Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6747 E. 2020/2059 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6747 Esas
KARAR NO : 2020/2059
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017
NUMARASI : 2015/315 E. – 2017/274 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti ve İstirdat
KARAR TARİHİ: 27/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin 28/04/2014 tarihinde sözleşme süresinin bitmesi nedeniyle Adana …. Noterliğinin 29/04/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı ile müvekkili şirketin yeni sözleşmeyi imzalamayacağı, davalı şirkete ait istasyonun giydirme ekipmanlarını teslim alması ve davalı şirketin uhtesinde bulunan ve anlaşma süresince teminat teşkil etmek üzere davalı şirkete verilen teminat mektuplarının iadesinin talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından müvekkiline yapılan sözlü açıklamada ariyetler olduğundan bahisle teminat mektuplarının iade edilmediğini, akabinde de davalı tarafından 15/05/2014 tarihinde mail yolu ile ariyet listesi ve ariyet bedellerinin bildirildiğini, müvekkiline ariyet ve ariyet bedeli olarak 6 adet akaryakıt pompası, 1 adet kompressör, 6 adet akaryakıt tankı, 1 adet LPG dispanseri, 1 adet LPG tankı ve LPG Elektrik Tesisatı bedeli olarak 7.087,72 TL, diğer sökülemeyen akaryakıt ve tesisat inşaat ve müşavirlik hizmetleri adı altında 100.708,46 TL olmak üzere 125.917,34 TL tutarlı ariyet listesi bildirildiğini, Adana …. Noterliğinin 20/05/2014 tarih ve … sayılı ihtarnamesiyle davalı şirketin ariyeti bulunmadığı ayrıca davalının akaryakıt istasyonunda hiçbir şekilde verilmiş veya yapılmış bir tesisat veya edevat gibi benzeri ariyet bulunmadığı herhangi bir müşavirlik hizmeti borcunun olmadığının bildirildiğini, bu defa davalının Kadıköy …. Noterliğinin 31/07/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle müvekkilinden 35.000,00 Dolar tutarında geç teslim nedeniyle cezai şart bedeli talep ettiğini oysa müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir cezai şarttan kaynaklı bir borcu bulunmadığını belirterek davalı tarafın müvekkili şirketten talep etmiş olduğu 230.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, teminat karşılığında …Bankası Adana Çukurova şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 07/01/2013 düzenleme tarihli, 250.000,00 TL bedelli ve … Bankası A.Ş Adana Barkal şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 10/05/2013 düzenleme tarihli, 250.000,00 TL bedelli teminat mektubu ile … Bankası A.Ş Bartal şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 250.000,00 TL bedelli 3 adet teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ve iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki yetki sözleşmesi ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak kabul edildiğini, yetki sözleşmesinde belirtilen mahkeme ve mahkemenin kesin yetkili olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini istemiş, davanın esası yönünden ise davacının maliki olduğu Adana ili Seyhan İlçesi Şakirpaşa Mahallesinde bulunan taşınmazın müvekkili şirkete kiralandığını, müvekkili şirketin söz konusu kira sözleşmesine konu taşınmaz üzerinde yer alan akaryakıt istasyonuna ve taşınmaza değer katan sabit nitelikte bir çok faydalı yatırım yaptığını, bununla birlikte müvekkili tarafından ariyet olarak davacı tarafa demirbaşlar sağlandığını, davaya konu akaryakıt istasyonunun işletilmesi için taraflar arasında çeşitli tarihlerde bayilik anlaşmaları ve protokoller düzenlendiğini, davacı tarafın bayilik anlaşmasının sona ermesi nedeniyle kendisine ariyet olarak teslim edilmiş malzemeleri masrafları kendisi tarafından karşılanarak söküp müvekkiline iade etmediği gibi bayilik anlaşmaları gereğince hükme bağlanan ödeyeceğini beyan ettiği bedelleri de müvekkiline ödemediğini, ayrıca müvekkilinin 28/03/2014 tarihli bayilik anlaşması gereğince kurumsal kimlik ve giydirmeler ile ariyet demirbaşları iade etmediği her gün için 500,00 USD tutarında geç teslim bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkilinin davacı taraftan dava tarihi itibariyle teslimde gecikilen 84 gün için 42.000,00 USD geç teslim bedeli alacağı bulunduğunu ayrıca müvekkiline iade etmediği sökülebilir malzeme ve demirbaşlardan kaynaklı olarak müvekkilinin 12.555,00 TL alacağı bulunduğunu, böylece müvekkilinin davalıdan toplam 128.552,00 TL alacağı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davanın kabulüne; 153.025,14 TL’nin 11.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu tutarın müvekkilinin davacı taraftan olan haklı alacaklarından mahsup edilmek üzere tahsil edilmişken istirdadına karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin kira Sözleşmesi’ne konu taşınmaz üzerinde yer alan akaryakıt istasyonuna ve taşınmaza değer katan sabit nitelikte birçok faydalı yatırım yaptığını, müvekkili tarafından ariyet olarak davacı tarafa demirbaşlar sağlandığını, Bayilik Anlaşması’nın sona ermesi nedeniyle kendisine ariyeten teslim edilmiş malzemeleri masrafları kendisi tarafından karşılanarak söküp müvekkile iade etmediğini, bayilik Anlaşmaları’nın 3/c maddesi uyarınca ödeyeceğini beyan ettiği bedellerini de ödemediğini, Davacı taraf müvekkil ile akdettiği 28.03.2014 tarihli Bayilik Anlaşması’nın 11. maddesinde kurumsal kimlik ve giydirmeler ile ariyet demirbaşları iade etmediği her gün için 500.00 USD tutarında geç teslim bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, dava tarihi itibarıyla teslimde gecikilen 84 gün için fazlaya dair her türlü hak saklı kalmak kaydıyla 84X500=42.000 USD geç teslim bedeli alacağı olduğunu,Davacı tarafın müvekkiline iade etmediği sökülebilir malzeme ve demirbaşlardan kaynaklı olarak müvekkilin davacıdan fazlaya dair her türlü hak saklı kalmak kaydıyla 12.555 TL alacağı olduğunu, Davacının Bayilik Anlaşması’nın 3/c maddesi uyarınca, müvekkiline bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği sökülemeyen mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlardan kaynaklı olarak müvekkilin davacıdan fazlaya dair her türlü hak saklı kalmak kaydıyla 128.552 TL alacağı olduğunu,İadesi gerçekleşen malzeme ve demirbaşların söküm bedeli Bayilik Anlaşması uyarınca davacı tarafından ödenmesi gerekirken davacı tarafından bu yükümlülük yerine getirilmediğinden bu giderler müvekkili tarafından karşılandığından davacıdan fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 11.918 TL alacağı olduğunu,Mahkeme tarafından yatırım ve ariyetlerin müvekkili tarafından sağlandığının ispatlanamadığı gerekçesine dayanmış ise de, 19.11.2015 tarihli bilirkişi raporunun 10. sayfasında Birleşik Petrol Danışmanlık tarafından düzenlenmiş faturaya konu tank, dispenser, flexibil LPG borular, pompa ve regülatörün müvekkil tarafından dava konusu taşınmaza sağlandığı tespit edildiğini, mahkemenin yatırım ve demibaşlara ilişkin keşfen inceleme ve hesaplama yapmadan karar vermesinin hatalı olduğunu, 28.10.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda “…bayinin iade ile yükümlü olduğu sözleşmenin sona erdği tarih olan 28.4.2014 ile son teslim tarihi olan 30.05.2014 tarihleri arasında teslim edilmediği yerinde yapılan keşifle tespit edilen ariyet malzeme ve ekipman için günlük 500 USD cezai şartın uygulanmasının uygun olabileceği…” tespit edilmesine rağmen cezai şart alacağı yönünden iddianın dinlenmemesi ve bu tutarın davacıya iadesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Davacının söz konusu ariyetleri geç teslim ettiği (22.11.2016 tarihli dilekçe Ek 1 Teslim Tutanağı) ve söküm masraflarının müvekkili tarafından karşılandığı açıkça ortaya konmuş iken cezai şart ve söküm giderine yönelik alacakların değerlendirilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğunu, Yetkisizlik kararına istinaden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit ve teminat mektuplarının hükümsüzlüğü, iadesi istemlerine dayalı olarak açılmıştır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 18.06.2014 tarih, 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. maddesinde ”…Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimlidir. Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri üç yüz bin Türk Lirasının üzerinde (22.07.2020 tarihli, 7251 sayılı Kanun’un 54.maddesi gereğince beşyüz bin olarak değiştirilmekle) olan dava ve işlere ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır”. 7251 – 22.7.2020 / m.54.maddesinde; “Bu iş ve davalarda mahkeme başkanı, belirli bazı tahkikat işlemlerini yapmak üzere üyelerden birini naip hâkim olarak görevlendirebilir.” Heyet hâlinde bakılacak davalarla ilgili olmak üzere, dava açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır. Bu fıkrada belirtilen dava ve işler dışında kalan uyuşmazlıklar mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülür ve karara bağlanır. Başkan ve üye hâkimler arasında dağılıma ilişkin esaslar, işlerde denge sağlanacak biçimde mahkeme başkanı tarafından önceden tespit edilir” şeklindeki cümle hükme eklenmiştir.Somut uyuşmazlıkta; davacı yan dava dilekçesinde, bayilik sözleşmesinin sona ermesine rağmen davalı yanın toplam 750.000TL bedelli üç adet teminat senedini iade etmediğini ve davalı yanın haksız olarak 230.000TL talep ettiğini iddia ederek; 230.000TL yönünden borçlu olunmadığının tespiti ile, toplam 750.000TL bedelli üç adet teminat senedinin hükümsüzlüğüne ve iadesine karar verilmesini talep etmiş, davasını 230.000TL üzerinden harçlandırmıştır.Davacı vekili 28.10.2014 Tarihli dilekçesinde ise; dava dilekçesindeki talepleri tekrarla davalı yandan 153.025,14TL’nin ticari temerrüt faizi ile istirdadına ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Yetkisizlik kararına istinaden ilk derece mahkemesinde yapılan 04.06.2015 tarihli öninceleme duruşmasında; Davacı vekili, teminat mektuplarından iki tanesinin iade edildiğini, tazmin edilenin bir kısmının iade edildiğini, 153.025,14TL’nin alacak olarak davalı şirket tarafından alıkonulduğunu, bu miktarın istirdadını talep ettiklerini, davanın istirdada dönüştüğünü beyan etmiştir.Dava dilekçesindeki netice-i talebin değeri dikkate alındığında; uyuşmazlığın karar tarihi itibarı ile 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. Maddesi gereğince heyetçe görülen işlerden olduğu sabittir. Bu durumda, davacıya harcın ikmali için süre verilerek yargılama sırasında iki adet teminat mektubunun iade edildiği, bir adet teminat mektubunun kısmen tazmin edildiğine ilişkin davacının beyanın heyet olarak değerlendirilmesi gerekirken tek hakim olarak karar verilmesi hatalı olup anılan husus kamu düzenine ilişkindir.Açıklanan nedenle resen dikkate alınan sebep nedeni ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, kabul edilen kaldırma sebebine göre bu aşamada sair istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 23.03.2017 gün ve 2015/315 Esas, 2017/274 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, 2581,89TL ve 31,40TL istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 50,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 135,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan istinaf masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.