Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6401 E. 2019/1116 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6401 Esas
KARAR NO : 2019/1116
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2017
NUMARASI : 2015/459 2017/232
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, 3 adet teminat mektubundan kaynaklı olarak fazlaya ilişkiye hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin 10.000,00 TL’lik kısmından dolayı davalıya borçlu olmadığını tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, eldeki davanın 05/05/2015 tarihinde açıldığını, davacının eldeki dava tarihinden önce 07/04/2014 tarihinde iflas ertelemesi talebiyle dava açtığı, dava Bakırköy 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/112 esasında kayıtlı olduğu, 14/04/2014 tarihli tensip tutanağı ile “alacakların haklarının güvence altında tutulabilmesi ve şirketler mal varlığının korunabilmesi amacıyla şirketler yönetim kurulunca alınacak karar ve tüm işlemlerin kayyumlar onayı ile geçerli olmasına” şeklinde ara karar tesis edildiği, eldeki davanın vekaletname ile açıldığı ve bu vekaletnamede kayyum onayının bulunmadığı, 27/01/2016 tarihli celse de kayyumların onayı verilmiş, usulüne uygun vekaletname sunulması için kesin süre verildiği, verilen kesin sürede ara karar uyarınca vekaletname ibraz edilmediği, ayrıca iflas erteleme davasında 26/06/2016 tarihinde davacı şirketin iflasına karar verildiği, iflas dairesine gerekli tebligatları yapıldığı, davanın devamı yönünde karar tarihine kadar davaya devam edileceğine dair bir talepte bulunulmadığı, her ne kadar İİK’nun 194.maddesine göre davanın durması ve alınacak karar sonrasında göre değerlendirme yapılması gerekmekte ise bu işlem için öncelikle usulüne uygun bir davanın bunun için de vekaletnamenin ibrazı gerektiği, vekaletnamede kayyum onayının bulunmadığı, verilen kesin sürede bu eksikliğin giderilmediği, HMK’nun 77.maddesine göre davanın açılmamış sayılması karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, kararı davacı iflas masası vekili istinaf etmiştir.Davacı iflas masası vekili istinaf sebebi olarak; eldeki davanın iflas erteleme davası devam ederken şirket vekili tarafından açıldığı, TBK’nun 512. ve 513.maddelerinde vekaleti sona erdiren sebeplerin sayıldığı iflas erteleme davasının bu sebepler arasında sayılmadığını, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/112 esas sayılı dosyasında verilen ara kararın alacaklıların zarar görmesini önlemeye yönelik olduğunu, İİK’nun 179.maddesininde amaca göre yorumlanması gerektiğini, davanın menfi tespit davası olduğunu, şirket vekilinin iflas erteleme davası devam ederken alınan tedbir kararına aykırı hareket eden alacaklılara karşı dava ve işlemlerin kayyım onayı olmaksızın yürütebildiğini, bu şekilde bir karar verilmesine hukuki menfaat bulunmadığını kaldı ki böyle bir davanın yeniden açılacağını dolayısıyla kararın usul ekonomisine de aykırı olduğunu, mahkemenin müzekkeresinin 10/03/2017 tarihinde alındığını ve 18/03/2017 tarihli yazı ile cevap verildiğini, buna rağmen mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir.Davacı tarafından Bakırköy 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/112 Esas sayılı dosyasıyla 07/04/2014 tarihinde iflas ertelemesi davasının açıldığı karar içeriğinde anlaşılmıştır.Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/568 esas sayılı dosyasında 22/06/2016 tarihi saat 11:53 itibariyle davacı …San. ve Tic. A.Ş’nin iflasına karar verildiği görülmüştür.Mahkemece, iflas masasına yazılan müzekkereye 17/03/2017 tarihli müzekkere ile cevap verildiği, buna göre müflisin tasfiyesinin devam ettiği, İİK’nun 245.maddesi gereğince fevkalade alacaklar toplantısının 03/04/2017 tarihinde yapılacağı, kararın bu toplantıdan sonra bildireceği görülmüştürBakırköy …. İcra Dairesinin … İflas sayılı dosyasında mahkemeye yazılan 14/09/2017 tarihli müzekkerede tasfiyenin devam ettiği, 24/08/2017 tarihinde fevkalade alacaklar toplantısının yapıldığı, istinafa konu dava hakkında masa menfaatine olan davaların takip edilmesine, bu davalara devam edilmesine karar verildiğini, masaca avukat aranmakta olup vekil tutulması hususunda dosyaya müdahil olunacağını bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit davasıdır. Davacı tarafça eldeki bu davanın açılmasından önce iflas erteleme davası açıldığı, yargılama sırasında da davacı şirketin iflasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, iflas erteleme davası sırasında yönetim kurulunca alınacak karar ve tüm işlemlerin kayyım onayı ile geçerli olması şeklinde ara karar tesis edildiği, bu ara karar uyarınca davacı şirketin vekaletnamesine kayyım onayı için verilen sürede onayın tamamlanmadığı ve HMK’nun 77.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davaya vekaletin geçerli olması için davacı vekilinin vekaletnamesine kayyım izni ya da onayının gerektiği şeklinde kanunlarda ya da diğer mevzuatımızda bir kural öngörülmemiştir. İflas erteleme davası sırasında verilen bu şekildeki bir ara karar iflas erteleme projesinin işlerliğini ve alacaklıların menfaatinin gözetilmesine yöneliktir. Öte yandan vekaletin sona ermesi halleri TBK’nun 512 ve 513.maddesinde düzenlenmiştir. Zaten davacı şirket iflas etmekle vekalet ilişkisi sona ermiştir. Bu durumda mahkemece İİK’nun 194.maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. Nitekim dosyada yargılama sırasında iflas masasınca verilen cevapta 03/04/2017 tarihinde fevkalede alacaklılar toplantısının düzenleneceği, kararın bundan sonra bildirileceği belirtilmiştir. Yine karar verilmesinden sonra dosyaya gönderilen 14/09/2017 tarihli icra müdürlüğü yazısında tasfiyenin devam ettiği, aralarında istinafa konu davanın da olduğu masa menfaatine olan davaların takip edilmesine ve bu davalara devam edilmesine şeklinde karar verildiği mahkemeye bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı iflas masası vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı iflas masası vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/04/2017 tarih, 2015/459 esas, 2017/232 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacı iflas masasına iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı iflas masası tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 30,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 115,70 TL’nin davalıdan alınarak davacı iflas masasına verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/05/2019