Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6485 E. 2018/1408 K. 13.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6485 Esas
KARAR NO : 2018/1408
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/731
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/06/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … A.Ş arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borçlusunun borcu ödememesi üzerine çekilen 05/04/2017 tarihli ihtarname ile 1.004.809,11 TL’lik borcun ödenmesinin istendiği, ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 26.04/2017 tarih itibariyle alacağı olan 1.042.102,44 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlattıklarını, davalıların kendi şahsi varlıklarını kaçırma amacıyla borca itirazda bulunduklarını, davalı borçluların itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve 1.042.102,44 TL alacağın tahsilini temin için teminatsız olarak veya mahkemenin takdir edeceği teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 06/10/2017 günlü karar ile davacının takip başlattığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, buna göre alacağın varlığının taraflar arasında çekişmeli hale geldiği ve ayrıca varlığı iddia olunan çekişmeli alacağın teminat altına alınma amaçlı olduğu düşünülen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 32.3 maddesinin 2.paragrafında bankanın hesapları ihbar ile muaccel kılacağı hükmünün yer aldığı, yine 34. Maddede maddenin muaccel olsun ya da olmasın her türlü alacağı için ihtiyati haciz ya da tedbir kararı alıp uygulatabileceği, yine sözleşmenin 40.maddesinde bankanın teminat göstermeksizin ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz isteyebileceği, buna göre alacağın muaccel hale gelmesiyle bankanın teminatsız olarak ihtiyati haciz talep edebileceğinin kabul edildiği, bu hususta taraflarca mutabakat sağlandığını bildirmiştir.
Davacı tarafından davalılara çekilen 05/04/2017 tarihli ihtarname fotokopisinin dosya içerisinde yer aldığı, buna göre davalı kefillere ihtarnamenin tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
İstinaf aşamasında Dairemizce getirtilen icra dosyası örneğinde; davacı bankanın dava dışı borçlu şirket ile davalı kefiller aleyhine 27/04/2017 tarihinde 926.410,11 TL asıl alacak olmak üzere toplam 1.042.102,44 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı kefillerin itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dayanılan kredi sözleşmesinin 04/07/2014 tarihli olup, davacı ile dava dışı … A.Ş arasında düzenlendiği, davalıların ise sözleşmenin 37.maddesinde 2 milyon TL için müteselsil kefil olduklarına dair el yazısı ile yazılmış yazıların bulunduğu görülmüştür.
Dairemiz önüne gelen dosya içinde davalıların cevabına rastlanılamamıştır.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı kefillerin itirazının iptaline ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yöneliktir. İİK’nun 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Somut olayda davacı banka tarafından hesaplar kat edilerek kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmesi istenmiştir. Her ne kadar davalılar kefil olup kat ihtarı kendilerine tebliğ edilememiş ise de, ihtarname ile alacak istendiğinden artık dava konusu alacak muaccel hale gelmiştir. İhtarnamenin tebliği davalı kefillerin temerrüdü bakımından esas alınacaktır. Dolayısıyla somut olayda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları oluşmuştur. Ancak kefil kendi kefalet limiti ve temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sorumlu olduğundan ve dava konusu icra takibinden önce davalı kefillerin temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından davacı bankanın ihtiyati haciz talebinin icra takibinde istenen asıl alacak üzerinden kısmen kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2017 günlü ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile; 926.410,11 TL alacağın takdiren %15’i oranında nakdi ya da banka teminat mektubu sunulduğunda İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca 926.410,11 TL miktarındaki (bunu aşmayacak şekilde) alacağını karşılayacak şekilde davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslar nezdindeki hak ve alacaklar üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 57,25 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 142,95 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
7-İhtiyati haciz kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.13/06/2018