Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6469 E. 2018/286 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6469 Esas
KARAR NO : 2018/286
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/727
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya fatura ile 30.758,40 USD tutarında reçel sattığını, malların teslim edildiğini, ancak davalının borcu ödememesi üzerine alacağın tahsili için takip başlattıklarını, icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline, ayrıca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya ayva ve beyaz kiraz reçeli siparişi verdiğini, ürünlerin %50 meyve %50 şeker olmasının istendiği, ancak davacıdan alınan malların Rusya’ya gönderildiğini, ancak Rus firmasının beyaz kiraz reçeli ürününü analiz ettirdiğini ve ürünün gerekli niteliklere sahip olmadığının belirlendiğini, durumun derhal davacıya bildirilmiş ise de davacının bu konuda bir karşılık vermediğini, davacının taahhüde uygun şekilde üretim gerçekleştirmediğini ve ücrete hak kazanmadığını, kaldı ki müvekkilinin bu nedenle 65.000,00 TL de zarara uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alacağın varlığı, miktarı, yargılamaya muhtaç olduğundan mevcut delil durum itibariyle talebin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili, istinaf sebebi olarak taraflar arasındaki anlaşma gereğince teslimatın gerçekleştiğini, davalının kısmi ödeme yaptığını, kalan borcun ödenmesi için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini, ihtiyati haciz talebinin reddinin doğru olmadığını bildirmiştir.
Davacının davalı aleyhine 15/02/2016 günlü ödeme emri ile 30.758,40 USD üzerinden (TL karşılığı 90.122,11 TL) icra takibi başlattığı, davalının ise borcu kabul etmedikleri yolunda itirazda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan 27/04/2015 tarihli fatura fotokopisinin incelenmesinde; ayva ve reçel satışına ilişkin olduğu, fatura tutarının 30.758,40 USD olduğu, faturada kurun 2.7242 TL olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan irsaliye fotokopisinde faturaya konu malların 2 adet araca teslimine ilişkin olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan dekont fotokopisinde davalının davacıya 08/04/2015 tarihinde ön ödeme açıklaması ile 13.000,00 TL ödeme yaptığı, davacının dosyadaki beyanlarında davalının kısmi ödeme yaptığı yolunda beyanda bulunduğundan bu dekontun bu ödemeye ilişkin olduğu kanaatine varılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yöneliktir. İhtiyati haciz müessesi İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, davalıya reçel sattığını ve teslim ettiğini iddia etmiş, davalı ise akdi ilişkiyi kabul etmiş ancak davacının teslim ettiği malların istenilen nitelikte olmadığını, zarara uğradıklarını savunmuştur. Satım sözleşmesinde malın teslimi ile aksine bir düzenleme yoksa alıcı bedeli ödeme borcu altına girer. Dava konusu olayda faturaya konu malların davalı tarafa teslim edildiği tarafların kabulündedir. Alacak muaccel hale gelmiştir. Bu durumda ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak davacı, dava dilekçesinde harca esas değeri 108.268,00 TL göstermiş ise de, eldeki dava itirazın iptali davası olup, takipte istenilen yabancı para alacağının takip tarihindeki TL karşılığı 90.122,11 TL’dir. Bu tutar fatura konusu 30.758,40 USD yabancı para alacağının takip tarihindeki TL karşılığıdır. Öte yandan davacı, dava dilekçesinde davalının kısmi ödeme yaptığını da belirtmiş ve dava dilekçesine ekli olarak 13.000,00 TL’lik dekont ibraz etmiştir.
Bu durumda davanın itirazın iptali davası olduğu da gözetilerek takip tarihindeki TL karşılığı olan 90.122,11 TL’den davacının kabulünde olan 13.000,00 TL davalı ödemesi düşülerek kalan 77.122,11 TL üzerinden ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İlk derece mahkemesinin 13/10/2017 günlü ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile; 77.122,11 TL alacağın takdiren %15’i oranında nakdi ya da banka teminat mektubu sunulduğunda İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca 77.122,11 TL miktarındaki (bunu aşmayacak şekilde) alacağını karşılayacak şekilde davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslar nezdindeki hak ve alacaklar üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 39,80 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 125,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
7-İhtiyati haciz kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.26/02/2018