Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6479 E. 2018/357 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6479 Esas
KARAR NO : 2018/357
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/443
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin hisselerinin yarısını şirket yetkilisi ..’ın 13/04/2005 tarihinde devraldığını, 2005-2009 yılları arasında … ile …’ın %50’şer hisseye sahip olduklarını, 2009 yılından itibaren davalı …’ın hisselerini ..’ya devrettiğini, 15/09/2009 tarihine kadar ise şirketin ilzam yetkisinin …’a ait olduğunu, senet borçlusu …’ın müvekkili şirketin 15/09/2009’dan sonra temsilcisi olan …’ın babası olduğunu, senet alacaklısı davalı …’in ise …’ın imam nikahlı eşinin kardeşi olduğunu, dava konusu senedin 31/12/2016 tarihli olup davalı …’ın bu senede müvekkili şirketi kefil yaptığını, davalı … ile … arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dava konusu senet bedelinin şirket kayıtlarında yer almadığını, tanzim tarihinde …’ın müvekkili şirketi kefil gösterme ve kambiyo senedi düzenleme yetkisinin de bulunmadığını, kaldı ki şirketin amacı ve konusunun da bu kefalete uygun olmadığını, senedin müvekkili şirketi zarara uğratmak kastıyla davalılar tarafından gerçeğe aykırı bir şekilde düzenlendiğini, senetle ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirtereke müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve takip dosyasına gelecek paraların dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, iddiaların doğru olmadığını ve yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının bono altındaki imzayı inkar etmediğini, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin bononun düzenlendiği 31/12/2006 tarihinden önce diğer davalı … ile davacı şirketin hisselerinin tamamının satışı konusunda anlaştıklarını, buna göre düzenlenen 20/08/2006 tarihli hisse devir protokolüne göre müvekkilinin 675.000 USD karşılığında davacı şirketin tüm hisselerini devralacağını, vazgeçmesi halinde 125.000 TL cezai şart ödeneceğinin protokole yazıldığını, müvekkilinin protokolde yazılı 675.000 USD’yi davalı …’ya ödediğini, ancak davalı …’nın devir işlemini gerçekleştirmediği gibi aldığı parayı da iade etmediğini, bu borcuna karşılık dava konusu bonoyu düzenlediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 14/06/2017 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine tedbir talebinin reddine ilişkin tensip tutanağı ara kararının gerekçeli karar yazılması için Dairemizce 27/07/2017 günlü kararla geri çevirme kararı verildiği görülmüştür.
Geri çevirme kararı sonrası mahkemece, davacıların tedbirine yönelik istemi mahkemece verilen tensip ara kararındaki tedbir kararının reddine ilişkin kararın istinaf mahkemesinin oluşturduğu karar çerçevesinde yeniden denetlendiği gerekçeleriyle takibin durdurulması talebinin reddine, ancak İİK’nun 72/3 maddesi gereğince talebin kabulü ile %20 oranında teminat karşılığında icra veznesine yatacak paranın alacaklı davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş, karara davalı … vekili itiraz etmiş, itirazın da Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı gerekçe yazılması için geri çevrildiği, ancak mahkemenin ara kararından dönerek ihtiyati tedbir kararı verdiğini, zira esastan istinaf incelemesi yapılmadığını, bu aşamada yeni bir karar oluşturulamayacağını, BAM kararının yok sayıldığını bildirmiştir.
Mahkemece, davalı … vekilinin söz konusu itirazının tarafların hak zayiine uğramaması için ve usul ekonomisi gözetilerek olayın özelliği ve savcılık evrakının tartışıldığı, itirazın yerinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir.
Davalı … vekili istinaf sebebi olarak, BAM 16.Hukuk Dairesi’nin gerekçe yazılması için kararı geri çevirdiğini, buna göre mahkemenin bu karar doğrultusunda gerekçe yazması gerektiğini, istinaf sürecinin tamamlanmadığını, buna rağmen mahkemenin aksi halde karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf mahkemesinin yok sayıldığını, davacının muvazaalarının soyut ve dayanaksız olduğunu, yerel mahkemenin ihtiyati tedbire ilişkin usul ve esaslara uymadığını, itirazların iki ay sonra karara bağlandığını bildirmiştir.
Dosya arasında bulunan hazırlık soruşturması evrakının incelenmesinde, dava şirket yetkilisi …ın önceki yönetici olan davalılardan … hakkında şikayetçi olduğu, davalının yetkilerini kötüye kullandığının iddia edildiği, 29/05/2017 tarihi itibariyle soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava menfi tespit davasıdır. Daire önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına yöneliktir. Dairemizin 27/07/2017 günlü 2017/4210 E-2017/2553 K. sayılı ilamında, “Mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının gerekçeli yazılması için geri çevrilme kararı” verildiği, mahkemenin ise geri çevrilme sonrası, 01/08/2017 tarihinde teminat karşılığında icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verildiği görülmüştür.
Her ne kadar, mahkemece geri çevrilme kararı doğrultusunda tensip ile verilen 15/05/2017 günlü ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar ile ilgili gerekçe yazılarak dairemize gönderilmesi gerektiği halde bu kurala uyulmaması usul ve yasaya aykırı ise de; dosyaya sunulan deliller, özellikle de hazırlık soruşturması kapsamındaki iddia ve deliller, gözetildiğinde ve de istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesi yerine geçerek karar verme yetkisi bulunduğundan 01/08/2017 tarihli tedbir kararı ile 03/10/2017 tarihli ihtiyati tedbire davalı …’in itirazının reddi kararı, dosya kapsamındaki delil durumu dikkate alındığında yerinde görüldüğünden, davalı … vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50 TL nin davalı …’den tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi. 22/02/2018