Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6575 E. 2019/1161 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6575 Esas
KARAR NO : 2019/1161
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2017
NUMARASI : 2016/101 2017/780
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan tebligatların müvekkilinin işyerinde yapılmaması nedeniyle takipten yeni haberdar olduklarını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan aldığı malları davalının bilgisi dahilinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki … Ltd. Şti’ne komisyon karşılığı ihraç etmekte olduğunu, yani müvekkilinin sadece komisyon karşılığında ihraca aracılık ettiğini, bunun sebebinin de davalının ihracat için nakliye veya yurt dışı ihracat için gerekli diğer prosedürlerle uğraşmak istememesi olduğunu, işin özünde üçlü bir ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan aldığı malları üzerine komisyon ekleyerek …. firmasına faturalandırdığını, ayrıca dava dışı … firması tarafından alınan mal bedellerinin davalı hesabına çeşitli tarihlerde gönderildiğini, toplam 268.000,00 TL ödeme yapıldığını, … firmasınca düzenlenen 26/11/2015 ve 30/10/2015 tarihli belgelerin söz konusu ödemelerin müvekkilinin mal ve hesabına yapıldığını ortaya koyduğunu, davalının haksız kazanç sağlamak amacıyla bu takibi başlattığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının %20 oranında kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin alacaklı, davacının ise borçlu olduğunu, alacağın ticari satıma dayandığını, komisyonculuk işinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacıyı aracı kılmadığını, zira müvekkilinin direk ihracat yaptığının bir gerçek olduğunu, … Ltd. Şti’nin müvekkili ile iş yapan bir şirket olup bu şirketin Girne Belediyesi Açık Pazar Alanı Çatı Örtüsü Projesinde alt yüklenici olarak çalıştığını, … şirketi tarafından yapılan ödemelerin de dekontlarda görünen açıklamada da “Girne Belediyesi Açık Pazar İhale İşleri” şeklinde olup bu ödemelerin müvekkili ile … şirketi arasındaki yüklenici/alt yüklenici ilişkisinden kaynaklandığını, davacının dava dışı şirket tarafından düzenlendiğini belirttiği 26/11/2015 tarihli belgenin hukuken geçerliliği olmayan bir belge olup delil vasfının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporu ile … şirketinin temsilcisinin beyanları dikkate alındığında davalının, davacı hakkında faturalara dayalı icra takibi yapmış ise de, kesilen fatura bedellerinin temlik yoluyla … şirketi tarafından davalıya ödenmiş olduğu, davalının davacıya düzenlediği faturaların davacı firma tarafından komisyon bedeli alınmak suretiyle tarafların bilgisi dahilinde Kuzey kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan dava dışı … şirketine fatura edilerek ihraç işlemlerinin yapıldığının anlaşıldığı, yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının talebinin yerinde olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının takip dosyalarından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyeti ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; müvekkili ile Kıbrısta bulunan … firması arasında Pazaryerinin yapılması işinin bulunduğunu, bu nedenle … firmasının müvekkili hesabına 19 defa değişen tarih ve miktarlarda toplam 878.000,00 TL para gönderdiğini, dekontlarda paranın ne maksatla gönderildiğinin açıkça belirtildiğini ve Girne Açık Pazar ihale işleri şeklide dekontlarda açıklamanın yer aldığını, müvekkilinin davacıya 11 adet faturadan oluşan 264.000,00 TL tutarındaki malları sattığını, davacının işinin aracılık ya da komisyonculuk olmadığını, müvekkilinin ihracat yaptığına dair belgelerin mahkeme dosyasında bulunmasına rağmen davacı ile dava dışı firmanın hukuki mesnedi olmayan iddialar ile bu ticarete komisyonculuk aracılık yaptık bahanesiyle müvekkiline olan fatura borçlarının ödenmemesini planladıklarını, davacı ile davalı arasında davacının ifade ettiği gibi komisyonculuk ilişkisinin bulunmadığını, bu konuda davacının beyanından başka sözleşme ya da komisyon faturası bulunmadığını, söz konusu duruma basiretli tacir kavramı içerisinde bakıldığında, müvekkilince düzenlenen faturaları kapalı fatura olarak alabileceğini, ya da davalıya tahsilat makbuzları düzenletilebileceğini, ya da bu malların bedelinden Kıbrıs’taki … firmasının bedelini ödeyeceğini, kendilerinin sorumlu olmadıklarına dair davalıdan taahhütname almaları gerektiğini, davacı tarafından 08/12/2015 tarihli mutabakat mektubunda kendi kayıtlarında müvekkilinin 96.093,87 TL alacaklı olduğunun beyan edildiğini, fakat müvekkilinin bu alacağı kabul etmeyip gerçek alacağını almak için takip başlatması üzerine borçlarının bulunmadığı yolunda beyanda bulunduklarını, her ne kadar davacı ile dava dışı … firması arasında temlik var ise de, bunlardan müvekkilinin bilgisinin olmadığını, söz konusu temlik beyanları incelendiğinde, 30/10/2015 tarihli olanın davacı ve dava dışı … şirketi direktörünce imzalandığı, 26/11/2015 tarihli belgenin ise … direktörü tarafından imzalandığının görüldüğünü, bu temliklerde “… Ltd. Şti olarak … firmasına olan borcumuza karşılık …. 3.şahıs firması olan … ltd. Şti’ne olan borcuna mukabil aşağıdaki tarihlerde ve miktarlarda … adına … inşaat tarafından havale yapılmıştır.” denildiğini, bu dekontlarda … firması adına rastlanmadığını, dekontlarda paraların ne maksatla gönderildiğinin yazılı olduğunu, bunların ekte olduğunu, bu ödemelerin “Girne Belediyesi Açık Pazar İhale İşleri Yapımı” için gönderildiğinin belirtildiğini, ayrıca gerek mahkemenin gerekse bilirkişi raporunun … firmasının davalıya olan borcunu … tahsil edip davalıya ödemesi gerektiği, … tarafından yapılan ödemelerin ne amaçla yapıldığının dekontlarda açıkça belirtildiği, bu ödemelerde .. firmasının adına yapıldığı ya da … verilen malzeme bedeli şeklinde bir açıklama bulunmadığı hususlarının irdelenmediğini, müvekkili tarafından … firmasına düzenlenen 3 adet fatura toplamının 877.999,33 TL olduğunu, … firmasının yaptığı ödemeler toplamının da 878.000,00 TL olduğunu, dolayısıyla herhangi bir alacak mevcut değil iken olmayan alacağın temlik edildiğini, raporun ve buna bağlı olarak verilen kararın eksi ve hatalı olduğunu belirtmiştir. Dosya içerisinde bulunan Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasındaki takip talebi fotokopisinin incelenmesinde; davalının, davacı aleyhine 28/12/2015 tarihinde 11 adet faturaya dayalı olarak toplam 263.384,94 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, takip dayanağı fatura fotokopilerinin incelenmesinde davalı tarafından davacıya düzenlenmiş oldukları görülmüştür. … Ltd. Şti direktörü … tarafından düzenlenen 26/11/2015 tarihli belgede; “… Ltd. Şti olarak … firmasına olan borcumuza karşılık … 3.şahıs firması olan … Ltd. Şti’ne olan borcuna mukabil 29/06/2015 tarihinde 150.000,00 TL, 14/08/2015 tarihinde 18.000,00 TL, … adına … tarafından havale yapılmıştır” yazılı olduğu, yine … Ltd. Şti direktörü … tarafından düzenlenen 30/10/2015 tarihli belgede “… Ltd. Şti olarak … firmasına olan borcumuza karşılık … 3.şahıs firması olan … Ltd. Şti’ne olan borcuna mukabil 20/10/2015 tarihinde 50.000,00 TL, 30/10/2015 tarihinde 50.000,00 TL,… adına … tarafından havale yapılmıştır” yazılı olduğu görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde; yargılama sırasında alınan 12/05/2017 tarihli bilikişi heyeti raporunda; taraf defterlerinin incelendiği, davalı şirketin ticari defterlerinde davacının 263.176,35 TL borçlu olduğu, davacının ticari defterlerinde ise davalıdan 3.906,13 TL alacaklı olduğu yolunda kayıt bulunduğu, davalı tarafından düzenlenen 11 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturaların davalı defterlerinde 262.244,15 TL olarak, davacı defterlerinde ise 264.093,87 TL olarak kayıtlı olduğu, aradaki farkın 30/06/2015 tarihli faturadaki KDV miktarı olan 1.840,00 TL’nin iptal edilmesinden kaynaklandığı, davalı kayıtlarında bu faturalar nedeniyle davacının ödemesinin bulunmadığı, davacı kayıtlarında ise bu faturalar nedeniyle 29/06/2015 – 150.000,00 TL, 14/08/2015 – 18.000,00 TL, 20/10/2015 – 50.000,00 tl, 30/10/2015 – 50.000 TL olmak üzere toplam 268.000 TL ödem egözüktüğünü, bunların 3.şahıs … tarafından ödendiğinin yazılı olduğu, dava dışı … şirketi tarafından düzenlenen belgeler incelendiğinde; … davacı adına ödeme yaptığının anlaşıldığı, bu dekontların incelenmesinde; açıklamalarda Girne Açık Pazar İhale İşleri şeklinde bir açıklama bulunduğu, dosya içinde Girne Belediyesi Açık Pazar ihalesi ile ilgili olarak teknik şartname ve bir kısım belgelere rastlandığı, ayrıca dava dışı … firması adına düzenlenmiş faturalara da rastlandığı, davacı defterlerinde yapılan bu ödemeler nedeniyle davacı defterlerine göre dava dışı firmadan 26.755,83 TL alacaklı konuma geçtiği, buna göre davacının davalıdan satın aldığı inşaat malzemelerini dava dışı …. firmasına sattığı, dava dışı … firmasının da aldığı mal bedellerini davacıya değil yapılan temlik ile davalıya ödendiğinin anlaşıldığı, dava dışı … davacıdan aldığı mal bedellerini davacıya değil , yapılan temlikle davalıya ödemesinden uyuşmazlığın kaynaklandığı, davalının … firması ile iş ilişkisi bulunması nedeniyle … davacı adına yaptığı ödemeyi davacı borcundan değil , dava dışı … hesabına kaydetmesinden uyuşmazlığın kaynaklandığının anlaşıldığı, davacının Gümrük Mevzuatı açısından yapılan irdelemede ise aracı konumunda olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilinin rapora itiraz ettiği ve yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür. Dava dışı …Şti Temsilcisi …. 28/09/2016 tarihli duruşmada; ” Biz Kıbrıs’ta kurulu bulunan … Ltd Şti.’nin temsilcisiyim, şirketimiz KKTC’de almış olduğu ihale sebebiyle bir kısım malzemelere ihtiyaç duyuldu ve bu malzemelerin alımı konusunda davalı firmayla bir anlaşma oldu, ancak davalı firmanın yurt dışına ihraç edebilme durumu söz konusu olmadığı bildirilince bizden yardım istenildi, biz de davacı … firmasına bu ihracatı gerçekleştirmesi için aracı kılınmasını önerdik, kabul edildi bu iş sebebiyle yaklaşık 800.000 TL civarında bir para davalı tarafa tarafımızca gönderildi, bunun 400.000 TL’si maldı, bu mallar bize teslim edilmedi, bu malların 160.000 TL’lik kısmı kolikarbon denilen maldı, 240.000 TL’lik kısmı da … üzerinden gelecek olan mallardı, ancak çok eksik geldi, bu amaçla da Ankara’da bir icra takibi de başlattık, Ankara’daki avukatımız da şuan burada bulunan davacı vekilidir, kendisi tarafından takip edilmektedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit davasıdır. Davalı taraf davacı aleyhine faturalara dayalı icra takibi başlatmış, davacı taraf ise müvekkilinin ihracata aracılık işlemleri yaptığını, malın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki dava dışı … şirketinin aldığını ve bu şirketin de davalıya takip konusu fatura bedellerini ödediğini iddia etmiş, davalı taraf ise bu iddiaların doğru olmadığını, zira kendisi ile dava dışı … şirketi arasında Girne’deki pazaryeri ile ilgili yüklenici/alt yüklenici ilişkisi bulunduğunu, davacının dayandığı ödemelerin … şirketinin kendi borcuna mahsuben yaptığını savunmuştur. Somut olayda davacı taraf ödeme iddiasında bulunduğundan bu ödemesini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı tarafından delil olarak sunulan ve dava dışı … Ltd. Şti direktörü tarafından düzenlenen 26/11/2015 ve 30/10/2015 tarihli belgelerde davalının taraf olmadığı ve … Ltd. Şti tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği gözetildiğinde, bu belgelere itibar edilmesi doğru değildir. Öte yandan bu belgelerde bahsi geçen ödemelere ilişkin dekontlarda ise “Girne açık pazar ihale işleri” şeklinde bir açıklama bulunduğu görülmüş olup bu şekildeki bir açıklama … şirketinin davacı adına ödeme yaptığı anlamına gelmez. Yine davanın niteliği ve miktarı gözetildiğinde, dava dışı … Ltd. Şti temsilcisi …ı’nın duruşmadaki beyanlarının da hükme esas alınması doğru değildir. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davacı tarafın ödeme iddiasını usulüne uygun delillerle kanatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Bu durumda mahkemece davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/09/2017 gün, 2016/101 Esas, 2017/780 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın REDDİNE, 4-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 4.528,25 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 4.483,85 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 5-Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 21.859,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 4,30 TL vekalet harcı ile 54,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 58,30 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 9-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 38,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 123,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.23/05/2019