Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6563 E. 2020/1960 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6563 Esas
KARAR NO : 2020/1960
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2017
NUMARASI : 2015/229 2017/183
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin 2014/03359 sayılı çoklu endüstriyel tasarımın inhisari lisans sahibi olduğunu, müvekkilinin bu tasarımın 4, 5, 8 ve 18.1 numaralı olanları ile 2014/07767 numaralı tasarımın 11 numaralı olanını “…” markasıyla üretip satmakta olduğunu, davalının ise “…” markası adı altında bu tasarımların benzerini üretip satarak müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini, davalının işyerinde taklit ürünler bulunduğunu, konuyla ilgili olarak İstanbul 4.FSHHM’nin 2015/15 D.İş sayılı dosyasında tespit yapıldığını belirterek davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 1970 yılından beri tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin kendi tasarımlarını … adıyla piyasaya sürdüğünü, taklit ürünlerin kullanılmayacağının müvekkilinin bildiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacıya ait 2014/03359 sayılı 4,5,8 ve 18 nolu ve 2014/07767 (11 nolu) tasarımlarla davalının kullandığı ürünlere yönelik yapılan inceleme ve değerlendirmede, davalı tarafa ait ürünlerin bilgilenmiş ve ortalama dikkat sahibi nihai tüketici gözünde aynı algı ve izlenimi , aynı hissiyatı uyandıracak niteliğe sahip olmayıp farklı oldukları, davalı kullanımının tasarım hakkına tecavüz teşkil etmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; müvekkiline ait 2014/03359 – 4 tescilli tasarımın 03/06/2016 tarihli raporun 13.sayfasında davalıya ait taklit ürünlerden en benzer olanı ile kıyaslandığını, raporda kapşon çevresinde kordon kullanılması, baskı deseninde göğüs bölgesinde defne dallarından oluşturulan küçük büyük çelenk şekilleri ve dıştaki yazı bulunması ürünlerde iltibas oluşturacak şekilde benzerlik bulunduğu yolunda kanaat belirttiklerini, raporun sonuç kısmında ürünlerin bu gerekçelerle ayniyet derecesinde benzer olduğunun ifade edildiğini, son raporda ise 2014/03359 – 4 numaralı orjinal tasarım için başka bir taklit ürünle kıyaslandığının ve aynı ürünler olduğu yolunda hissiyat uyandırmayacağının belirtildiğini, bu kanaate katılmadıklarını, müvekkiline ait bu tasarımın en belirgin özelliğinin ürün üzerinde yer alan dairesel formdaki baskı olduğunu, davalıya ait taklit tasarımda da müvekkilinin tescilli tasarımı ile aynı dairesel formda baskının yer aldığını, bu durumun tecavüzün varlığını açıkça gösterdiğini, yine 03/06/2016 tarihli raporun 17.sayfasında 2014/03359 – 8 numaralı tasarımın bir kısım davalı ürünleriyle karşılaştırıldığı ve benzer olduğu kanaatine varıldığını, 2014/03359-5 numaralı tasarımın ise ayırt edici özelliğinin önden aşağıya kadar fermuarlı olması olup piyasada uzun fermuarlı kapşonlu elbiselerin çok yaygın bulunmadığını, KHK’nın 11.maddesinin dikkate alınması gerektiğini, yine 2014/03359-18.1 numaralı orjinal tasarımın en belirgin özelliğinin belinin lastikli ve bele kordon geçirilmiş olması olduğunu, davalının ürünlerinin de bu tasarımla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, yine davalının ürünlerinde müvekkiline ait 2014/07767 -11 numaralı tasarımın taklit edildiğini, raporlar arasında çelişkinin giderilemediğini, zira 03/06/2016 tarihli raporda, müvekkiline ait 2014/03359-4 ve 8 numaralı tasarımların davalıya ait ürünlerle ayniyet derecesinde benzer olduğunun belirtildiğini, 01/03/2017 tarihli raporun ise bu konuda farklı görüş belirttiğini, kaldı ki raporların tamamının eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak hazırlandığını, itirazların karşılanmadığını, KHK’nın 11.maddesinin dikkate alınmadığını, bu istinaf taleplerinin kabul görmemesi halinde ise 03/06/2016 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasını talep etmiştir. Davacıya ait 2014/03359 tescil numaralı çoklu tasarım tescil belgesinin dosyaya kazandırıldığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan … oluşan bilirkişi heyetinden alınan 03/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının sahibi olduğu 2014/03359 numaralı çoklu endüstriyel tasarım sahibi … ile 10/05/2014 tarihli inhisari lisans sözleşmesiyle bu tasarımların lisans sahibi olduğu, söz konusu endüstriyel tasarımın 02/04/2014 tarihinde 5 yıl süreyle tescil edilerek korunmaya alındığı, bu tasarım içeriği eşofman üstü, elbise , pantolon ve 2014/07767 sayılı çoklu endüstriyel tasarım içeriği etek ile davalıya ait ürünlerin karşılaştırılmasında davalı tarafa ait eşofman üstü ürünlerin 2014/03359 numaralı 4 ve 8 sayılı eşofman üstü ürünlerle ayniyet derecesinde benzediği, ancak elbise, pantolon ve etek tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcıda benzerlikler bulunmadığı kanaatinin oluşturduğu, ayrıca gerek davacıya gerekse davalıya ait ürünlerde kapşon, kordon ve fermuar var ise de, bunların harcı alem olarak değerlendirildiği, iltibas oluşturabilecek benzerliklerinin bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan … tarafından düzenlenen 01/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise; davacıya ait 2014/03359-4 , 5, 8, 18 ve 2014/07767-11 numaralı tasarımla davalıya ait ürünlerin karşılaştırılmasında iltibasın söz konusu olmadığı, tasarımların bilgilenmiş ve ortalama dikkat sahibi nihai tüketici gözünde aynı algı ve izlenimi, aynı hissiyatı uyandıracak niteliklere sahip olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında … tarafından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 06/06/2017 tarihli raporda ise; davalıya ait işyerinde tespit edilen bir adet tunik, bir adet elbise ve bir adet eşofman üstünün davacıya ait 2014/03359-4 sıra nolu eşofman üstü tasarımıyla benzer olmadığı, davalıya ait işyerinde tespit edilen bir adet kırmızı renkli eşofman üstünün davacıya ait 2014/03359-8 nolu eşofman üstü tasarımla benzer olmadığı, delil tespiti esnasında tespit edilen diğer kıyafetlerin davacıya ait tasarımlarla benzer olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine ilişkindir. Davacı taraf, çoklu tasarım sahibi olduğunu, davalının bu tasarımlara tecavüz ettiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında üç kez bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup sadece 03/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda bir kısım tasarımlar yönünden ayniyet derecesinde benzerlik olduğu belirtilmiş ise de, mahkemece alınan 01/03/2017 tarihli ve 06/06/2017 tarihli bilirkişi raporlarında davacı tasarımlarıyla davalı ürünleri arasında benzerlik olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüş olup mahkemece alınan son iki rapor dosya kapsamına uygun olup bu haliyle ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli nitelikte olup mahkemece hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı tarafça dava açılmadan önce İstanbul 4.FSHHM’nin 2015/15 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda da davacı tasarımlarıyla davalı ürünleri arasında iltibas hususunun gerçekleşmediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/11/2020