Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6554 E. 2020/2044 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6554 Esas
KARAR NO: 2020/2044 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2017
NUMARASI: 2015/66 E., 2017/489 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari mal alım satım ilişkisi gerçekleştiği ve buna istinaden cari hesap bulunduğunu, borçlarını ödemediği için hakkında İst. Anadolu … İcra Md. … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin borcu olmadığını bildirerek takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İst. Anadolu 4. ATM 2015/76 E. ile çekten dolayı yazılı delil başlangıcı gösterilerek açılmış dava bulunduğunu beyanla İst. Anadolu … İcra Md. … E. sayılı takipten dolayı derdestlik itirazında bulunmuş, esas yönünden de takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olduğunu belirterek cari hesap alacağı denilerek takip talebinde bulunulması nedeniyle aynı alacak iddiasına dayanan davacının derdest olan davadan dolayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “Davacı, davalı hakkında cari hesap alacağından dolayı ilamsız takibe geçmiştir. Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu tartışmasızdır. Davalı ticari ilişkiyi kabulle birlikte alacak konusu ile ilgili çekten dolayı davacının takibe geçtiğini, bundan dolayı İst. Anadolu 4. ATM de itirazın iptali davası bulunduğunu belirterek derdestlik itirazında bulunmuştur. İst. Anadolu 4. ATM de ki 2015/76 E. sayılı davanın dayanağı olan İst. Anadolu … İcra Md. … E. sayılı icra takibi ise … nolu 10.000,00 USD tutarlı 26/07/2013 vadeli çek ile ilgili olup, Mahkememizde görülen dava ise … icra Md. … E. sayılı cari hesaptan dolayı ilamsız takip olup, her 2 icra takibi farklı olduğundan davalının, çekten dolayı başlatılan takiple ilgili takibe itiraz nedeni ile 4 ATM de açılmış itirazın iptali davasından dolayı derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir. Alınan bilirkişi raporunda, açılış-kapanış tasdikleri bulunan, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun, davacı lehine delil teşkil eden, birbirini teyit eden ticari defter kayıtlarına göre 21/02/2013 tarihinde başlayan ticari ilişkide davacının, davalıdan 21/02/2013 tarihinde 30/05/2013 tarihli … nolu 12.454,40 TL bedelli çek aldığı, bu çekin 06/06/2013 tarihinde davalıya iade edildiği (çek iadesi) olarak görülmektedir. Davacının ticari defterlerindeki detaylara göre davalıya toplam 69.538,53 TL faturalı mal satışı gerçekleştirdiği ve davalıdan çek ve nakit olarak 51.598,40 TL tahsil ettiği, davalıdan bakiye 17.940,13 TL cari hesap alacağı kaldığı, icra takibi öncesi bu alacak için davalı temerrüde düşürülmediğinden yukarıdan beri açıklanan nedenler benimsenen ve reddini gerektirir bir neden bulunmayan bilirkişi raporu esas alınarak davacının, davasının kısmen kabulü ile Anadolu … İcra Md. … E. sayılı takip dosyasında, davalı hakkındaki icra takibinin takip tarihi itibarı ile 17.940,13 TL asıl alacağa 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca yıllık %11,75 ve değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İtiraz haksız olmakla; kabule göre asıl alacak üzerinden davacı yararına taktir olunun %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, takipte istenen faizle ilgili reddedilen tutar üzerinden davalının yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı yan istinaf dilekçesinde özetle “….Davacı tarafından söz konusu davanın yanında aynı alacak için daha önce açılmış bulunan derdest bir dava bulunduğundan bahisle derdestlik itirazında bulunulmuştur. Sn. Mahkeme gerekçeli kararında “…İst.Anadolu 4.ATM’de ki 2015/76 E. Sayılı davanın dayanağı olan… icra takibi… Çek ile ilgili olup, Mahkememizde görülen dava ise… cari hesaptan dolayı ilamsız takip olup, her 2 icra takibi farklı olduğundan davalının… itirazı yerinde görülmemiştir…” denilerek derdestlik itirazımız yerinde görülmemiştir. Söz konusu karar isabetsizdir, şöyle ki; Dertdestlik itirazında bulunduğumuz İst.Anadolu 4.ATM’nin 2015/76 E., 2015/93 K. Sayılı davanın Gerekçeli kararında da özetle; “..taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile karşı tarafın davacı tarafa dosya içerisine alınan icra takibindeki kadar borcu olduğu, ..” denilerek tarafları, konusu ve miktarı aynı olan (kur farkı nedeniyle alacak miktarı farklıdır) alacağın kabulüne karar verilmiştir. Bu davanın tek farkı kambiyo vasfı kalmayan ÇEK’in yazılı delil başlangıcı yapılmasıdır. Kambiyo vasfını yitirdiği için bahis konusu davada yazılı delil başlangıcı yapılan “27.06.2013 tarihli çekin, davacının yevmiye defterinde 30.04.2013 tarih ve … yevmiye numaralı kaydının bulunduğu ve alacak kaydı olarak hesaba dahil edildiği, hesaplar içinde İADE ÇEK kaydı bulunmadığı” Bilirkişi raporunda tespit edilmiş ve dava konusu ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın ÇEK ile ödendiği anlaşılmıştır. ÇEK karşılığının tahsili bu davanın konusu değildir. Bahis konusu ÇEK kambiyo vasfını kaybetmiş ve derdestlik itirazımızın dayanağı olan İst.And. 4.ATM’nin 2015/76 E., 2015/93 K. Sayılı davasında yazılı delil başlangıcı yapılarak tahsili talep edilmiştir. Bu noktada dikkat çekici nokta aradaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın alacaklının yevmiye defterinde yer alan “423890 ALINAN ÇEK” kayıtlı çekin karşılığının iddia edilen asıl alacak miktarına eşit yani 17.940,00 TL olması ve söz konusu iddia edilen alacağın “423890 ALINAN ÇEK” ile ödendiğinin davacıdan kaynaklanan ticari defterler ile ikrarının yapılmasıdır. Bu noktada dikkate değer diğer bir husus ise “423890 ALINAN ÇEK”te yazılı 10.000,00 Amerikan Dolarının davalının ticari defterlerine giriş kaydının yapıldığı 06.03.2013 tarihinde karşılığının 17.946,00 TL yani iddia edilen asıl alacak miktarı ile eşdeğer olmasıdır. Söz konusu duruma ilişkin Sn.Mahkemece 25.11.2016 tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca açıklama getirilmesi istenmiştir; davacı vekili 19.02.2017 tarihli açıklayıcı beyanında da özetle, ilgili durumun tesadüf ve şans eseri olduğu ve çekin davalılarca davacıya teslim edildiği ikrar edilmiştir. Bilindiği üzere çek ödeme aracıdır ve çekin verilmesi ile bu şekilde borcun ödendiği de ikrar edilmiştir. Bilirkişi incelemesinde de İst. And. 4. ATM’nin 2015/76 E. sayılı dosyasında görülen “itirazın iptali davasının” konusu olarak iddia edilen ÇEK alacağının ticari ilişki içinde ödendiği huzurda görülen davanın konusu içinde kaldığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak; huzurda görülen ve İst. And. 4. ATM’nin 2015/76 E. sayılı her iki davanın konusu ticari alacaktır. Yukarıda bahsedilen her iki davada alınan bilirkişi raporuna göre, davacının ticari defter kayıtlarında “30.04.2013 tarihli ve “423890 ALINAN ÇEK” 17.940 TL. kaydıyla geçen “ÇEK ve tutarının” İst. And.4. ATM’nin 2015/76 E. sayılı davasının konusu olan çekin ALACAK sütununda kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacı aynı alacak için İst. And. 4.ATM’de ÇEK delil olarak gösterilerek, ayrıca aynı ticari alacak için “cari hesap kayıtları” delil gösterilerek mükerrer talep ile huzurda görülen dava açılmıştır. Huzurda görülen davanın konusu olan ticari alacak “423890 ALINAN ÇEK” KAYITLI 10.000 USD’LİK ÇEKLE ÖDENMİŞTİR. Bilindiği üzere çek bir borç senedi değil, ödeme aracıdır ve görüldüğünde ödenir. Çekin verilmesi borcun ödendiğine karine teşkil eder. Ancak davacının ÇEK bedelini tahsil edemediği bu nedenle ticari defterinde nakden tahsil kaydının yapılmadığı ve çek bedeli kadar cari hesabın açık kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda arz edildiği gibi ve gerekçeli kararda hükmedilen dosya borcu, 10.000 USD (kur tarihindeki değeri 17.940 TL) değerindeki 30.04.2013 tarihli ve “423890 ALINAN ÇEK” ile davanın konusu olan borcun ödendiği anlaşılmaktadır. Bu husus davacının ticari defterlerinde de alacak kalemi olarak yer almaktadır. Bu durumda derdestliğin yanında davalı müvekkilin borçlu olmadığı da ortadadır. Ticari defterlere göre taraflar arasındaki borç bakiyesi olan 17.940,13 TL.sı derdestlik itirazında yazılı delil başlangıcı yapılan ÇEK’in verildiği tarihteki kur değeridir. Her iki davada aynı alacak iddiasının kabulü ile bakiye borcun iki defa ödenmesi sonucu doğmaktadır. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; cari hesaba dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptali isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda hukuki uyuşmazlık; davacının davalıdan takip tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı ve miktarı ile ; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nde yapılan takibin eldeki davaya konu takip açısından mükerrerlik teşkil edip etmediği noktasındadır. İnceleme talebi ile ulaşılan ilgili dosya evraklarına göre ; davacının çek vasfını yitirmiş 10.000,00 USD lik çekin takip tarihindeki kur karşılığı TL miktarınca ilamsız takip yaptığı ; davalı yanın itirazı üzerine İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açıldığı ; ilgili mahkemece tarafların kök ilişkisinin incelenerek takip tarihi itibari ödenmemiş bu çek nedeni ile alacaklı olduğu ilgili çekin 30.04.2013 tarihinde 423890 numara ile ticari defterlerine kaydettiği rapor edilmiş ve ödeme bilgisi de olmadığı nedenle alacağın varlık ve miktarı tespit olunarak birikmiş faiz talebi Yargıtay incelemesinde uygun görülmemiş ve neticeten ana alacak miktarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eldeki davada da bakiye cari hesap alacağı talep edilmektedir. Bilirkişi raporu incelendiğinde 10.000 USD tutarlı çekin kaydına dair 30.04.2013 tarihli yevmiye kaydının eldeki davada da cari hesap borcunu oluşturduğu ,neticeten davacının 17.940 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir. Görüldüğü üzere tarafların açık hesap şeklinde işleyen ticari ilişkilerinde ; 17.940 TL olarak kayıtlara işlenen 10.000 USD bedelli çekin ödenmemesi dışında ayrıca bir cari hesap alacağı görünmemektedir.Yapılan bilirkişi incelemesinde de bu konuda açıklık bulunmamakta; taraflar arasındaki ticari ilişkide hem 10.000 USD karşılığı 17.940,00 TL, hem de ayrıca 17.940,00 TL lik bakiye alacak bulunup bulunmadığı net değilse de bu durumda tahsilde tekerrür olmama kaydı bulunmayan iki ayrı takipte aynı alacağın talep edildiği izlenimi bulunmakta ,takip dayanağının farklı olması ve taraflardaki kısmi farklılık nedeni ile derdestlik durumu sözkonusu olmasa da ; her iki davanın sonucunun birbirini doğrudan etkileyeceği ve mükerrer tahsilata neden olacağı açıktır. Bu nedenle ilgili icra dosyası ve mahkeme dosyasının celbi ile yeniden inceleme yapılarak cari hesapta ödenmemiş görünen 17.940 TL miktarın 10.000 USD lik çekten mi kaynaklandığı yoksa bu miktarda ayrıca bir alacağın bulunup bulunmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme yapılmış olması nedeni ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA Yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2-Davalı yanca yatırılan 310,00 TL peşin harcın talebi halinde davalı yana iade edilmesine 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 27,00 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 24,00 TL olmak üzere toplam 136,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/11/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.