Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6608 E. 2020/2043 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6608 Esas
KARAR NO : 2020/2043 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2017
NUMARASI : 2014/1497 E., 2017/725 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının davalıdan 27/09/2011 tarihinde … marka 2012 model araç satın aldığını, aradan bir yıl geçmesine rağmen aracın arıza verdiğini, 11/11/2013 tarihinde aracın motorunun yenisiyle değiştirildiğini, 24/09/2013 tarihinde ise aracın yandığını ve pert olduğunu belirterek söz konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, aksi halde sözleşmenin feshi ile anahtar teslim fiyatının 24/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle davacı yanın ayıp ihbar ve zamanaşımı sürelerine riayet etmediğini, yangının meydana gelmesinden 2 ay sonra müracaat ettiğini, davalının eksik ve kusurlu servis hizmeti vermediğini, motor değişiminden sonra gerekli testlerin yapıldığını ve motorun sorunsuz çalıştığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “TBK.nun 219. maddesinde belirtildiği gibi, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Aynı yasanın 227. maddeisnde alıcının ayıplı malla ilgili seçimlik hakları belirtilmiştir. Buna göre satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilir, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını istemebilir, İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir. Bu haklar alıcı için seçimlik haklardır. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Burada öncelikli uyuşmazlık yangının çıkış sebebinin davacının kusuruna dayanıp dayanmadığı, davalının olayda bir kusuru olup olmadığı noktasındadır.Egzoz sistemindeki susturucunun çıkartılmış olması, yerine boru eklenmiş olması olması, orijinal aksamın üzerinde oynama yapılmış olması, davalının motoru yenisi ile değiştirmesinde yeni motordan kaynaklanan bir kusurun TUVTÜRK muayesinde belirtilmemiş olması, diğer bir ifadeyle yeni motordan kaynaklı bir kusurun bulunmadığı ortadadır. Davacının, davalının imalat hatası veya üretim hatası gibi kusurlu bir davranışı nedeniyle araçta yangın çıktığını, kendisinin yeterli ve gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, kullanım hatası olmadığını ispat etmesi gerekir. Davacının bu durumu ispat edemediği, yönetmeliğe aykırı biçimde susturucunun çıkartılmış olduğu, muayenede bir ağır üç hafif kusurun tespit edildiği, davacının bu kusurları gidermek için yetkisiz kişilerce araçta tadilata gittiği sabittir. Davacının yargılama sırasında ibraz ettiği 3 kişilik bilirkişi mütalaasına, mahkememizce yaptırılan teknik incelemede yangının kablolardan başlayıp motora sirayet ettiğinin anlaşılmış olması karşısında, itibar edilmemiştir. Açıklanan sebeplerle davacının TBK.nun 219. vd maddelerinde belirtilen hakları kullanması için gerekli yasal şartların oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…davalı aracın motorunda imalat hatası olduğunu kabul etmiş akabinde aracın motoru ayıplı olduğundan servis tarafından 11.11.2013 tarihinde yenisiyle değiştirilmiştir. … Plaka numaralı 2012 model araçta oluşan motor anzası nedeni ile 24.09.2013 tarihinde yeni takılmış motorun ayıplı hizmeti veya ayıplı mal dolayısı ile motor yanmış ve Müvekkil şirket adına kayıtlı araç pert olmuştur İlerleyen süreçte Davalı tarafa, garanti kapsamında bulunan Müvekkil şirkete ait aracın motorunun arızalanması sonrasında yeni takılan motorun bozuk çıkaran yanması neticesinde noter aracılığıyla ayıp ihbarı yapılmış ancak davalı tarafça bu isteğe olumlu veya olumsuz bir cevap verilmemiştir. Araç üzerindeki hasarın tespiti, aracın pert olup olmadığı ve yangının neden çıkmış olduğu ile ilgili olarak İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/7 D.İş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesinde hasar tespiti yapılmıştır. Yerel mahkemede açmış olduğumuz bu davada biri borçlar kanunu hukukçusu diğeri makine mühendisi olan bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasına karar vermiştir Makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davalı tarafın iddia ettiğinin aksine; Davalı firmanın yeni blok numaralı bir motor monte ettiği , aracın Müvekkilimize teslim edilmeden önce davalı tarafından çekici ile yeni takılan motorun tespiti için TUV istasyonuna götürülme zorunluluğunun olduğu , araç hakkında neler yapılması gerektiği konusunda bilgisi olması gerekmeyen Müvekkilimiz tarafından kurumsal olan davalıya emanet edildiği , Davalı yetkili bir servis olarak, aracı TUV istasyonuna götürmeden önce TUV kusur listesindeki YAKLAŞIK 450 ADET AĞIR KUSURLARDAN HİÇBİRİRNİN OLMADIĞINI TESPİT EDİP VARSA GİDERDİKTEN SONRA muayeneye götürülmesi gerekirken , gerekti kontrolleri yapmadığı (özellikle TUV kusur/yönetmelik madde 14.3.2 }, 14,3.2.maddesinde bahsi geçen sustururcu sistemini hiçbir şekilde kontrol etmeden aracı TUV muayenesi sonrası susturucuyu bedelli veya bedelsiz kendisi takmadan, aracı teknik bilgisi olmayan Müvekkilimize teslim ettiği için yangtn olayına dolaylı veya dolaysız kusurhı olduğu , Davalı ve Davacının aksi üniversite raporu ile belirleninceye kadar, yangının oluşmasında dolaylı veya dolaysız olarak yarı yarıya kusurlu oldukları mütalaa edildiği belirtilmiştir, . Bilirkişi bu nedenlerden ötürü yangının monte edilen motor yada susturucu nedeni ile oluşup oluşmadığı hakkında incelemenin tam donanımlı motor laboratuvanna sahip bir üniversiteden yapılması talep edilmiştir, Bunun dışında bilirkişi tarafından aracın kusurunun neden kaynaklandığı tespit edildikten sonra var olan duruma göre çeşitli ihtimaller sayılmıştır. Bu nedenlerden dolayı yangının motordan mı yoksa susturucu montajından kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespiti için yerel mahkeme tarafından ek bilirkişi raporu istenmiştir. Yerel mahkeme tarafından istenilmiş olan Bilirkişi Ek Raporunda yeniden bir inceleme yapılmış ancak bu inceleme; Araç üzerinde inceleme yapmadan, Sadece dosya üzerinden inceleme yaparak Meydana geldiği iddia edilen yangının sebebinde hataya düşülerek Araç üzerindeki sistemlerin imalatı ve/ veya montajı sırasında elektrikli fanın enetji hattında gevşek bırakılan bir kablo/soket bağlantısının aşırı akım çekmesine neden olduğunu, buna bağlı olarak kablo izolasyonunu ısıttığını, fan motorunun da sağlıksız çalışmasını sağladığını ve alevli yangına yol açttğtnı, araç üzerinde yapılan motor montajı sırasında meydana gelen bir hatalı ve dikkatsiz bîr işleme dayalı olabileceği konusundaki dilekçe ekinde bilirkişi raporu çeliştiğinden haksızdır. Tarafımızca söz konusu haksız Bilirkişi Ek raporuna karşı, bu işin teknik konular ihtiva etmesinden dolayı, ortada yangının olması, Egzozdan mı yoksa başka bir yerden mi yangının oluştuğu konusunda araç üzerinde kendi konularında uzman ve resmi bilirkişilik yapan Yangın Bilirkişisi, ] Otomativ Uzmanı Maklııe Yüksek Mühendisi oluşan uç kişilik bilirkişi heyeti mevcut bilirkişi raporuna karşı bir uzman görüşü istenmiştir. Yapılan değerlendirmeler, bizzat bilirkişiler tarafından dosya üzerinden değil araç üzerinden yapılması istenmiş, bilirkişiler araç üzerinde yaptıkları incelemeleri yerinde ve fotoğrafı ayarak raporlarına eklemişlerdir. Yapılan incelemelerde; Araç alt kısmından da incelendiğinde aracın alt kısmında özellikle egzost sistemi ciuannda yangın kaynağı başlangıcım işaret eden herhangi bir ağır hasar, kavrulma ve ist kaynaklı renk değişimi gibi bir husus görülmediğini, Dosyada bulunan raporlarda belirtildiği gibi egzost sistemi civarında bulunan sensörlerin ve kabloların yanması veya egzost borusu üzerinde yapılan kaynak işlemi nedeniyle egzost hattı boyunca bir yangın oluşmadığı açıkça görüldüğü, Egzost sistemi gibi sıcak yanma gazlaruıın akışının sağlandığı ve bu nedenle de kendisi aracın çalışması sırasında ısınan ve bundan ötürü bir ısı kalkanı ile çevrelenmiş hat civarında elektrik kablosu olması mümkün olmadığı Egzost hattı boyunca herhangi bir elektrik tesisatı mevcut olmadığı Araç üzerindeki incelemeler, dosyadaki ifadeler bilgiler ve belgeler ve yukarıda açıklanan gerekçeler nedeni ile araçta çıfcan yangının, hızlı parlayan ve alevnenen bir maddenin sıcak bir yüzeyle teması neticesinde oluşabileceği değerlendirilmektedir. Bu kaynağın da araç motor bölümünde bulunan yanıcı ve parlayıcı sıvılarda herhangi bir neden ile meydana gelen sıztntı olabileceği düşünülmektedir. Zira araç üzerinde kullanılan birçok sıvı Hidro- Carbon esaslı olduğundan yanıcı özelliğe sahip olduğu Aracın model yılı, trafiğe çtkış tarihi ve olayın meydana geldiği tarih ve öncesinde aracın geçirdiği motor değişim işlemi dikkate alındığında ve söz konusu yangının oluşmasında etkisi olabilecek sistemlerin yapısı incelendiğinde böyle bir durumun oluşmasında kullanıcı eftösmın ve önceki raporlarda bahsedilen egzost sistemindeki işlemin etkisinin bulunmasının mümkün olmayacağı görülmektedir. Böyle bir durumun imalat aşamasından gelen veya ilk anda görülmesi mümkün olmayan araç üzeri yapılan onarım işlemlerindeki motor montajı esnasında, fan motoru enerji kablosunda oluşan bir kusurdan kaynaklandığı tespiti yapılmıştır,Müvekkilimizin susturucuyu devreden çıkarmış olması hiçbir şekilde söz konusu yangını çıkarmaya sebep olmazken bu yönde karar verildiğinden, dosya üzerinden yapılan teknik detaylı incelemeler ve uygulamalar egzost sisteminde gerçekleştirilen sökme, takma, kaynak, montaj, işlemlerinden kaynaklanmasının mümkün olmayacağından, araç üzerinde meydana gelen motor bölgesinde oluştuğundan. Araçta meydana gelen yanma olayı kullanıcı kaynaklı olmadığından. Davacının kusuru bulunmadığından. Araç üzerindeki sistemlerin imalatı ye/veya montajı sırasında elektrikli tanın enerji hattında gevsek bırakılan bir kablo/ soket bağlantısının asırı akımı çekmesine neden olduğundan, Buna bağlı olarak kablo izolasyonunu ısıttığı, fan motorunun da sağlıksız çalışmasını sağladığı ve alevli yangına yol açtığı, araç üzerinde yapılan motor montajı sırasında meydana gelen bir hatalı ye dikkatsiz bir İsleme dayalı olduğundan. bunların aksi yönünde hazırlanmış olan bilirkişi raporu ve buna İstinaden verilen hüküm hukuka aykırıdır ve bozulması gerekmektedir….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;satılandaki ayıp ve kusurlu servis hizmeti nedeni ile satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya terditli olarak güncel bedelinin tazmini talebinden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Somut olayda hukuki ihtilaf davacının aracında meydana gelen yangının aracın imalatından veya davalı yanca değişimi yapılan motor aksamından kaynaklanan bir yangın mı yoksa davalı yanın modifiye amaçlı egzoz değişiminden kaynaklı mı olduğu noktasındadır.Davacının yaptırdığı delil tespiti raporunun , kanaat içermediği ; mahkemece alınan rapor ve ek raporun yangının nedenini değiştirilen egzoz sitemine bağladığı, davacı yanca sunulan özel teknik raporun ise yangının değişen motordan kaynaklandığı bildirilmiştir.Mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetinde otomotiv ve yangın uzmanının bulunmadığı ve aracın da bizzat incelenmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle yangının çıkış nedeninin teknik olarak tam aydınlatılmadığı, bilirkişi heyetinde konunun doğrudan uzmanı bilirkişiler bulunmadığı nedenle kararın eksik inceleme ile verildiği görülmekle davacı yanın istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ; ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ; Yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2- Davacı yanca yatırılan peşin harcın talebi halinde kendisine iade edilmesine 3- Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, tebligat gideri 12,50 TL, posta gideri 25,00 TL ki toplam 123,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/11/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.