Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6802 E. 2020/2288 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6802 Esas
KARAR NO : 2020/2288
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI : 2015/188 E. – 2017/131 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat (Tasarıma Tecavüz iddiasına dayalı)
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı -karşı davalı vekili dava dilekçesiyle, karşı taraf … A.Ş. 15.09.2015 tarihinde müvekkili … Ltd. Şti.’ne bir mail mesajı göndererek “…” nin tasarımının TPE nezdinde kendi adlarına … tescil no. ile tescilli olduğunu, kendilerinden izin alınmadan böyle bir tasarımın kullanılmasının 554 sayılı KHK’nın 48. Madde hükmüne ve TTK’nın 56. Maddesine aykırı olduğunu iddia ederek bu profilin kullanımına derhal son verilmesini, aksi takdirde yasal işlem başlatacaklarını bildirdiği, müvekkili … A.Ş. ve diğer müvekkili … Ltd. Şti.’nin mal tedarikçisi olduğunu, müvekkilinin … Ltd. Şti, ana ve tek tedarikçisi olan … A. Ş.’den gelen ham PVC profillerini İstanbul, Tuzla’daki fabrikasında kapı ve pencere profili haline getirdiği bu üretimi … Ltd. Şti.’nin kurulduğu 2005 yılından bu yana Türkiye çapında tanınmış “…” markası ile yapmakta olduğunu, müvekkili … A.Ş. 1997 yılında … markası ile önce pervazsız kasa profili, daha sonra “tek pervazlı kasa profili”, üçüncü aşamada “pervazlı U kasa profili (vidalı)” uygulamaya geçmiş ve son aşamada “pervazsız U kasa profili”ni ürettiğini, bu üretimini “…” ve “…” markalan ile yıllardır yaptığını, diğer müvekkili … Ltd. Şti. 2005 yılında ilk aşamada ürettiği pervazlı kasayı zaman içinde geliştirerek “tek taraflı pervazlı kasa” tasarımı şekline getirdiği. Bundan sonra da bu tasarımı “pervazlı kasa U uygulaması” nadönüştürdüğünü, … Ltd. Şti. bir aşama sonrasında ise ürettiği kapı ve pencere profillerinde “çift taraflı pervazlı kasa” tasarımına geçtiğini, ‘Tek taraflı pervazlı kasa” tasarımının aslında bir Alman tasarımı olduğunu, bu tasarım şeklinin piyasada yüzlerce üretici firma tarafından da kullanılan (…) bir tasarım şekli olduğunu, başka türlü üretilmiş PVC pencere ve kapı profilinin, pencere ve kapı kasasına uymasına teknik olarak imkan olmadığını, yani “tek taraflı kasa ve pervazlı kasa” tasarımının hiçbir orijinalliğinin bulunmadığını, bu sebeple 554 sayılı KHK’nin 5. Maddesindeki korumadan istifade edemeyeceğini, davalı … A.Ş.’nin “…” markası ile piyasaya sunduğu “çift pervazlı U kasa” profili Almanya’da, Avrupa’nın birçok ülkesinde ve Türkiye’de bütün PVC pencere ve kapı profili üreticisi firmalar tarafından kamuya sunulmuş bulunduğunu, davalı şirketin tek pervazlı kasaya, küçük bir ayak ekleyerek çift pervazlı kasaya dönüştürmüş olmasının bu tasarımı yeni (orijinal) hale getirmeyeceğini, piyasaya sunulan çift pervazlı U kasa profilinin yeni niteliği olmadığı gibi “ayırt edici niteliği”nin de bulunmadığını, tek taraflı pervazlı kasanın, “işin mahiyeti icabı” teknik olarak bir kapı ve pencere profilinde olması gereken bir model, bir tasarımı olduğunu, başka türlü PVC kapı ve pencere profilinin prefabrik yapılar ve hazır konteynır yapıların kapı ve pencere kasasına oturtulmasına imkan bulunmadığını, hal böyle olunca, önce Alman ve Avrupalı üretici firmaların, daha sonra da Türkiye’deki üretici firmaların da aynı profili kullanmak zorunda kaldıklarını, sonuç olarak, 554 sayılı KHK’nin ilgili 5, 6 ve 7. Madde hükümleri uyarınca TPE tarafından davalı …. A.Ş.’ne verilmiş olan Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi’nin iptaline, bu tescilin TPE tarafından sicilden silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı- karşı davacı …. San ve Tic. A.Ş. vekili cevap, karşı dava ve ihtiyati tedbir kararı talepli dilekçesinde; dava konusu “çift pervazlı pencere ve kapı kasası” buluş başlığı ile, buluş sahibi … ve FM sahibi … A.Ş. Olmak üzere TPE tarafından 23.05.2012 tarihinde TR … Y belge numarasıyla FM olarak tescil edildiğini, anılan tescil sahibi şirketin … Şirketler Grubuna bağlı şirketlerinden olduğu ve buluş sahibi …. ise müvekkilinin halihazırdaki ortakları arasında bulunduğunu, zaman içerisinde müvekkilinin şirketin yeniliklerini TPE nezdinde, 07.01.2013 tarih ve 2013 00076 tescil numaralı ETTB ile ve 30.10.2015 tarih ve … tescil numaralı ETTB ile ayrı ayrı tescil ettirdiğni, prefabrike yapılarda düz pvc profil kullanılmasıyla ortaya çıkan sorunları yıllarca yaşayan …, hem prefabrike yapı hem de müvekkil firma bünyesinde pvc üretimi yapması nedeniyle bu soruna bir çözüm bulunması çalışmalarına hız verdiğini, üretilen bu yeni profil U şeklinde tasarlanmış sırt kısmı ile prefabrike yapının duvarına geçerek, başkaca bir montaj işlemine ve vidalamaya gerek duyulmadan yerine sağlam bir şekilde oturduğunu, böylece montaj işlemi çok daha kısa sürede tamamlanarak prefabrike yapılar için çok önemli bir gereklilik ve avantaj olan hızlı montaj sağlanarak zamandan kazanıldığını, ayrıca montaj sırasında ortaya çıkabilecek işçilik kusuru ihtimalinin neredeyse sıfırlandığını, bütün bunların yananda montaj sorunları nedeniyle zamanla ortaya çıkabilecek izolasyon sorunları da tamamen en aza indirildiğini, Hukukumuzda, patent ve faydalı model belgesi isteme hakkının, buluşu yapana veya onun hukuki haleflerine ait olduğu (PatKHK m. 11). Kısacası, hukukumuzda, asılsız beyanlarla başkasına ait bir hakkı gasp ederek, başvuru yapan değil, gerçek buluş sahibinin korunduğunu, bu ilkeye göre, gerçek buluş sahibinin, faydalı model belgesi veya başvurusu ile ilgili olarak istihkak (vindicatio) davası açabildiğini, yine hukukumuzda hem faydalı modeller, hem de endüstriyel tasarımlar bakımından yenilik şartı arandığını, davacılar ve karşı davalıların müvekkil firma tarafından buluşu yapılan ve geliştirilen “çift pervazlı pencere ve kapı kasası (u-profil)”i haksız şekilde, müvekkilinin izni olmadan üreterek ve satarak hak ve hukuk tanımaz bir şekilde hukuka aykırı davranmış bulunduklarını, bu durumun, kanunlar gereği hem suça, hem de maddi, manevi ve itibar tazminatlarının istenmesine temel teşkil ettiği belirterek, öncelikle davacılar tarafından açılan davanın talepler yönünden tümden reddine, mevcut dava dahilinde karşı dava olmak üzere, karşı davalıların, “Faydalı Model ve Tasarım Hakları” müvekkiline ait “çift pervazlı pencere ve kapı kasası u profil”i üretmeleri ve satmaları nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararların tespitini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve belirsiz alacak davası kapsamında sayılmak üzere 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın karşı davalılar …A Ş. ve …. Ltd. Şti.’den alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, karşı davalılar haksız ve hukuka aykırı bir şekilde “Faydalı Model ve Tasarım Hakları” müvekkil firmaya ait “çift pervazlı pencere ve kapı kasası u profıl”i üretip satmalarının tedbiren önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı Türk Patent Enstitüsü vekili cevap dilekçesinde, davacı vekilinin dilekçesinde, davalının 2014 07321 numara ile Enstitüye tescil edilmiş olan “Endüstriyel Tasarım Belgesi’nin iptal edilerek sicilden terkinini talep ettiğini. İşbu davanın haksız ve mesnetsiz olup reddine karar verilmesi gerektiğini, 2014 07321 sayılı “kasa profili” ürününü konu alan tekli tasarım tescili için 30.10.2014 tarihinde “… SAN. VE TİC. A.Ş.” vekili tarafından başvuruda bulunulduğunu, söz konusu başvurunun 01/12/2014 tarih ve 224 sayılı Resmi Endüstriyel Tasarımlar Bülteni’nde yayınlandığı ve 6 aylık yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığının tespit edildiğini, görüldüğü üzere, adı geçen başvuruya ilişkin olarak 6 aylık yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve müvekkili Kurumun nihai karar organı olan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından da herhangi bir karar alınmadığını, 554 Sayılı KHK’da hükümsüzlük davasının müvekkil kuruma yöneltileceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, söz konusu KHK’nın 44. Maddesinin 4. Fıkrasında; “Tasarımın hükümsüzlüğü davasıdavanın açıldığı anda Tasarım Sicilinde tasarım belgesi sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Tasarım üzerinde sicilde hak sahibi görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için ayrıca onlara tebligat yapılır.” hükmü görülmekle birlikte, Yargıtay ll’inci Hukuk Dairesi’nin konuya ilişkin emsal mahiyetteki 07.04.1997 tarih ve E.1997/2219-K.1997/2556 sayılı kararında, hükümsüzlük davasının idari nitelikte bir işlem olan tescil işlemini gerçekleştiren Enstitüye yöneltilemeyeceğini, Enstitünün husumet ehliyetinin bulunmadığının da belirtildiğini, Müvekkil Enstitü kayıtlarında yapılan incelemede, diğer davalıya ait 2014 07321 sayılı ETTB’ne yönelik olarak, davacı tarafından Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna yapılan bir itirazın bulunmadığını, davacı tarafından yapılan bir itiraz ve itirazın sonucu olarak Enstitü tarafından verilen nihai bir karar bulunmadığından, iş bu davada Enstitüye husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, bu itibarla yukarıda belirtilen tasarımla ilgili Enstitünün taraf sıfatı bulunmadığından, Enstitü yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi talebinde bulunulması zarureti hasıl olduğunu, Mahkeme tarafından husumet itirazımızın kabul edilmemesi halinde ise söz konusu davada yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, Enstitü aleyhine açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkeme Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, bu itibarla esasa girilmeksizin, Enstitü yönünden dava şartı oluşmadığından haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “.. davacı tarafça davalı tasarımının yeni olmadığına dair delil olarak davacı … tarafından 1997 yılında üretildiği iddia edilen, … ve … markalı ürün görselleri, faturalar ile … Ltd. Şti. Tarafından 2005 yılından beri üretildiğini beyan ettiği ürün görselleri, dava dışı firmaların (…) ürün görsellerinin ibraz edildiği, ürün fotoğraflarının hiçbir tarih içermediği, faturalarda da ürünlerin “U kasa profili”, “pervazlı kasa profili”, “süper kasa profili” isimleriyle yazılı olduğu, 18.03.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da belirtildiği üzere; davaya konu tasarımın ürünün kesitine ilişkin olduğu, profil tasarımlarının satın alınırken tamamen kesitlerinin özelliklerine göre tercih veya ayırt edildikleri ve piyasada adlandırıldıkları, tasarım tescil belgelerinin ürünün görünümünü koruduğu, “kesit” in de aynı zamanda bir görünüm olduğu ve korunabileceği, dava dışı … A.Ş nin 2012/06029 sayılı Faydalı Model Belgesi ve davalı şirketin 2013/00076-1 sayılı Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesine konu tasarımların farklı olduğunun raporda tespit edildiği, dosyaya görselleri sunulan dava dışı firmaların ürün görsellerinin küçük ayrıntılar dışında benzer ve aynı olduklarının raporda beyan edildiği ancak hangisi/ hangilerinin daha önce üretildiğine dair tarih içeren belge sunulmadığı, faturaların eski tarihli olmasına rağmen, resim veya görsel ifade bulunmaması nedeniyle, davaya konu tasarımların yeniliğini giderici belge olarak kabul edilemeyeceği,tasarımın hükümsüzlük koşullarının ispatlanamadığı kanaatine varıldığı, davalı TPE nin tasarımın hükümsüzlüğü davasında, davalı sıfatının bulunmadığı, davanın tescil sahibine karşı açılmasının gerektiği kanaatine varılarak,davalı TPE yönünden husumet yokluğu kanaatine varıldığı, karşı davada; davalı – karşı davacı … tarafından kasa profili üretilen ve diğer davalı … Ltd. Şti. Tarafından birleştirilerek pervazlı kasa haline getirilen davacı ürünlerinin, davalının tescilli 2014/07321 sayılı tasarımına tecavüz ettiği, 18.03.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tespit edilmekle; 554 sayılı KHK 48, 49 , 50 ve 52.madde gereğince zararını, fiili zarar ve yoksun kalınan kazancının ( davacının seçimine bağlı olarak) tazminini talep edebileceği kanaatine varıldığı, davalı – karşı davacının 29.12.2016 tarihli duruşmada tazminat talebinin 554 sayılı KHK 52/b maddesine göre “davacının tasarımına tecavüzden elde ettiği gelire göre hesaplanmasını talep ettiği”nin anlaşıldığı, davalı tarafın 2015 yılı ticari defterleri ve dayanak belgeleri muhasip bilirkişi tarafından alınan 01.08.2016 tarihli kök raporda 1.838,10 TL gelir elde ettiğinin, 01.03.2017 tarihli ek raporunda; davacı – karşı davalı … in dava tarihine kadar 13 ayrı faturada, davaya konu emtia’dan elde ettiği gelirin (KDV’siz tutarı) 173.363,46 TL olduğu, İTO tarafından yayınlanan ortalama kâr hadlerinde imalatçı kârı %25 olarak beyan edilmekle, %25 kârının 44.840,86 TL olduğu beyan edildiğinin görüldüğü, davacı – karşı davalı vekili muhasip bilirkişinin raporuna itiraz ettiği, ilk raporda 1.883,10 TL tazminat hesaplandığı, ikinci raporda %25 kâr marjı ile 44.840,86 TL hesaplandığı raporların çelişkili, kâr marjının yüksek olduğunu beyan ettiği, muhasip bilirkişinin 01.08.2016 tarihli kök raporunda; sadece 09.07.2015 tarihli 304220 sayılı faturanın incelendiği, ek raporda ise davacı – karşı davalı …A.Ş nin 2015 yılı ticari defterlerinin ve 13 adet faturanın (dava tarihine kadar ) incelendiği, …A.Ş nin davacı – karşı davalı … Şirketi için üretim yaptığı, hesap edilen 44.840,86 TL tazminat bedelinin, davaya konu ürünlerden elde edildiği, kâr marjının İTO verilerine dayandığı, her iki davacı – karşı davalının tazminattan müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu, karşı davacının tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz nedeniyle 554 sayılı KHK 49/1-c maddesi gereğince manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılarak, davalı – karşı davacının 22.05.2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırdığı, harç yatırdığı gözönüne alındığı, gerekçesiyle asıl davada; TPE hakkında açılan davanın husumet yönünden reddine, Davalı … San. Ve Tic. A.Ş hakkında açılan davanın esastan reddine, karşı davanın kabulüne; 44.840,86 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davacılar – karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı – karşı davacı şirkete ödenmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar- karşı davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tek pervazlı kasa tasarımının aslında bir Alman tasarımı olduğunu, bu Alman tasarımı kopyalayarak bütün PVC kapı ve pencere üreticisi firmaların uygulamakta olduğunu, piyasadaki benzer örnekleri dosyaya sunduklarını, başka türlü üretilmiş PVC pencere ve kapı profillerinin pencere ve kapı kasasına uymasına teknik olarak imkan olmadığını, tekniğin bu özelliğinin sektörden atanmış bir bilirkişi marifetiyle tespit edilebileceğini, davalının tasarımının hiçbir orjinalliğinin olmadığını, 554 sayılı KaHK’nın 5.maddesinden yararlanamayacağını, davalının … markası ile piyasaya sunduğu “çift pervazlı U kasa” profiline TPE nezdinde gerekli teknik araştırm ayapılamdan tescil belgesi verildiğini, bu tasarımın herkes tarafında piyasada kullanılan ALman tasarımın Türkiye’deki kopyası olduğunu, tasarımın yenilik unsuruna hazi olmadığını, davalının tek pervazlı kasaya küçük bir ayak ekleyerek çift pervazlı kasa haline dönüştürmüş olmasının tasarımı orjinal hale getirmeyeceğini, ayırt edicilik unsuruna da ahazi olmadığını, 18.03.2016 Tarihli bilirkişi raporunun 10.sayfasında davalının ürettiği profillerin yeni ve ayırt edici niteliği olmadığı, bunların bir atatipten ya da dış kaynaklı diğer kurumca evvelce piyasaya sunulduğunu, bilirkişi heyetinini sunulan faturaları görmezden geldiğini, mahkemenin eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verdiğini, kök ve ek rapor arasında çelişki olduğunu dosyanın sektör bilirkişisi bulunan yeni bir heyete tevdini talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava, davalı adına TPE’de kayıtlı 2014/07321 tescil sayılı “kasa profili” endüstriyel tasarımının hükümsüzlüğü ve terkini istemine ilişkindir.Karşı dava ise; tasarım hakkına tecavüz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı-karşı davalı vekili, yasal süresi içinde asıl dava ve karşı dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı adına TPE’de tescilli 2014/07321 numaralı 30/10/2014 başvuru tarihli endüstriyel tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının ileri sürmüş ise de; davacının yenilik giderici delil olarak sunduğu faturalar ve belgelerin ürün görsellerini içermediği, hükme esas alınan ve Dairemizce yeterli görülen bilirkişi heyeti raporunda da bu husus açıklanarak hükümsüzlük koşullarının oluşmadığının belirtildiği, davalı yan istinaf isteminde kök ve ek rapor arasında çelişki olduğunu ileri sürmüş ise de; muhasip bilirkişinin kök raporundaki tazminat hesabının tek bir faturaya dayalı olarak yapıldığı, ek raporda ise yerinde olarak davalının ticari defterlerin ve 2015 yılı faturalarının değerlendirilmesi sureti ile maddi tazminat hesaplaması yapıldığı, bu durumun çelişki oluşturmadığı gibi ilk derece mahkemesinin kararında da bu hususa değinildiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı-karşı davalının asıl ve karşı dava yönünden istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacılar- karşı davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2- Asıl dava yönünden istinaf istemi reddedildiğinden alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, -Karşı dava yönünden istinaf istemi reddedildiğinden alınması gereken 3.746,17TL’nin peşin alınan 936,54 Tl harç ile fazla yatan 119,20TL maktu harçtan mahsubu ile bakiye 2690,43 TL harcın karşı davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,(Karşı dava yönünden davalı yanca 148,60TL istinaf başvuru harcı yatırılması gerekirken 267,80TL temyiz harcı olarak yatırıldığı dikkate alınarak)3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 29/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.