Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/665 E. 2019/878 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/665 Esas
KARAR NO : 2019/878
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2016
NUMARASI : 2015/1409 2016/1187
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında, ticari ilişki mevcut olduğunu, Bursa ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe borçlular tarafından itiraz edildiğini, taraflar arasında e-mail yazışmalarında davalı …’ün borcu kabul ettiği, hatta 31/03/2014 tarihli e-mail de söz konusu borca ilişkin ödeme planı sunduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların icra takibinde belirtilen acağın %40’ın dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin davacıya ödeme emrinde borcun sebebi olarak gösterilen faturalardan dolayı borçlarının bulunmadığını, müvekkili …’ün hiçbir zaman şahsi olarak ticaret ile uğraşmadığını, davacı tarafın icra talebine konu ettiği faturalardan dolayı müvekkili …’ten alacağı bulunmadığı gibi şirketten de alacağı bulunmadığını belirterek haksız davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının davalı … yönünden açtığı davanın, husumet yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1-d, 115/1-2 maddeleri gereğince usulden reddine, davacının, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhinde açtığı davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile, davaya konu edilen Bursa ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine davalı borçlu şirketin itirazının 82.036,97 TL’sinin iptali ile, bu tutar yönünden icra takibinin devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, kabul edilen dava değerinin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili istinaf sebebi olarak, müvekkili şirket ile davalılar arasında ticari ilişkileri olduğunu, bu ticari ilişkiyi gösteren sözleşme ve yakın tarihli e-mail yolu ile yapılmış yazışmalar bulunduğunu, e-mail yazışmalarında davalı … ün borcu kabul ettiğini, hatta 31/03/2014 tarihli e-mailinde söz konusu borca ilişkin ödeme planı sunmuş olduğunu, yargılama sırasında 14/11/2013 tarihli belge fotokopisi altındaki imzaların davalılara ait olup olmadığı hususunda beyanlarının alınmak üzere ara karar oluşturulduğunu, bu ara karar gözönüne alınmayarak davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek davalılardan … hakkında verilen red kararının bozulması gerektiğini bildirmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; … San. ve Tic. Ltd. Şti müvekkili şirket yönünden davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen reddedilen kısım için davalı müvekkil yararına vekalet ücretine hükmedilmediğini, yargılama giderlerine hükmedilirken davanın kısmen kabul ve kısmen reddedildiği göz önüne alınmaksızın yargılama giderlerinin tamamının müvekkiline yüklendiğini, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiştir. Dosya kapsamıyla, bilirkişi raporu, sözleşme fotokopisi, 14/11/2013 tarihli belge fotokopisi, icra dosyası ve bir kısım e-mail yazışmaları olduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı vekilinin istinafı davalı … hakkında verilen red kararına ilişkin olduğu, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti vekilinin istinafı ise reddedilen 31.957,93 TL lik miktar üzerinde müvekkiline vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin red ve kabul oranlarına göre yapılmadığı ve icra inkar tazminatının usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarındadır. Davacı vekilinin istinaf talebinin değerlendirilmesi bağlamından yapılan incelemede, dosyada bulunan 14/11/2013 tarihli belge fotokopisinde …’ün borçtan şahsen sorumluluğunu kabul ettiği iddia edildiğinden, dairemizce öncelikle bu yön üzerinde durularak belgedeki imzanın davalı …’e ait olup olmadığının tespiti için adresi mahkemesine isticvap talimatı yazılması cihetine gidilmiş, ancak çıkarılan tebligatın muhatabın adresinde tanınmadığından bahisle iade edildiği, talimatın da dairemize bila ikmal gönderildiği, davalının mernis kaydında tebliğe yarar adresinin bulunmadığının anlaşılması üzerine bu defa dairemizce davalı …’ün vekilinden adres tespiti yapılması için mahkemesine talimat yazılmış, ancak davalı vekilinin, müvekkilinin yurtdışında olduğunu, dosyadaki adresinden başkaca bir adresini bilmediğini, yurtdışından geldiğinde duruşmada hazır edeceğini beyan ettiği, talimat mahkemesince bu nedenle duruşmanın talik edildiği, ancak yeni tayin edilen duruşmada da vekil tarafından davalının hazır edilmediği ve talimatın bila ikmal dairemize iade edildiği görülmüştür. Söz konusu belge içeriğinde “… olan 60.000 EURO borcunu 2,75 kur ile (o gün ki kur ile tekrar görüşülecek) 2014 yıl sonuna kadar peyder pey kapatacağı ve bu borçtan …San. Tic. Ltd. Şti ve … şahsen sorumlu olacaktır” şeklinde bir metin bulunduğu ve bu metin altında davalı şirket kaşesi ile dava dışı … Ltd. Şti kaşelerinin bulunduğu ve bu kaşeler üzerinde birer imza ile ayrıca belgenin sol alt tarafında ayrı bir imza bulunduğu görülmüştür. Mahkemece, anılan belge üzerinde durulmaması, bir başka ifadeyle bu belge nedeniyle davalı …’ün şahsi sorumluluğunun doğup doğmayacağının tartışılmaması usul ve yasaya aykırıdır. Yargılama bu yönden eksik bırakılmıştır. Her ne kadar dairemizce bu yön tamamlanmaya çalışılmış ise de, gerek bu yönde yazılan her iki talimattan da dairemizce sonuç alınamaması, bu aşamadan sonra yapılacak adres araştırması, ilanen tebligat gibi hususlar gözetildiğinde, istinaf aşamasının daha da uzayacağı, bu durumun usul ekonomisine ve adil yargılanma haklarına aykırılık oluşturacağı gözetildiğinde, dosyanın açıklanan yargılama eksikliğinin giderilmesi bakımından ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/11/2016 tarih, 2015/1409 esas, 2016/1187 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere 14/11/2013 tarihli belge üzerinde durularak davalı …’ün dava konusu borçtan dolayı şahsen sorumlu bulunup bulunmadığı hususunda adı geçen davalının isticvabının ve gerektiğinde imzayı inkar etmesi halinde imza incelemesi de yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Davalılar vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 6-Davalılar vekilinin istinaf talebi incelenmediğinden talebi halinde istinaf harçlarının kendisine iadesine, 7-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 129,45 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 215,15 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 8-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/04/2019