini, bu çeklerden 25/07/2014 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli olan çekin davalılardan faktoring şirketi tarafından icra takibine konu edildiğini, bu davalının faktoring şirketi olup çekin temlik aldığında araştırılması gerektiğini, davalının araştırma yapmış olsaydı çekin çalıntı çeklerden olduğunu ve ödemeden men kararı verildiğini görecek olduğunu, iyiniyetli olmadığını belirterek dava konusu çekin aslının müvekkiline iadesine, çek bedelinin ödenmesi halinde tahsil eden ile çek bedelinin haksız hamile bilerek ödeyen davalılardan çek bedelini müştereken ve müteselsilen avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan … Hizmetleri A.Ş vekili, takibin kesinleştiğini, ödemeden men kararının meşru hamilin takip hakkını etkilemediğini, müvekkilinin bu çeki faktoring sözleşmesi uyarınca … Ltd.Şti’nden teslim aldığını, bu şirketin … Ltd.Şti’ndeki fatura alacağının müvekkiline temlik ettiğini, yapılan işlemlerin faktoring mevzuatına uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu çekin birbirini takip eden düzgün bir ciro silsilesiyle davalı … A.Ş’ye geçtiği, faktoring şirketinin çeki fatura karşılığı aldığı, çekin gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlendiği, 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesi gereğince faktoring şirketine kambiyo senedinin devri halinde kendisine başvurulan kişinin düzenleyen veya önceki hamilerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ilerin faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği, ancak faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmesi halinde bu def’ilerin faktoring şirketine ileri sürülebileceği, somut olayda davacının çekin yetkili hamili olduğu hususu ile faktoring şirketinin iktisap anında iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğu hususlarında dosyaya delil sunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca polis merkezinde 15/05/2014 günlü tanzim edilen ve ödemeden men kararı verilen çeklerden birinin de dava konusu çek olduğunu, mahkemenin kararının hatalı olduğunu, davalının iyiniyetli hamil olmadığını, çekin bankaya ibraz edildiğini ve karşılığının olmadığı için arkasının yazıldığı şeklinde savunma yapılmış ise de, bu savunmanın doğru olmadığını, çek arkasına İstanbul Anadolu 6.ATM’nin ödemeden men kararının yazılı bulunduğunu, buna rağmen davalının çeki bu mahkemeye ibraz etmeden ihtiyati haciz yoluna başvurarak çekin tahsiline giriştiğini, bu durumun dahi davalının iyiniyetli olmadığının delili olduğunu, faktoring şirketlerinin bir çeki aldıklarında durumunu bankadan sordurduklarını, davalının bu açıdan basiretli davranmadığını bildirmiştir. Davalı … A.Ş tarafından diğer davalılar aleyhine çeke dayalı olarak Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Takip ve dava konusu çekin 25/07/2014 tarihli, 5.000,00 TL bedelli, keşidecisinin davalılardan … olup hamiline düzenlendiği, arkasında ise davalı … cirosu, daha sonra başka bir ciro, sırasıyla davalı … Ltd.Şti, davalı … Ltd. Şti, daha sonra ise davalı … A.Ş’nin cirosunun bulunduğu, çekin 28/07/2014 tarihinde ibraz edildiği, İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı nedeniyle çek üzerinde işlem yapılmadığının şerh edildiği görülmüştür. Davalı … A.Ş’nin cevap dilekçesi ekinde sunulan fotokopi belgelerden, bu davalı ile davalılardan … Ltd. Şti arasında 16/05/2014 tarihli faktoring sözleşmesinin imzalandığı, …’ın kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, dava konusu çekin 16/05/2014 tarihinde alacak bildirim formuyla faktoring şirketine verilen çekler arasında bulunduğu, ayrıca davalı … Ltd. Şti tarafından diğer davalı … Ltd.Şti’ne düzenlenen 15/05/2014 tarihli 47.952,00 TL’lik faturanın bulunduğu görülmüştür. Davacı şirket ortağı ve genel müdürü olan …’in Orhanlı Polis Merkezi’ne 15/05/2014 tarihinde başvurarak 14/05/2014 tarihinde fabrikada hırsızlık meydana geldiğini ve toplam tutarı 565.349,79 TL bedelli 62 adet çekin çalındığını tespit ettiklerini, bu çeklerin liste halinde yazıldığı, bu çekler arasında dava konusu 25/07/2014 tarihli çekin de bulunduğu, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 20/06/2016 tarihli yazısıyla; 2014/74838 sayılı soruşturma dosyasının (davacı şirketin şikayetçi olduğu) halen derdest olduğunun belirtilerek soruşturma dosyasından bir örneğin UYAP ortamında gönderildiği, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 22/02/2017 tarihli yazısında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2014/173177 soruşturma evrakı hakkında İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı, konuyla ilgili iddianamenin incelenmesinde ise, müştekinin İstanbul Defterdarlığı, şüphelilerin ise …, … ve …, suçun ise vergi usul kanununa muhalefet olduğu, yargılama sonunda sanıkların beraatine karar verildiği, İstanbul Anadolu 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/02/2017 tarihli yazısında ise mahkemenin 2014/21 esas sayılı bu dosyasının Yargıtay’da olduğunun bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, çekin iadesi, çek bedelinin ödenmesi halinde çek bedelini haksız hamile bilerek ödeyen davalılardan çek bedelinin müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir. Davalılardan faktoring şirketi dava konusu çeki faktoring mevzuatına uygun olarak devraldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Somut davada, davacının öncelikle çekin meşru hamili olduğunu ve çekin rızası dışında elinden çıktığını ispatlaması gerekir. Çek metninin incelenmesinde, davacıya ait bir ciro bulunmamaktadır. Dosya içeriğinden davacının çekte meşru hamil olduğu hususu ispatlanamamıştır. Ayrıca dosya içerisine celbedilen hazırlık soruşturmalarından çekin davacının elinde iken rıza dışı çıktığı hususunun kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Öte yandan hamilin kötüniyetine ilişkin hususun hamil davalı tarafından çekin iktisabı anında kötüniyetli olması şeklinde anlaşılması gerekir. Davacı tarafından ileri sürülen hususlar davalının çeki iktisabı anında kötüniyetli olduğu hususunu kanıtlamaya yeterli değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/12/2020