Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6359 E. 2020/1982 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6359 Esas
KARAR NO: 2020/1982 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2017
NUMARASI: 2015/204 E. – 2017/442 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/11/2020
İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 30/05/2017 tarihli kararına karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında kredi kartı üye iş yeri sözleşmesi akdedildiğini, 20/11/2014 tarihinden sonra POS cihazının kullanımı ile kredi kartı sahiplerinin hesabından davacının davalı nezdinde bulunan hesabına geçen bedelin bloke konuldu iddiası ile davacıya ödenmediğini, Noterden gönderilen ihtarname ile davacının hesabında bulunan paranın talep edildiğini, ihtara rağmen bedel ödenmediği için takip başlatıldığını, davalının takibe itirazı ile davacıya ait üye iş yerinde yurt dışındaki bankalara ait kredi kartı kullanılarak gerçekleştirilen harcamaların şüpheli bulunması dolayısı ile hesaba bloke konulduğunu, harcamaların 10 adet slibinin hiç ibraz edilmediğini, 7 adet slibin okunaksız olduğunu, sürecin dolması gereken 120 günlük dönem içinde davalı bankanın riskte olduğunu beyan edildiğini, davalının ödememe gerekçelerinin yerinde olmadığını beyanla takibe vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde ; iş yeri hesabına konulan şüpheli işlemler tutarı toplamındaki blokenin söz konusu işlemler yönünden minimum 120 günlük dolandırıcılık neden kodlu harcama itirazı sürelerinin dolmamış olması nedeni ile kaldırılamayacağının karşı ihtar ile bildirildiğini, uluslararası kart kurallarınca belirlenen itiraz sürelerinin dolmasını müteakip zarar şüphesi kalmadığında işlem bedelleri üzerindeki blokenin kaldırılmakta olup takip tarihinde söz konusu sürelerin dolmadığını, bankanın şüpheli görülen işlemler bakımından taraflar arasındaki sözleşmenin 6.5.maddesi uyarınca bloke koyma hakkı bulunduğunu, üye iş yeri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin şüpheli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2017 tarihli 2015/204 Esas-2017/442 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; kararın tamamen bilirkişi raporuna dayandığını, bilirkişinin hukuksal yorumlarının mahkemece aynen benimsendiğini, Anayasa’nın 141. Maddesi gereğince gerekçeli olmak zorunda olduğunu, HMK 287 ve 289. Maddelerinde de aynı hususun benimsendiğini, kararın gerekçeli ve denetlenebilir olmadığını -takibe konu tutarın davadan sonra ve fakat ön inceleme duruşmasından önce ödendiği konusunda ihtilaf bulunmadığını, bilirkişilerin 21/11/2014-30/11/2014 tarihleri arasında POS cihazıyla kredi kartlarından yapılan satış bedellerine blokaj uygulandığını belirtmişlerse de; nedenleri açıklanmadan bu uygulamanın yerleşik bankacılık teamülüne uygun olduğunu belirttiklerini, hesapta bulunan 56.370,40 TL’nın dava sürecinde ödenmesi eyleminin de teamüle uygun olduğunu beyan ettiklerini, bu görüşlerin çelişkili olduğunu, raporda ve gerekçeli kararda davalı bankanın hangi işlemlerin şüpheli yada sahte olduğu gerekçesiyle durdurulduğuna dair yada şüphenin nasıl ortadan kalktığına yönelik ifadelere rastlanmadığını,Sözleşmenin 6.5 maddesindeki koşulun davalıya sınırsız ve koşulsuz, dilediğinde davacının hesabında bulunan ve kredi kartından tahsil edilen bedele el koyma yetkisi vermediğini, davalı bankanın keyfi işlem yaptığını, -bir an için 1.000 TL’lık harcamaya müşterinin hangi amaçla ve neden yaptığı belli olmayan itirazının kendi içerisinde haklı olduğu kabul edilse bile, bu kabulün diğer müşterilerin tamamının aynı şekilde ve aynı nedenlerle haklı olduğu sonucuna götürmeyeceğini, hiç bir neden yokken 120 gün doldu diyerek davacının parasını dava açıldıktan sonra ödediğini, 1.000 TL’lık harcamaya itiraz edilmemesi nedeniyle sırf müşteri talep etti diye iade etmesinin sözleşme ve mevzuata uygun olmadığını, -noterlik masrafı kadar davacı parasına el konulmasının da hukuka aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü, talep edilen tutarın bir kısmı ön inceleme duruşmasından önce ödendiğinden ödenmeyen 1.134,85 TL yönünden itirazın kısmen iptalini, davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevabında; davacı müşterinin hesabına sebepsiz yere bloke konulmasının söz konusu olmadığını, ihtarnamede belirtilmesine rağmen minimum itiraz süresi beklenmeden takibe geçildiğini, takibe konu ödenmeyen 1.000,00 TL’nın kart hamilinin itirazı üzerine kartı çıkaran bankaya iade edildiğini, bu tutarın hiçbir şekilde davacıya iadesinin mümkün bulunmadığını, 134,85 TL ihtarname bedelinin ise üye işyeri sözleşmesi hükümleri dairesinde tahsil edildiğini, işlemlerin şüpheli bulunmasında keyfiyet bulunmadığını, 12/11/2014 tarihinde sözleşme akdedilerek kullanıma verilen POS terminalinde tahsis tarihinden bir gün sonra 13/11/2014 ile 21/11/2014 tarihleri arasında ; yurt dışı kartlar ile 7 gün içerisinde 46.412 TL tutarında işlem gerçekleştirilmesi, işlemlerin tamamının yurt dışı kartlar ile gerçekleştirilmesi, kartı çıkaran bankalardan işlemlerin teyidi için yanıt alınamaması, işlem tutarlarının yüksek olması, yüksek tutarlı işlemler öncesinde (1,11 TL, 0,01 TL, 1 TL gibi ) işlemler gerçekleştirilmesi, işlem denemelerinde bulunulması, işlemlerin bir kısmının şifresiz gerçekleştirilmesinin ticari hayatın akışına aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 10/02/2015 tarihinde, davacı alacaklının davalı banka aleyhine 57.505,25 TL’nın avans faiziyle tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, alacak dayanağı olarak banka nezdinde haksız olarak tutulan ve ihtarname ile istenmesine rağmen ödenmeyen bedeller toplamı açıklaması yapıldığı, davalının takibe itiraz ettiği görülmüştür. Mahkemece alınan 10/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; 21/11/2014-30/11/2014 tarihleri arasında POS kanalı ile yapılan satışların davalı banka tarafından bloke edildiği, bloke edilen işlem tutarının 57.505,25 TL olduğu, davalının daha önce bloke koyduğu satış bedellerinden, 10/03/2015 tarihinde 30.000,00 TL ve 23/03/2015 tarihinde 26.370,40 TL’nin EFT kanalı ile ödendiği, dava süreci içinde toplam 56.370,40 TL davacıya ödendiği, bakiye 1134,85 TL kaldığı, yabancı bankaya ait kredi kartları ile yapılan işlemlerden 15/11/2014 tarihinde 2.000 TL satış işlemine dolandırıcılık kodlu itiraz geldiği, 19/11/2014 tarihinde yapılan 1.000 TL satış işlemine itiraz geldiği, 34 adet satış belgesinin ibrazının istenmesine rağmen 10 adedinin hiç ibraz edilmediği, 7 adedinin okunamayacak derecede silik olduğu, 5 adedinin de kısmen silik olduğu, satış işlemlerinin yurt dışı banka kredi kartlarıyla yapıldığı, 15/11/2014 tarihinde 1,11 TL, 17/11/2014 tarihinde 1,10 TL, 18/11/2014 tarihinde 0,01 TL, 21/11/2014 tarihinde 0,10 TL ve 23/11/2014 tarihinde 1 TL’lık sembolik miktarlı satış işlemlerinin gerçekleştirildiği, uluslararası yeknesak kuralları uyarınca harcama işleminden itibaren 120 gün içinde kart hamillerinin itiraz hakkı bulunduğu gözetilerek olası itirazlar karşısında üye iş yeri bankasının öncelikle slipleri kart hamilinin bankasının tetkikine sunmakla yükümlü olduğu ve davacının slipleri sağlıklı bir şekilde sunamadığı, slip belgelerinin okunaksız olması nedeni ile davalıya kusur isnat edilmesinin yerinde olmadığı, zira davacının bu yönde davalıdan teknik desdek talebinin bulunmadığı, sözleşme hükümlerine göre olası harcamalara yönelik itirazlar karşısında davalı bankanını savunma gücünün sliplerin ibraz edilmemesi ile pasifleştirildiği, davalı bankanın itirazlı 1000,00 TL’yi kart hamilinin hesabına iade ettiği, 3.2.10 sözleşme hükmü gereğince üye iş yerinin bu miktarın hesabına borç kaydedilmesini peşinen kabul ettiği, yine 6.5 sözleşme hükmü gereğince bankanın şüpheli işlem görmesi halinde üye iş yerinin tüm şubeler nezdindeki mevduatlarını bloke etme hakkına sahip olduğu, söz konusu blokenin üye iş yerince yapılan işlemlerin itiraz sürelerinin dolduğu tarihe kadar bankaca sürdürülebileceği gibi kartı çıkaran bankanın haklı konumda olduğu koşullarda söz konusu paranın üye iş yeri borçlandırılarak ilgili bankaya ödemesinin yapılabileceği, sözleşmenin 6.5 maddesi 3. Bendine göre üye iş yerinin sözleşmeden doğan borçlarını ödemediği taktirde banka tarafından aleyhine yasal takibe başvurulması halinde her türlü icra ve dava masraflarını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, blokenin çözülmesi sonucu davacıya yapılan ödeme sonucu ihtilaflı 1000,00 TL miktar ile ihtarname gideri 134,85 TL’nin sözleşme hükümleri gereğince borç kaydedilmesinin bankanın yetkisinde olduğunun tespit edildiği beyan edilmiştir. 16/01/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı bankanın 13/12/2014 tarihinde davacı işyerinden slip belgesi başta olmak üzere, fatura, sevk irsaliyesi ve adisyon vs. Belgelerin ibrazı talebinde bulunduğu, süresi içerisinde davalı bankaya ibraz edilemediğinden , 1.000 TL’lık itirazlı satış bedelinin kart hamilinin bankasına karşı davalı bankaca savunulamamış olduğunu ve netice itibarıyla itirazlı işlem bedelinin kart hamilinin bankasına davalı tarafından chargeback edilmek zorunda kalındığını, kök rapordaki görüşüne aynen bağlı olduğunu beyan etmiştir. Dava 23/02/2015 tarihinde açılmış, ön inceleme duruşması 12/01/2016 tarihinde yapılmış, davacı vekili ön inceleme duruşmasında 56.370,04 TL’nın ödendiğini davanın bu kısım yönünden konusuz kaldığını, 1.000 TL banka zararı ve 134,85 TL masraf yönünden davalı banka alacağı bulunmadığını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada; takibe konu 56.370,04 TL dava açıldıktan sonra ancak ön inceleme duruşmasından önce davalı tarafça ödenmiş, takibe konu 1.000 TL banka zararı ve 134,85 TL masraf ise ödenmemiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde davalı bankanın keyfi olarak takibe konu alacağa bloke koyduğunu yine keyfi olarak yargılama sırasında ödendiğini, kararda bu hususların gerekçelendirilmediğini, 1.000 TL’lık işlemde sırf müşteri itiraz etti diye iade edilmesinin de mevzuata aykırı olduğunu ve kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürmüşse de; mahkeme kararında bilirkişi raporundaki tespitlere yer verilmesine rağmen, raporun hükme esas alınmasının gerekçesinin de açıklandığı, mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, kart hamilinin itirazı üzerine davalı bankanın 13/12/2014 tarihinde davacı iş yerinden slip belgesi ve harcama belgelerini istediği, davacı iş yeri tarafından süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle davalı bankanın, kart hamilinin bankasına karşı işlemi savunamadığı ve işlem tutarını chargeback etmek zorunda kaldığı anlaşılmakla, 1.000 TL’lık kısmın iadesi talebinin yerinde olmadığı, bu kısma yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Kök rapordaki tespitlerden davacı iş yerine POS cihazı bağlanmasından bir gün sonra, 13/11/2014-27/11/2014 tarihleri arasında tamamı yurt dışı banka kartlarıyla işlemler yapıldığı,15/11/2014 tarihinde 2.000 TL satış işlemine dolandırıcılık kodlu itiraz geldiği, 19/11/2014 tarihinde yapılan 1.000 TL satış işlemine itiraz geldiği, yüksek tutarlı işlemlerden önce çok küçük tutarlı işlemler yapılması nedeniyle bu harcamaların kartın geçerliliğini, limitini deneme olarak yapılan işlemler olarak şüpheli bulunduğu, davacı üye işyerinden belge talebinin tam ve kurallara uygun karşılanmadığı, sözleşme hükümlerine göre şüpheli görülen işlem bedellerinin 120 günlük itiraz süresince bekletilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatiyle, ilk derece mahkemesince 1.000 TL chargeback edilen tutarın ve sözleşmenin 6.5 maddesi 3. Bendine göre bloke edilen 134,85 TL ihtarname bedeline ilişkin itirazın reddi kararı yerinde ise de; 56.370,04 TL dava açıldıktan sonra ancak ön inceleme duruşmasından önce davalı tarafça ödenmiş olmakla, bu kısım yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, alacağın 1.134,85 TL’lık kısmına yönelik davanın reddine, 56.370,04 TL’lık kısmına yönelik dava ödeme nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak konusuz kalan kısımla ilgili davacı dava açmakta haksız olmakla, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, ön inceleme duruşmasından önce ödeme yapılmakla davalı lehine 1/2 oranda vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2017 tarihli 2015/204 Esas-2017/442 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Takibe konu 56.370,04 TL’ya yönelik dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, Takibe konu 1.134,85 TL alacağa yönelik itirazın iptali davasının reddine, 3- İlk derece yargılaması yönünden; -Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 982,05 TL harcın mahsubu ile, fazla alınan 927,65 TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine, Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, reddedilen kısım yönünden 1.134,85 TL nispi vekalet ücreti ile, konusuz kalan kısım yönünden 1/2 oranda, 3.064,05 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılaması yönünden; a) İstinaf talebi kabul edilen davacı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde kendisine iadesine, b) İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 36,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 122,20 TL’nin, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, c)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, d)Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıranlara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.