Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6827 E. 2020/2120 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6827 Esas
KARAR NO: 2020/2120 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI: 2015/26 E. – 2017/160 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/12/2020
BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 19/09/2017 tarihli kararına karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar adına TPE nezdinde tescilli TR … patent numarası ile tescilli plastik esaslı radyatör vanası ve üretim yöntemi başlıklı buluşun yeni olmadığını, tekniğin bilinen durumunu aşmadığını, ayırt edici niteliğe haiz olmadığını, yasal unsurları taşımadığını hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalının haksız olarak incelemesiz sistemden yararlanarak temin ettiği patent tescilinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve haksız rekabetin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin buluşunun, tekniğin bilinen durumunu aşan unsurların kullanılmasıyla bilinen tekniğin dışında yeni tekniklerle karşılanan teknik problemlere çözüm getirdiğini, müvekkiline ait patent ile koruma altına alınan üretim tekniğine göre enjeksiyon işlemi sonucu oluşturulan küresel radyatör vanası, metal insert, küresel vana iç seti ve plastik adaptörü yekpare yapıda içermesi yönünden bilinen tekniklere göre yeni olduğunu, patent hükümsüzlüğü davasının davanın açıldığı anda patent sicilinde patent sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılabileceğini müvekkili …’ ın patent sicilinde buluş sahibi olarak yer aldığını, müvekkili …nın ise patent sicilinde başvuru sahibi olarak yer aldığını, müvekkili … açısından davanın husumetten reddine, her iki davalı müvekilleri açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19.09.2017 tarihli 2015/26 E. – 2017/160 K. sayılı kararıyla; “somut olayda, daha önce kesinleşen mahkeme kararı dikkate alındığında, yaptırılan bilirkişi incelemeleri ve deliller dikkate alındığında, davalı tarafa ait patentin 1 ve 3 nolu istemleri yenilik unsuru taşıdığı, 2 nolu istemin yenilik unsuru taşımasada 2 nolu istemin 1 nolu isteme bağımlı olarak kaleme alındığı dikkate alındığında, bir bütün halinde patentin yeni ve tekniğin bilinen durumunu aşıp, sanayiye uygulanır açıklıkta ve nitelikte olduğu bu nedenle hükümsüzlük şartları oluşmadığından, davacı tarafların patent haklarını kullanması herhangi bir haksız rekabet yaratmadığı” gerekçesiyle davacının tüm talepler yönünden davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili tarafından da üretimi yapılan ve üretim yöntemi yıllardır bilinen, plastik esaslı radyatör vanası ve üretim yönteminin davalı tarafından haksız şekilde tescil ettirildiğini, davalı adına … tescil numaralı patentin yeni olmadığını ve tekniğin bilinen durumunu aşma şartı taşımadığını, dava konusu ürünün Amerikan … şirketi tarafından 01/05/1972 tarihinde, … şirketi tarafından da … tarihinde tescile bağlandığını, buluş basamağı kriteri sağlamadığını, 551 Sayılı KHK 5 ve 10. maddelerine aykırı olarak tescile bağlandığını,551 Sayılı KHK’nın Uygulama Yönetmeliği 9/3 maddesinde;”Bağımsız bir istemde, buluşun tüm esas özelliklerinin belirtilmesi gerekir. Bağımsız istemi bir veya birdern fazla bağımlı istem izleyebilir. Bağımlı istemler, bağlı bulunduğu istemin tüm özelliklerini içermelidir.” denildiğini, bilirkişi raporunun Uygulama Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmadığını, davalıların yaptırdığı tescillerin, müvekkilinin ve başka firmaların satışlarını etkileyerek sınırladığını, davalıların TPE’yi yanıltarak incelemesiz sistemden yararlanarak elde ettikleri tescil belgesinin sağladığı korumadan yararlanarak, TTK hükümlerine aykırı olarak haksız rekabet yaptıklarını beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevabında; davacı tarafın yargılamada ileri sürdüğü hususları istinaf talebinde de ileri sürdüğünü, mahkemenin Bakırköy 2. FSHHM’nin 2015/125 E ve 2017/14 K sayılı kesinleşmiş dosyasını da incelediğini, o dosyada 2 nolu istemin 1 nolu isteme bağımlı olduğu ve 1 nolu istemin yenilik vasfı taşıması nedeniyle, bağımsız istemlerin tamamının yeni olduğundan bahisle patentin hükümsüzlüğü davasının reddine karar verildiğini ve temyiz denetiminden geçerek kesinleştiğinin görüldüğünü, davacı iddiasının aksine bağımlı istemlerin bizatihi kendilerinin yeni olmasının gerekmediğini, KHK 45. Maddesinde düzenlenen “bütünlük ilkesi” gereğince, patentin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, patentin yenilik unsurunu taşıdığını, davacı tarafın müvekkilinin Avrupa Patent Ofisine de başvuruda bulunduğunu, itirazın ” itiraz eden tarafın belirttiğinin aksine “L” şekilli gövde ve somun yekpare bir yapı üzerinde üretilmemiş olduğu; bu itibarla da istem 1’in konusu D1 ile D6 ve yetkin kişinin genel bilgisinin birleşiminden ötürü buluş olarak ortaya çıkmakta olduğunun” yerinde olarak tespit edilerek reddedildiğini, Avrupa Patent Ofisinin kararını 23/11/2015 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunduklarını, müvekkiline ait üretim tekniği ile geliştirilen patentli ürünün maça hareketleri bakımından piyasadaki bilinen uygulamaların sınırlarını aştığını ve buluş olduğunun sabit olduğunu, davacı tarafın satışlarının etkilendiğini açıklamasının kendi hukuka aykırı eylemini ve isteğini farkına varmadan ikrar olduğunu beyanla istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyaya celp edilen TPMK kayıtlarından davalı tarafa ait “Plastik esaslı radyatör vanası ve üretim yöntemi” buluş başlıklı, incelemeli patent belgesinin 2007/02519 tescil numaralı olduğu, patentin 13.04.2007 tarihinden itibaren 20 yıl süreyle verildiği geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça 01/05/1972 tarihli 3,807,692 sayılı US patenti (D1)ve 25/06/1998 tarihli … numaralı Japon patent (D2) belgelerinin İngilizce , Japonca örnekleri ve Türkçe tercümeleri dosyaya sunulmuştur.İlk derece mahkemesince alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; yenilik giderici delil olarak sunulan 3,807,692 sayılı US patentinde (D1) patentin 1 nolu isteminin karşılaştırılmasında; davalı patentinden farklı olarak hareketli maça uygulamasının mevcut olmadığı,patentin 2 nolu isteminin karşılaştırılmasında; patentte metin içerisinde entegre edilmiş sap kısım olarak söz edilen ve resimde 14a ile gösterilen parça bulunduğu, resimde volan görülmekle birlikte, metin içerisinde atıfta bulunulmadığı, patentin 3 nolu isteminin karşılaştırılmasında; patent tarifnamesinde, ürünün giriş çıkış eksenleri arasında herhangi bir açı tanımlanmamakla birlikte, ayrıntısı açıklanan imalat yöntemi gözönüne alındığında bu imalat şeklinde sadece giriş çıkış eksenleri arasında 180 derece veya bu açıya çok yakın geniş açılarda imalat yapılabileceğinin anlaşıldığı, tarifnamede açıklayıcı şekillerde 180 derece olarak göründüğü, … numaralı Japon patent (D2) belgesi ile, davalıya ait patentin 1 nolu isteminin karşılaştırılmasında; dava konusu üründen farklı olarak söz konusu patentte, hareketli maça uygulamasının mevcut olmadığı, ayrıca dişli bağlantı tarafında, serbest iç dişli somun bağlantı elemanı kullanıldığı, patentin 2 nolu isteminin karşılaştırılmasında; bu patente konu ürünün esasen vana olmayıp, boru bağlantısına ait olduğu ve bu nedenle volan ile ilgili açıklama bulunmadığı, patentin 3 nolu isteminin karşılaştırılmasında; bu patentin tarfnamesinde bağlantı noktalarının eksenleri arasındaki açının açıkça tanımlanmamakla birlikte 90 derece veya dik açıya çok yakın olduğunun görüldüğü, Sonuç olarak; dava konusu … numaralı incelemeli patentin 1 ve 3 nolu istemlerinin KHK’ nın 7.maddesinde tanımlanan yenilik unsurlarını taşıdığı, 2 nolu istemin yenilik unsuru taşımadığı, patentin 1 ve 3 nolu istemlerinin başvuru tarihi itibarıyla 551 Sayılı KHK 9. Maddesinde tanımlandığı şekilde tekniğin bilinen durumunu aşma niteliğine sahip olduğu açıklanmıştır.Davacı vekili tarafından rapora itiraz edilerek; US patent dökümanında 22 ve 24 referansları ile gösterilen maçalar ve Japon patentinde 11 ve 12 referansı ile gösterilen maçaların hareketli olduğu, US patent dökümanında 5 numaralı sütun 34-43 numaralı satırlarında maçalar vasıtasıyla küresel vananın sabitlenmesinin sağlandığını, davaya konu patent de açıklanan insert (erkek bağlantı elemanı) yerine japon patentte açıklanan bir dişlinin (dişi bağlantı elemanı) kullanılmasının teknikte uzman bir kişi için aşikar olduğunu, dişi ve erkek yapısındaki bağlantı elemanın birbirlerinin alternatifi olup ihtiyaç durumunda birbirleri yerine kullanıldığını, önemli olanın bağlantı elemanlarının fonksiyonları olduğunu, davalı patentinin patentlenebilirlik kriterlerinden buluş basamağı (tekniğin bilinen durumunun aşılması) kriterini içermediğini, bilirkişi raporunda 3 numaralı istemde yer alan unsurların bir kısmının US patenti bir kısmının Japon dökümanında yer aldığı belirtilmekle birlikte bahsedilen istemin yeni olduğunun ifade edildiğini, ancak her iki döküman birlikte değerlendirildiğinde patentin 3 numaralı istemindeki unsurlara ulaşıldığını, buluş basamağı kriterinin bulunmadığını , buluş basamağı incelemesinin yetersiz olduğunu, raporun 551 Sayılı KHK 9/3 maddesine uygun olarak hazırlanmadığını, patentin KHK 5. Madde de belirtilen yeni ve tekniğin bilinen durumunu aşma şartını haiz olmadığını beyanla yeni bir heyetten rapor alınması talep edilmiştir.Davalı vekili rapora itirazında; bilirkişi heyetinin davacı tarafça Avrupa Patent Ofisine yapılan itirazın reddine karar verildiğini ve kararı değerlendirmediğini, bilirkişi heyetinin istem 2’nin yeni olmadığına dair tespiti kabul etmediklerini, KHK 45. Maddedeki “bütünlük ilkesi” dikkate alınarak patentin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, istem 2 nin istem 1’e bağımlı olduğunu ve herhangi bir volanı değil istem 1’in özelliklerini taşıyan vananın sahip olduğu volanı içerdiğini, istem 2’nin de yenilik unsuru taşıdığını, ek rapor alınmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.Bilirkişiler 12/10/2016 tarihli ek raporlarında; kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde değişiklik olmadığını beyan etmişlerdir.Dosya içerisinde bulunan Bakırköy 2 FSHHM’ nin 2015/125 E- 2017/14 K sayılı dosyasının incelenmesinde; söz konusu dosyanın 2013/24 E-2013/46 K sayılı olduğu, mahkemenin davanın reddi kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2014 tarihli bozma kararı ile; “..Uyuşmazlık konusu 2 nolu istemin korunması gereken bağımsız bir istem veya 1 ve 3 nolu ana istemlere bağımlı bir istem niteliğinde olup olmadığı hususunda bilirkişilerden ek görüş alınmak suretiyle; bağımsız bir istem ise yenilik unsuruna sahip olmadığından patentin kısmi hükümsüzlüğüne karar vermek gerekirken,551 Sayılı KHK 45. Maddesine farklı bir anlam verilmek suretiyle bu istem bakımından da davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir..” denilerek kararın bozulduğu, hükümsüzlüğü istenen patent belgesinin su davaya konu patent belgesi olduğu, davacının … Ltd. Şti. Davalının … A.Ş. Olduğu, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bilirkişilerden alınan ek raporda buluş istemleri incelendiğinde 2 nolu istemin 1 nolu bağımsız isteme bağımlı bir yapıda olduğunun ve 2 nolu istemin koruma kapsamının vana gövdesi (1.5) üzerine en az bir volan (1.4) özelliğinin koruma altına alındığının, yenilik delili olarak sunulan belgeler karşısında, 2 nolu istemin yenilik vasfını haiz olmadığı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılar adına … tescil numaralı patent belgesinin yeni olmadığı, buluş basamağını aşmadığı, patentlenebilirlik unsurunun bulunmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve davalı eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça patentin incelemesiz patent olduğu ileri sürülmüşse de; TPMK’den celp edilen kayıtlardan davaya konu patentin incelemeli patent olduğu, Avusturya Patent Ofisinden inceleme raporu alındığı, davalı … şirketi adına tescilli olduğu, davalı …’ın buluş sahibi olduğu görülmüştür. Davacı tarafça yenilik giderici delil olarak; 01/05/1972 tarihli 3,807,692 sayılı US patenti ve 25/06/1998 tarihli … numaralı Japon patent belgelerine dayanılmış belgelerin İngilizce , Japonca örnekleri ve Türkçe tercümeleri dosyaya sunulmuştur. Dosya içerisinde bulunan Bakırköy 2 FSHHM’ nin 2015/125 E- 2017/14 K sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafın dava dışı … Ltd. Şti. Olduğu ve farklı belgelere dayanarak davalı patentinin hükümsüzlüğünün talep edildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmış, bu dava yönünden hükmün bağlayıcılığının bulunmadığı, bilirkişi raporlarının da farklı yenilik giderici belgelere dayanarak inceleme yapıldığı anlaşılmakla emsal olma niteliğinin bulunmadığı ancak dosya içerisinde bulunan aynı patente yönelik Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 09/06/2014 tarihli bozma kararının bu davada emsal teşkil edebileceği kanaatine varılmıştır. Yargıtay bozma kararında da belirtildiği üzere, davaya konu … tescil numaralı patent belgesi üç istemlidir. Patentlenebilirlik kriterlerinin bulunmadığına dair davacı iddiasının incelenebilmesi için öncelikli olarak istemlerin bağımsız ve bağımlı olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Sunulan yenilik giderici deliller karşısında, davalı patentinin yeni olup olmadığı belirlenirken bağımsız istemin yeni olduğuna kanaat getirilmesi halinde, bu isteme bağlı yazılmış bağımlı istemlerin de yeni olarak kabul edilmesi gerekir. Mahkemenin gerekçeli kararında dava konusu patent 2 nolu istemin bağımlı olduğunun açıklandığı anlaşılıyorsa da; mahkemece alınan kök ve ek raporda istemlerin bağımlı- bağımsız olduğuna dair bir değerlendirme yer almamaktadır. Davacı vekilinin kök rapora itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü yenilik giderici belgelerde korunan unsurlara yönelik itirazlar ve patent belgesindeki ” insert (erkek bağlantı elemanı) yerine japon patentte açıklanan bir dişlinin (dişi bağlantı elemanı) kullanılmasının teknikte uzman bir kişi için aşikar olduğuna” yönelik itirazlar incelenmemiştir. Bilirkişi kök ve ek raporunda; davalı patent belgesinin buluş basamağı incelemesi de usulüne uygun yapılmamıştır. Mahkemece yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulmuştur. HMK 114/e maddase gereğince, dava takip yetkisi dava şartlarındandır ve resen dikkate alınması gerekir. Davalı …’ın patent belgesinde buluş sahibi olduğu anlaşılmakla, dava tarihinde yürürlükte olan 551 Sayılı KHK 130/3 maddesinde “Patentin hükümsüzlüğü davası, davanın açıldığı anda Patent Sicilinde patent sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır.” hükmü gereğince, davalı olarak husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği incelenmemiştir. Yukarıdaki gerekçelerle ve resen yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davalı …’ın davalı sıfatının bulunun bulunmadığının değerlendirilmesi ve işin uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınarak, yenilik giderici belgeler karşısında davalı patent belgesinin yeni olup olmadığı, buluş basamağını aşıp aşmadığı, patentlenebilir olup olmadığı konusunda denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 19/09/2017 tarihli 2015/26 E. – 2017/160 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 31,40 TL istinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 4-İstinafa geliş aşamasında davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile 75,10 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 160,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/12/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.