Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6455 E. 2020/1964 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6455 Esas
KARAR NO: 2020/1964
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2017
NUMARASI: 2016/157 2017/624
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin iki adet faturaya dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini, ancak bu faturalardan 09/11/2015 tarihli olan irsaliyeli faturada davalı şirket satın alma sorumlusu …’ın teslim aldığına dair imzası bulunduğunu, diğer fatura olan 02/11/2015 tarihli fatura yönünden ise …’ın mail yazışma dökümü mevcut olduğunu, ayrıca mail içeriğinde davalı tarafından talep edilen ürünlerin …’a teslimine dair kargo teslim tutanağının mevcut olduğunu, ayrıca ödeme emri ekinde faturanın tebliğ edildiğini belirterek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibiyle birlikte faturaların tebliğ edildiğini, müvekkiline ait kayıtların incelenmesi neticesinde davacıya borçlarının bulunmadığının tespit edildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesiyle de durumun ortaya çıkacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; takibe konu iki adet irsaliyeli fatura karşılığında davalıya mal teslim edildiği, faturaların davacı defterlerinde yer aldığı, davalının defter ibraz etmediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü, davalının itirazının kısmen iptaliyle takibin 12.029,68 TL asıl alacak ve 134,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.163,69 TL üzerinden devamına ve davalının icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; müvekkilinin defterleri incelenmeden sadece davacı kayıtlarına dayalı olarak karar verilmesinin doğru olmadığını, müvekkiline ait defterlerin mahkemeye sunulduğunu, mübrez defterlerde faturaların şirket kayıtlarında yer almadığının sabit olduğunu, faturaların müvekkiline tebliğ edildiğinin ispatı gerektiğini, ancak müvekkiline faturaların tebliğ edilmediğini, dolayısıyla ibraz edilmesinin de söz konusu olamayacağını, müvekkilinin 24/06/2016 tarihinde faturalara ilişkin döneme ait defter kayıtlarının birer nüshasının bilirkişi incelemesinden önce dosyaya sunulduğunu, ek raporda ise defterlerin UYAP’tan gönderildiği, defter incelemesinin sadece açılış tasdik sayfalarının UYAP çıktıları üzerinden yapılamayacağı, fiziken defterlerin ibrazı gerektiği şeklinde tespit yapılarak davacı kayıtlarına göre hesaplama yapıldığını, müvekkilinin defterlerinin sayıca fazla olması, mahkeme kalemine getirilmesinin külfetli olması sebebiyle yerinde inceleme talep ettiklerini, ancak mahkemenin bu talebi değerlendirmeden hüküm kurduğunu, itirazlarının haklı olduğunu, buna rağmen müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine iki adet faturaya dayalı olarak 12.029,68 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 12.167,46 TL’nin tahsili için iki adet fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcunun bulunmadığından bahisle itiraz ettiği görülmüştür. Takip ve dava konusu faturaların icra dosyasında bulunan fotokopilerinin incelenmesinde 02/11/2015 tarihinde 6.553,05 TL bedelli ile 09/11/2015 tarihli 5.476,63 TL bedelli oldukları irsaliyeli fatura olarak düzenlendikleri, icra dosyasındaki fotokopilerden teslim alan kısmında imza bulunmadığı görülmüştür. Dava dilekçesinde ekli 09/11/2015 tarihli 5.476,63 TL bedelli irsaliyeli fatura fotokopisinde; teslim alan kısmının altında … isim ve imzasının bulunduğu, ayrıca dava dilekçesi ekinde bulunan kargo teslim tutanağında, … imzasına kargonun teslim edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 22/07/2016 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; davacının defterlerini ibraz ettiği, davalının ibraz etmediği, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalar nedeniyle davacının davalıdan 12.029,68 TL alacaklı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilinin UYAP’tan gönderdiği tarihsiz dilekçede müvekkiline ait ticari defterlerin tasdiklerini bu dilekçe ekinde sunuyoruz şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesinde ticari kayıtları UYAP üzerinden gönderdikleri yolunda beyanda bulunulduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ve 29/11/2016 tarihinde sunulan ek bilirkişi raporunda ise; defter incelemesinin sadece açılış tasdik sayfalarının UYAP çıktıları üzerinden yapılamayacağı, defterlerin fiziken ibrazı gerektiği, davalının UYAP üzerinden gönderdiği açılış sayfalarının inceleme yapmaya yeterli olmadığı, inceleme esnasında da defter ibraz edilmediği, davacının defter ve kayıtlarına göre davalıdan 12.029,68 TL alacaklı olduğu, takip tarihine kadar işlemiş 134,01 TL tutarında TTK’nun 1530/4 -b maddesi gereğince faiz alacağı olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilinin ek rapora karşı sunduğu beyan dilekçesinde; ticari kayıtları UYAP üzerinden gönderdiklerini, yerinde inceleme yapılmasını, aksi halde ise davanın reddini istediği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya faturalı mal satıp teslim ettiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davacıya borçlarının bulunmadığını savunmuştur. Davacı taraf, davalı aleyhine başlattığı icra takibinde iki adet faturayı dayanak olarak göstermiştir. Faturalardan 09/11/2015 tarihli olanın irsaliyesinde teslim alan kısmında … isim ve imza bulunduğu görülmüş, diğer 02/11/2015 tarihli faturayla ilgili olarak ise kargo teslim tutanağında … imzasına kargonun teslim edildiği görülmüştür. Davalı taraf bilirkişi incelemesinde defterlerini sunduğunu ileri sürmüş ise de, mahkeme kararında da belirtildiği üzere davalı tarafın UYAP’tan defterlerin tasdik bilgilerini gönderdiği anlaşılmış olup bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Davalı taraf gerek irsaliyedeki, gerekse kargo teslim tutanağındaki isim ve imzalara açıkça itiraz etmemiştir. Dolayısıyla mahkemenin mal teslimine ilişkin kabulü yerindedir. Öte yandan alacak faturalara dayandığından likit nitelikte bulunduğundan davalı vekilinin inkar tazminatına yönelik istinaf talebi de yerinde değildir. Ancak davacının davalıyı takipten önce usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürdüğü ispatlanamamış olup bu yönden işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan TTK’nun 1530.maddesi uyarınca işlemiş faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu yönden davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2017 gün, 2016/157 Esas, 2017/624 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 12.029,68 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda bu miktara avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Kabul edilen alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Alınması gereken 821,74 TL harçtan, peşin alınan 207,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 613,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin harç tutarı olan 207,79 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 132,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 765,50 TL’den davanın kabul ve red oranına göre gelirlenen 756,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı lehine belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davalı lehine belirlenen 137,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 11- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 18,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 103,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/11/2020