Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6335 E. 2021/1301 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6335 Esas
KARAR NO: 2021/1301
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2017
NUMARASI: 2013/406 2017/381
DAVA TARİHİ :31/12/2013
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı …vekili asıl davada, müvekkili ile davalılardan … Tic. Ltd. Şti arasında 06/05/2013 tarihli faktoring sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalıların ise sözleşmeyi müşterek müteselsil borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşme gereğince davalı şirketin dava dışı müşterisi … şirketine düzenlediği 5 adet faturanın müvekkiline temlik edildiğini, müvekkilinin de davalıya finansman hizmeti verdiğini, ancak fatura konusu alacakların ödenmediğini, bunun üzerine davalılara 08/07/2013 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine başlattıkları icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili asıl davada, takibin hukuka aykırı olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin borçlusu tarafından borcunun çekle ödenmesinin teklif edilmesi üzerine müvekkilince verilmek istenen çekin tahsil kabiliyetinin bulunup bulunmadığının sorulduğunu, davacının olumlu cevap vermesi üzerine 12/07/2013 tarihli, 10.000 TL bedelli çekin davacıya temlik edilerek 28/05/2013 tarihinde finansman sağladıklarını, yine aynı şekilde dava dışı … şirketinin müvekkiline 24.000 TL bedelli borcunu çekle ödeme teklifi üzerine müvekkilinin bu çekin tahsil kabiliyetini davacıdan sorduğunu, davacı tarafın olumlu cevap vermesi üzerine 16/07/2013 tarihli, 24.000,00 TL bedelli çekin 20/06/2013 tarihinde davacıya temlik edildiğini ve müvekkiline 23.750,00 TL finansman sağlandığını, bu finansman sağlanmasından 45 dakika sonra davacı tarafın ilgili çekin ikiz çek olduğunu tespit ettiklerini belirterek ödemenin iadesini istediğini, müvekkilinin de kendisine ikna edici bir açıklama yapılmaması üzerine ödeme yapmadığını, davacının ihtarnamede 34.000 TL istemesine rağmen takipte 24.000,00 TL üzerinden tahsilat istediğini, müvekkilinin aradaki farkın açıklanamaması nedeniyle takibe itiraz ettiğini, ayrıca takipte borcun sebebine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığını, sadece şüpheli alacak gösterildiğini, davacı tarafın ikiz çek olayından dava dilekçesinde bahsetmediğini, bu durumun davacının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davacının tacir olup basiretli davranması gerektiğini, 6361 Sayılı Kanun ile genelge ve yönetmeliklere uygun davranması gerektiğini, müvekkiline sağlanan ivazın 23.750,00 TL olup 24.000,00 TL istenmesinin de doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacı …vekili birleşen davada, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; her iki davanın konusunun aynı takip dosyası olması nedeniyle davaların birleştirildiği, davacı ile davalı … Tic. Ltd. Şti arasında faktoring sözleşmesi düzenlendiği, diğer davalıların sözleşmede kefil olarak yer aldıklarını, davalı … Tic. Ltd. Şti’nin dava dışı müşterisi … Ltd. Şti’ne kestiği faturalar karşılığında teslim aldığı 24.000,00 TL bedelli çeki davacı … şirketine iştira yolu ile iskonto ettirmek suretiyle 23.750,00 TL’lik kredi kullandığı, davacının faktoring sözleşmesi ve yasal defter ve kayıtları ile kullandırdığı krediyi tevsik ettiği, ayrıca davalı defterlerinde de dava dışı şirkete tanzim ettiği faturalar karşılığında teslim aldığı 24.000,00 TL’lik çeki 250,00 TL faiz ve komisyon ödemek suretiyle çek iştirakçısı karşılığında davacı … şirketinden 23.750,00 TL olarak tahsil ettiği, çek bedelinin davacıya ödenmediği, faktoring işleminin mevzuata uygun yapıldığı, davacı … şirketinin davalının zararına yol açacak şekilde hareket ettiğinin davalı tarafından kanıtlanamadığı gerekçeleriyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise taraflarının ve konusunun aynı olması nedeniyle derdest olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kararı asıl ve birleşen davanın davalılar vekili istinaf etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davalılar vekili, istinaf sebebi olarak; cevap dilekçesinde belirtilen hususları tekrar etmiş, davacı tarafın bu süreci mahkemeye yansıtmadığını, faktoring mevzuatına aykırı davrandığını, BDDK tarafından çıkarılan 8 Temmuz 2010 tarihli faktoring işlemleriyle ilgili genelge ile 6361 Sayılı Kanun hükümleri dikkate alındığında faktoring şirketlerinin yükümlülüklerinin bulunduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın bahse konu çeklerle ilgili olarak müvekkiline olumlu bilgi verdiklerini, ancak bu husustan hiç bahsetmediklerini, soyut bir şekilde 24.000,00 TL için takip başlatmalarının birşeyleri perdelemeye çalıştıklarını müvekkiline düşündürüldüğünü, davacının bu hususta açıklama yapması gerektiğini, davacının bu davranışının MK’nın 2.maddesine aykırı olduğunu, alacağı borçlusundan tahsil etmesi gerektiğini, bu konuda gerekli ve geçerli bir izahta bulunmadığını, doğrudan müvekkili aleyhine takip başlatılmasının hukuken mümkün olmadığını, çeklerin yetkili hamilinin faktoring şirketi olduğunu, temlikin geçerli olduğunu, 6098 Sayılı TBK’nun 191.maddesi gereğince alacağı devralanın devredene ivazlı temliklerde alacağın ödenmemesinden sorumlu olduğu iddiası ile başvurabilmesi için alacağın mevcut olmadığını ispat etmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarının ve doktrinin bu görüşte olduğunu, ayrıca müvekkilinin 23.750,00 TL ivaz edildiğini, davacının buna rağmen 24.000,00 TL istemesinin de haksız olduğunu, öncelikle borçludan tahsil cihetine gidilmesi gerektiğini, borçludan tahsilat yapılamaz ise müvekkilinden tahsilinin istenmesi gerektiğini, davacının alacağı niçin tahsil edemediğine ilişkin bilgi dahi vermediğini, basiretli davranmadığını, çeklerden hiç bahsetmediğini, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 24.000,00 TL asıl alacağın tahsili için 19/01/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak 24.000,00 T asıl alacak gösterildiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasında 06/05/2013 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, diğer davalılar …, …’ın müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, sözleşmenin 6.maddesinde; müşterinin devrolunan alacakların mevcudiyetini, sözleşmenin kapsamı içindeki alacaklar içinde tasarruf yetkisinin varlığını ve tamamen ödeneceğini, gayrikabili rücu garanti ettiklerini, her ne sebeple olursa olsun devir olunan alacağın ödenmemesi ihtimalinde aldığı finansmanı ferilerini ve bu nedenle faktoron uğrayacağı zararların ve masrafların derhal ödeneceğinin taahhüt edildiği görülmüştür. Davalı … Ltd. Şti tarafından 20/06/2013 tarihli bildirimle; … Ltd. Şti’ne düzenledikleri 5 adet faturanın davacıya temlik edildiği, davacı tarafından da davalı şirkete aynı gün 23.750,40 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Davacı tarafından davalılara gönderilen 08/07/2013 tarihli ihtarnamede; 34.000,00 TL’nin 2 gün içinde ödenmesinin istendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 25/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalının dava dışı şirkete düzenlediği fatura eşliğinde ibraz ettiği 24.000,00 TL bedelli çeki davacı … şirketine iştiraya sunduğu, davalının kullandığı kredi işlemlerinin faktoring mevzuatına ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun şekilde icra edildiği, 6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesine göre iyiniyetli hamil durumunda olan faktoring şirketinin zararına yol açacak şekilde hareket ettiğinin davacı tarafça ispatlanamadığı, takip nedeniyle davalıların 24.000,00 TL alacaktan sorumlu oldukları yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 01/12/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; davalı şirketin üçüncü kişilere teslim ettiği mal ve hizmetten kaynaklanan kambiyo senedi mahiyetindeki çekleri davacının temlik yoluyla devraldığı ve davalı … şirketine kredi kullandırıldığının tarafların defterleriyle sabit olduğu, 6361 Sayılı Kanunun 9/3 ve sözleşmenin 6.maddesi hükmü gözetildiğinde, alacaklıların borçluları tarafından gününde ödenmemesinden davalı tarafın sorumlu olduğu, ayrıca faktoring işleminin ivazlı temlik olması karşısında temlik edenin alacağın varlığından sorumlu olduğunu, dolayısıyla davalıların faktoring şirketinden aldıkları krediyi iade ile yükümlü oldukları yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Asıl ve birleşen davalar itirazın iptali davasıdır. Davacı … şirketi ile davalılardan … Ticaret Ltd. Şti arasında faktoring sözleşmesi düzenlendiği, diğer davalıların da bu sözleşmeyi kefil olarak imzaladıkları anlaşılmaktadır. Sözleşme çerçevesinde davalı şirkete teslim alınan 24.000 TL’lik çek karşılığında 23.750,00 TL ödeme yapıldığı, 250,00 TL’nin ise faiz ve komisyona sayıldığı anlaşılmaktadır. Birleşen dava derdestlik nedeniyle reddedilmiş olup bu konuda davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu açıdan istinaf değerlendirmesi asıl davaya yönelik olarak yapılmıştır. Faktoring sözleşmesi 06/05/2013 tarihli olup bu tarihte yürürlükte bulunan TBK’nun 583.maddesi gereğince kefil olan davalıların kefalet tarihinin kefil olunan miktarı ve müteselsil kefil olmuşlar ise kefaletin türünü elle yazmaları gerekir. Bu husus geçerlilik şartı olup dairemizce re’sen bağlamında değerlendirme konusu yapılmış olup konuyla ilgili olarak istinaf aşamasında davalı … şirketinden faktoring sözleşmesinin aslının sunulması istenilmiş, ancak verilen iki haftalık kesin süre içerisinde sözleşmenin sunulmaması nedeniyle mevcut deliller dairesinde değerlendirme yapılmıştır. Buna göre dosyaya sunulan sözleşme fotokopisinde davalı kefillerin TBK’nun 583.maddesinde öngörülen geçerlilik şartına uygun şekilde kefalet tarihini, kefalet miktarını ve kefaletin türünü elle yazmadıkları anlaşıldığından bu davalılar yönünden verilen kefaletin geçersiz olduğu anlaşılmış olup bu davalılar hakkındaki davanın kabulü kararı usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davalı kefiller yönünden istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Sözleşme gereğince davalı şirketin davacı … şirketine gününde ödeme yapmaması nedeniyle sorumludur. Kaldı ki faktoring işlemi ivazlı temlik olması nedeniyle temlik eden davalı şirket alacağın varlığından sorumludur. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı şirketin istinaf talepleri yerinde değildir. Her ne kadar 23.750,00 TL ödeme yapıldığı, bu nedenle 24.000,00 TL’ye hükmedilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, az önce de belirtildiği üzere 250,00 TL’nin komisyon ve faiz alacağına ilişkin olduğu, dolayısıyla bu tutarın da davacı tarafından istenebileceği kanaatine varıldığından bu yöne ilişkin istinaf talepleri de yerinde değildir. Hal böyle olunca asıl ve birleşen davanın davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve birleşen dava yönünden istinaf talebinde bulunulmaması nedeniyle birleşen dava ile ilgili hüküm karar yerinde aynen tekrar edilmiş, harçlar ve vekalet ücreti yönünden herhangi bir değişiklik yapılmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl ve birleşen davanın davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/04/2017 gün, 2013/406 Esas, 2017/381 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ASIL DAVA 3-Asıl davanın, davalılar … ve … yönünden reddine, 4-Asıl davanın Davalı … Ticaret Ltd.Şti yönünden kabulüne,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 24.000,00-TL miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren %13,5 oranını aşmamak kaydıyla ticari faiz uygulanmak sureti ile devamına,Hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan 4.800,00-TL %20 icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı … Ltd.Şti’nden alınarak davacıya ödenmesine, 5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.639,44-TL harçtan peşin alınan 409,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.229,54-TL karar ve ilam harcının davalı … Ltd.Şti’nden alınarak hazineye gelir kaydına,6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … Ltd.Şti’nden alınıp davacıya verilmesine,7-Davalılar … ve … lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 8-Davacı yargılama gideri 2.810,00-TL sair masraflar 437,95-TL Peşin olarak ödenen harç olmak üzere toplam 3.247,95-TL yargılama giderinin davalı … Ticaret Ltd.Şti’nden alınıp davacıya verilmesine,BİRLEŞEN DAVA 9-Birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/8 esas sayılı dosyasındaki davanın derdestlik nedeni ile reddine,10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 40,00-TL harçtan düşümü ile bakiye 8,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.880,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, 12-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,İSTİNAF YARGILAMASI 13-İstinaf peşin harcının talebi halinde asıl ve birleşen davanın davalılarına iadesine,
14- İstinaf aşamasında asıl ve birleşen davanın davalıları tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 71,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 156,70 TL’nin asıl ve birleşen davanın davacısından alınarak asıl ve birleşen davanın davalılarına verilmesine, 15-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 16-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/06/2021