Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6526 E. 2019/420 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6526 Esas
KARAR NO: 2019/420
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2017
NUMARASI: 2015/1003 2017/805
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının gerçek alacağının çok üzerinde miktarda alacak talep ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosyanın 21/06/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 3 aylık süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; 21/06/2017 tarihli duruşmada; davalının davayı takip etmeyeceğini bildirdiğini ve dosyanın işlemden kaldırıldığını, buradaki sürenin ara kararın tebliğinden itibaren başladığını, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın taraflara tebliğ edilmediğini, bu karardan haberdar olmadıkları için kendilerinden yasal süre içerisinde davanın yenilenmesinin beklenemeyeceğini, kaldı ki kararın tebliği için dosyada masraf da bulunduğunu, buna rağmen sürenin başlamadığı için davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesinin doğru olmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararının bu yönde olduğunu bildirmiştir. Dosyanın incelenmesinde; 21/06/2017 günlü duruşmada davacı vekilinin haberdar olduğu halde duruşmaya gelmediği, davalı vekilinin de davayı takip etmedikleri yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, itirazın iptali davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık davanın açılmamış sayılmasına yönelik kararın isabetli olup olmadığına ilişkindir. 15/02/2017 tarihinde icra edilen duruşmada, duruşmanın 21/06/2017 tarihine bırakıldığı ve davacı vekilinin bu duruşmada hazır bulunduğundan yeni duruşma gününün 21/06/2017 olduğundan bilgisi ve haberinin olduğu, ancak 21/06/2017 tarihli duruşmaya davacı vekilinin gelmediği gibi herhangi bir mazeret de bildirmediği, bu itibarla mahkemece HMK’nun 150.maddesi uyarınca işlemden kaldırma kararı verildiği, yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, her ne kadar işlemden kaldırmaya ilişkin kararın kendilerine tebliğini istemiş ve bu konuda Yargıtay kararı sunmuş ise de, söz konusu kararda davacı vekilinin duruşmaya gelmediği ancak mazeret verdiği, mazeretinin reddedilmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine Yargıtay’ca da mazereti reddedilen ve mazeret dilekçesine masraf da ekli olması nedeniyle bu durumun kendisine bildirilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozma kararı verildiği anlaşılmış olup istinafa konu dava dosyasında ise davacı vekilinin duruşma için herhangi bir mazeret vermediği, dolayısıyla mazeretin reddi gibi bir durum olmadığı için kendisine haber verilmesine gerek olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2019