Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6432 E. 2020/1955 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6432 Esas
KARAR NO: 2020/1955
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2017
NUMARASI: 2016/45 2017/668
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında satış sözleşmesi bulunduğunu, davalının fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, faturaların usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, taraflar arasında cari hesabın oluşmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, alacağın likit olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanılan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın defter sunmadığını, takibe konu faturanın irsaliyesi imzasız ise de, fatura tarihinden sonra davacının davalıya … kargo ile koli gönderdiğini, kolinin davalı adına …’a teslim edildiğini, davalı tarafından kolinin teslimi ve koli içeriğinin faturaya konu mallar olmadığı ve teslim alanın imzasına yönelik açıkça itiraz edilmediği hususları birlikte dikkate alındığında, faturadaki malların davalıya teslim edildiği yönünde vicdani kanaat oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 5.914,29 TL asıl alacak üzerinden devamına ve davalının % 20 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; alacak tutarı üzerinden mutabakata varılmadığını, borç bakiyesinin belirlenmediğini, mahkemenin imzasız irsaliyeye rağmen ve içeriği tartışmalı kargo gönderisine rağmen ve yetkisiz biri tarafından teslim alınmasına rağmen kısmen kabul kararı verildiğini, davacının fatura teslimini kanıtlaması gerektiğini, davadaki temel itirazlarının mutabakat bulunmadığı yolunda olduğunu, ancak mahkemenin bunu değerlendirmediğini, faturanın tebliğ edildiğine dair delil sunulmadığını, kargo irsaliyesinin de iddiayı ispatlamaya yeterli olmadığını, alacağın likit olmadığını, ayrıca müvekkilinin kötü niyetli olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 5914,29 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 6.404,28 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak 1 adet E-Faturadan kaynaklı alacak gösterildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Takibin dayanağı yapılan e-faturanın 10/12/2014 tarihli 5.914,29 TL bedelli olduğu, içeriğindeki malın 16 adet olup, kodlarla belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davalının defter ibraz etmediği, davacının ibraz ettiği 2014 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil özelliği bulunduğu, davacı defterlerinde faturanın kayıtlı olup, takip tarihi itibariyle davalıdan 5.914,29 TL alacaklı olduğu, davacının davalıya … kargo şirketiyle gönderdiği ve içeriğinin koli olarak belirtildiği gönderinin 09/12/2014 tarihinde teslim edildiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafça sunulan sevk irsaliyesinin 08/12/2014 tarihli olup, teslim alan kısmında … takip kodu yazdığını, … kargo tarafından davacıya gönderilen email ile gönderinin 09/12/2014’te … adlı kişiye teslim edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya mal satıp teslim ettiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı taraf takibinde bir adet e-faturaya dayanmış olup irsaliyede imza bulunmamakta ise de, söz konusu faturanın … Kargo aracılığıyla davalı adına …’a teslim edildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında bu konuda tespitler içeren bilirkişi raporuna davalı tarafça yapılan beyan ve itiraz dilekçesinde, malın alınmadığı yahut …’ın kendi çalışanları olmadığı yolunda bir itirazda bulunulmadığı görülmüş olup yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususlar istinaf aşamasında da ileri sürülemeyecektir. Öte yandan alacak faturaya dayandığından likit olup icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 404,00 TL harçtan, peşin alınan 101,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 303,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/11/2020