Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6387 E. 2020/480 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6387 Esas
KARAR NO : 2020/480 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2014/1294 E., 2017/310 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; meşru hamil müvekkili şirketin elinden rıza dışı çıkan … Tic. Ltd. Şti tarafından keşide edilen … Bankası Gaziosmanpaşa Şubesinin … numaralı hesabından verilme, … numaralı, 17/06/2014 keşide tarihli keşide yeri İstanbul olan 4.326,67 TL bedelli çeki elinde bulundurduğunu beyan eden davalı …’dan istirdadını, İstanbul 11. Asiye Ticaret Mahkemesinin 2014/1173 Esas sayılı dosyasında söz konusu çek üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının devamına, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çekin kaybolduğunu yada sehven imha edildiğini beyan ettiğini, ancak çek tarihi ile ilgisi olmayacak bir yıldan daha eski 25/04/2013 tarihli bir hırsızlık olayından bahsettiğini, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirketin davalı müvekkile ait “… Mah. … Sok. No:… Sultangazi İstanbul” adresinde bulunan mecuru 01/11/2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, elektrik-su borcunun müvekkilinin kiracısı olan davacı şirket tarafından uzun süre ödenmemesi ve bu mecuru tahliye etmesi nedeni ile ödeme yerine geçen dava konusu çeki müvekkile cirolayarak verdiğini, davacı tarafın çelişkili beyanları ve davalı müvekkil ile düzenlenen kira sözleşmesi taraflar arasında çek verilmesini gerektirir ilişkiyi de ispat ettiğinden ve haklı alacağının tahsilinin de yargılama sonuna kadar beklemek zorunda kalacağından öncelikle ihtiyati tedbir talebinin reddine, aksi kanatte olması halinde çek bedelini karşılayacak kadar teminat alınmasını, yargılama sonunda davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “davanın çekin istirdadı istemine ilişkin olduğu, dosya kapsamında 05/11/2014 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir isteği kabul edilerek çek üzerine konulan ödemeden men yasağı kararının devamına karar verildiği, … A.Ş’nin ve İBB İSKİ’nin cevabi yazılarına göre davacının herhangi bir elektrik ve su aboneliği bulunmadığının bildirildiği, İstanbul 11. ATM’nin 2014/1173 esas, 2014/341 Karar sayılı dosya kapsamında işbu dava konusu edilen çekin iptali istemi ile hasımsız dava açıldığı, çekin davalı tarafından ibraz edildiği gözetilerek dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, davacı vekilinin 17/06/2016 tarihli dilekçe ile çekteki imzanın kendilerine ait olduğu, ancak kayıt çek olduğunu, davalıya herhangi bir borcu olsaydı çekin halime değil emre yazılı olacağını beyan ettiği, davalı tarafın çekin davacıdan teslim alındığını ve bu çekin taraflar arasındaki kira sözleşmesine dayalı hem kira bedeli hem de davacının kiralananda sarf ettiği elektrik ve su bedelleri için verildiğini beyan ettiği, bu yönde elektrik ve su aboneliği bulunan kiralanan taşınmazın abonelik kayıtlarının kiraya veren davalı tarafından tesis edildiği ve borçların ödendiği, yine … ve İSKİ’den gelen 10/01/2017 tarihli ve 16/06/2016 tarihli cevabi yazılardan anlaşıldığı, davacı vekilinin celsedeki beyanında; kiracısı olduğu dönemde kullanılan elektrik ve su faturaları kira bedellerinin ödendiği, davalı tarafa senedin verilmesini gerektiren herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilin beyanına göre senedin kayıp olduğunu ve istirdadının gerektiğini belirttiği, 6102 Sayılı TTK’nun 757/1 maddesi uyarınca, iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesini isteyebileceği, aynı yasanan 758/1 maddesi uyarınca poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde mahkemenin dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verebileceği, TTK’nun 790. maddesi uyarınca cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılacağı, aynı yasanın 792.maddesi uyarınca çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle ihtisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu, mev somut olay değerlendirildiğinde, dava konusu çekin rıza dışı elden çıktığı kanıtlanamadığı gibi yetkili hamil olan davalının çeki kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu kanıtlanamadığı” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “… İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1294 E. Sayılı dosyası ile görülen davada davalı … Baylan, müvekkil şirketin elektrik ve su fatura borçlarına istinaden çekin kendisine verildiğini ileri sürmüştür. Müvekkil şirketin su ve elektrik faturasından kaynaklı bir borcu bulunmamaktadır. Zira faturalar müvekkil şirket tarafından ödenmiştir. Ancak davalı tarafından ileri sürülen bu iddiaya istinaden Sayın Mahkemece … A.Ş ve İSKİ’ye müzekkere yazdırılarak 01/11/2012 -01/11/2013 tarihleri arasında … Mah. … Sok No:… Sultangazi/İstanbul adresindeki aboneliğe tahakkuk ettirilen elektrik ve su borçlarının kim tarafından ödendiğini gösterir bilgi ve belgeler istenmiştir. Sayın Mahkemece yazdırılan müzekkere neticesinde söz konusu kurumlarca dosyaya sunulan 10/01/2017 tarihli ve 16/06/2016 tarihli cevap yazılarında söz konusu aboneliğe ilişkin bir borcun bulunmadığı ve ödemelerin veznelerden yapılmış olduğu belirtilmiştir. İlgili kurumlardan gelen yazılardan da anlaşılacağı üzere faturalar müvekkil şirket tarafından ödenmiştir ve müvekkil şirketin bu kurumlara her hangi bir borcu bulunmamaktadır. Davalı …. bu borçlardan dolayı çeki elinde bulundurduğu iddiasındadır. Hal böyle olunca yukarıdaki açıklamalarımız çerçevesinde davalı iddiasında samimi değil bizzat kötü niyetlidir.Dava konusu çekin kendisinde olduğunu beyan eden … müvekkil … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından böyle bir çek verilmemiştir. … bu çeki hangi yolla iktisap ettiği de beyanlarında da olduğu gibi anlaşılamamaktadır. Ayrıca 5941 sayılı kanun kişinin tacir sıfatıyla keşide edeceği çek ile tacir olmayan kişinin düzenleyeceği çeki birbirinden ayırmıştır. 5941 sayılı kanuna göre; kişinin ticari ilişki çerçevesinde ve tacir sıfatıyla düzenleyeceği çekin münhasıran tacir kişiye özgü çek olması gerekir. Tacir kişi, iştigal ettiği ticari faaliyet dışında bulunduğu ticari ilişkilerle ilgili olarak tacir çeki düzenleyemez. Hamiline düzenlenecek çekler de diğer çek defterlerinden açıkça ayırt edilebilecek şekilde bastırılır. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava çek istirdadı isteminden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Yapılan dosya incelemesinde ne dava dilekçesinin ne de cevap dilekçesinin ekinde çekin bir örneği bulunmadığı gibi, ilk derece mahkemesince de çek aslı veya örneği celbedilip, keşideci, lehtar ciranta varsa avalist, hamil bilgilerinin incelenmediği, çekin hiç görülmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Mutlak yapılması gereken inceleme olan haklı hamillik durumu olup olmadığı da incelenmemiş, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri de bu nedenle incelenememiştir.Çek örneği dosyada olmadığından tarafların dilekçelerinden anlaşılabildiği kadarı ile davacı ile davalı arasında başkaca ciro bulunmayıp, davalı çek iktisabını kiracı/ kiralayan ilişkisine dayandırmıştır.Davacı ticari şirket olup defter tutmak mecburiyetinde olmakla ilgili çeke ait giriş kaydı incelenebilir durumdadır.Keza sadece elektrik su aboneliği dosyalarının celbe iddia ve savunmayı aydınlatmaya yeterli olmayıp, davacının kayıtlarında kurumsal ödemeler ve kira ödemelerinin de kaydı bulunacaktır. İlk derece mahkemesince çek aslı veya örneği incelenmeden, tarafların çek üzerindeki sıfatı belirlenmeden, doğrudan ilişki olduğu görülmesi halinde ticari kayıtları incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiği gibi, gerekçe de kanun maddelerinin yazılmasından ibaret kalmıştır. Somut olaya ilişkin gerekçe içermeyen karar aslında gerekçesiz bir karardır.Bu nedenle davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme ve gerekçesiz olarak verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA-Yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2- 31,40 TL istinaf peşin harcının davacı yana iade edilmesine 3- İstinaf yargılama gideri olan, başvuru harcı gideri 85,70 TL, 1 tebligat gideri 12,50 TL, posta gideri 18,00 TL ki toplam 116,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/020/2020 tarihinde KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi.