Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6297 E. 2020/1941 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6297 Esas
KARAR NO: 2020/1941
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2017
NUMARASI: 2016/914 E. – 2017/620 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili .. AŞ ile Davalı … Ltd Şti arasında Boyalı Bez Kumaş satımına dayalı Sözleşme imzalandığı, Müşteri Sipariş Formunda tarafların imzaları yok ise de; Davacı ve Davalı şirket iletişimlerinin E-Posta Yoluyla sürdürüldüklerini, davalı tarafça düzenlenip müvekkiline gönderilen 09/11/2015 tarihli Müşteri Sipariş Formunun Sözleşme Niteliğinde olduğunu, davalı yanın bakiye borcu olan 76.572,74-TL’yi ödememesi üzerine Müvekkilinin alacağını teminen Bursa … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile İlamsız İcra Takibi başlattıkları, davalı borçlunun İcra takibine İtiraz ile Müvekkili şirket adına böyle bir mal, fatura ve irsaliyenin teslim alınmadığını iddia ettiğini, bir Tacirin Ticari Defterlerine işlediği malları teslim almadığını iddia etmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca davalı şirketin bu bakiyenin kayıtlarında gözüktüğüne dair mutabakat belgesini de imzaladığını, ayrıca BA-BS Mutabakatında da Fatura yönünden tarafların mutabık olduğu hususunun tespit edildiğini, anılan nedenlerle davalı tarafça Ticari Defterlerine işlediği faturaya TTK 21/2 maddesi uyarınca İtiraz de etmediği göz önüne alınarak yerinde olmayan itirazının iptali ile icra takibinin devamına, % 20’sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştirtir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket temsilcisinin davacı şirket ile mal alımı konusunda hiç bir görüşmesinin olmadığını, muhasebecisinin ise şirket adına sipariş verme, mal alımı gibi konularda yetkili olmadığı halde anılan faturayı sehven işleme koymuş olabileceğini, yıllık cironun 15.000,00-TL olup davacı şirketin sevk ettiğini iddia ettiği malların şirket bünyesinde kim tarafından hangi şartlarda sipariş edildiğinin belli olmadığını, müvekkili şirket kaytılarında böyle bir şey bulunmadığını, anılan nedenlerle açılan dava yerinde bulunmadığından davanın reddine, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davanın kabulü ile; icra takibine itirazın iptaline ve icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 15.314,54-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının defter incelemesine ilişkin bilirkişi raporu alındıktan sonra davacının defterleri için bilirkişide olan dosyanın rapor alınmadan iadesinin istenmesinin ve davacının kayıtlarının incelenmesinden dönülmesinin hatalı olduğunu, her iki tarafın yetkililerine ait imzayı taşımayan sözleşmenin kabul ve dayanak yapılmasının yerinde olmadığını, faiz yönünden rapor alınmamasının hatalı olduğunu, faturanın deftere kaydedilmiş olmasının alacağın varlığına gerekçe olarak kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesine konu cari hesap borcunun ödenmediği iddiası ile başlatılan takibe vaki itiraz üzerine İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; cari hesap borcuna konu 01.12.2015 tarihli 73.634,25TL’lik fatura ile 31.03.2016 Tarihli kur farkı faturasının davalı yanca benimsenerek ticari defterine kaydedildiği, davalı faturaya konu malların teslim edilmediğini savunmuş ise de; faturaların davalının ticarî defterlerinde kayıtlı olmasının davalının bu fatura içeriği malları teslim aldığına dair karine oluşturduğu, karinenin aksinin ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davalının savunmasını ispatlayamadığı, davacı yanca fatura asılları ve sevk irsaliyesi aslının ibraz edildiği, mevcut delil durumu itibarı ile davacının defterlerinin incelenmemesi esasa etkili olmayacağı, davacının takipte işlemiş faiz talebi olmadığından davalının bu hususta eksik inceleme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerkemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 5.230,68 TL harçtan, peşin yatırılan 31,40TL ile 1.267,10TL’nin mahsubu ile bakiye 3.932,18 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 62,50TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verillmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.