Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6292 E. 2021/45 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6292 Esas
KARAR NO : 2021/45
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2017
NUMARASI : 2016/135 E. – 2017/573 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların müteselsil kefaleti ile dava dışı …. Ltd. Şti.’ye kredi kullandırıldığını, ancak kullandırılan kredilerin geri dönüşünün gerçekleşmemesi nedeniyle borçlulara ait kredi hesaplarının 30/11/2015 tarihinde kat edilerek alacaklarının muaccel hale geldiğini, hesap kat ihtarnamelerinin borçlulara gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalılar hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların borca itiraz ettiğini, kredi borçlusu olan dava dışı …. Ltd. Şti. tarafından iflas erteleme davası açıldığını, mahkeme tarafından tedbir kararı verildiğinden bu şirket hakkında takip yapılamadığını, gönderilen hesap kat ihtarının usule uygun olduğunu, davalıların yapmış olduğu itirazların yasal dayanaktan yoksun olduğunu, talep edilen faiz oranlarının yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu ileri sürerek; takip talebinde nakit alacaklar olarak belirtilen toplam 1.769.725,63 TL alacak üzerinden takibin iptaline, 1.714.065,07 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren %36,36 temerrüd faizi işletilmesine, takip talebinde nakit alacaklar olarak belirtilen Esnek Ticari Hesap ve Business Ticari Kart’tan kaynaklanan alacaklar bakımından 129.102,23 TL üzerinden takibin iptaline, 125.623,38 TL olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 temerrüd faizi işletilmesine, takip talebinde gayrinakit alacaklar olarak belirtilen 14 adet çekin garanti bedeli 13.800,00 TL ve 278.000,00 TL bedelli teminat mektubu üzerinden takibin iptaline, takip tarihinden sonra nakde dönüşmesi halinde gayrinakit alacaklar için %36,36 oranında temerrüd faizi, faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsiline, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin davacı bankaya muaccel bir borcu bulunmadığını, davacı banka tarafından müvekkillerine gönderilen hesap kat ihtarnamelerine süresi içinde itiraz ettiklerini, bu nedenle kat ihtarlarının kesinleşmediğini, alacağın doğrudan ilamsız icra takibine konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının alacağını İİK 68/B maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiğini, kefiller hakkında doğrudan yasal işlem yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, işletilen faiz ve oranlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı bankanın aynı ihtarnamelere dayanarak daha önce de İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, bu nedenle İstanbul 15.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/6 esas sayılı dosyasında takibin iptali için dava açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, derdestlik itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, asıl borçlu şirket hakkında iflasın ertelenmesi tedbir kararları uyarınca protokoller düzenlenerek ödeme yapıldığını, davacı bankayla görüşmelerin sürdüğünü ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; “…. davanın kısmen kabulüne, davalıların İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğü … sayılı takip dosyasına itirazının ticari krediler yönünden; 1.696.240,71 TL asıl alacak, 40.943,44 TL temerrüd faizi, 2.409,03 TL BSMV olmak üzere toplam 1.739.953,18 TL üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %36,36 oranında temerrüd faizi ve %5 gider vergisi uygulanmasına, Esnek hesap ve kredi kartları yönünden; 113.654,59 TL ana para, 2.291,28 TL (11/12/2015 – 04/01/2016 arası %30,24 temerrüd faizi), 114,56 TL BSMV, 6.258,91 TL ( temerrüd tarihine kadar faiz ve BSMV ile KKDF), 337,40 TL kredi kartından kaynaklı faiz ve gecikme faizi olmak üzere toplam 122.656,74 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa yıllık % 30,24 oranında temerrüd faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, Hükmedilen tutarın %20’si oranında 372.449,98 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin çek ve teminat mektuplarından kaynaklanan gayrinakdi alacaklarının reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu, Genel kredi sözleşmesinin 10.9 maddesindeki açık düzenlemeye göre davalıların çek garanti bedelinden sorumlu olduklarını, Genel kredi sözleşmesinin 9.10.maddesindeki açık düzenlemeye göre ise teminat mektubu iade edilmedikçe risk devam ettiğinden davalılar yönünden talebin kabulü gerektiğini, Bilirkişi raporunda da davacı bankanın depo talebinde bulunabileceğinin açıkça belirtildiğini, mahkemenin gayrinakdi alacaklara ilişkin red kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın doğrudan ilamsız takibe konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hesap özetleri ve kat ihtarnamelerine itiraz edilmiş olmakla kesinleşmediğini, dava konusu alacağa işletilen faiz ve BSMV oranı fahiş ve hukuku aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda faiz oranlarına ilişkin hatalı değerlendirme yapıldığını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 5. Maddesinin dikkate alınması gerektiğini, hesap kat ihtarnamesi ile borç muaccel hale gelmediğinden, davacı Banka’nın tek taraflı olarak müvekkilleri aleyhine sözleşmedeki vade ve faiz oranlarını doldurması ile hesap kat tarihinden itibaren talep edilen faiz oranından da yüksek faiz yürütülmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, iflas erteleme davası kapsamında alacaklı firmalarla görüşmeler ve ödemeler yapılmakta olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında “İstanbul İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkiinde kain … Ada … Parsel sayılı bağımsız bölüm” 1.500.000,00.-TL bedel ile satıldığını, bu durum değerlendirilmeksizin verilen mahkeme kararının hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Mahkeme kararında satış işlemi karara esas alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kısmen karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … davalılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalıların müteselsil kefil olarak yer aldığı Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde gayri nakdi alacaklar (çek ve teminat mektubu depo bedeli) yönünden davalı kefillerin sorumluluğunu gerektirir bir hükmün bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf isteminde belirttiği 10.9 maddenin “depoya ilişkin açık bir düzenleme içermediği” görülmektedir. Bu durumda mahkemenin gayrinakdi alacakların depo talebinin reddine ilişkin kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer aldığı üzere ticari kredi ve esnek hesap kredi kartı borcuna ilişkin kabul edilen faiz oranının yerinde olduğu, davacı banka tarafından “tahsilde tekerrür olmamak üzere” aynı alacak yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve ilamsız takip başlatılmasında usulsüzlük olmadığı, hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmesinin alacağın muaccel olmasını engellemeyeceği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı yerindedir. Davalılar vekili mahkemenin icra inkar tazminatına hükmetmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de; alacak likit olup davalılar itirazında haksız olmakla İİK 67/2.maddesine göre icra inkar tazminat koşulları oluştuğundan davalıların istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle her iki taraf vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 gereğinde esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, – Davalılardan alınması gereken 127.234,88 TL harçtan peşin olarak alınan 29.745,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 97.489,48 TL harcın davalılardan tahsiliyle hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4- Taraflarca yapılan istinaf masraflarının kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde aidiyetine göre taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 15/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.