Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6263 E. 2019/152 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6263 Esas
KARAR NO : 2019/152 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2017
NUMARASI : 2014/763 E., 2017/532 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak ( Bayilik Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 25/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06/03/2007 tarihli iki ayrı akaryakıt istasyonu için iki ayrı işletme sözleşmesi akdedilerek müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bayilik ilişkisi kurulduğunu, Balıkesir İli, Merkez İlçesi, Gökköy’de kain bulunan İstasyona ilişkin olarak 03.01.2007 tarihli şerh edilmiş kira sözleşmesi ile anılan akaryakıt istasyonu üzerinde bayilik faaliyeti yapılması için 17 yıllık süre öngörüldüğünü ve bu kapsamda kira sözleşmesi için davalı tarafa 1.072.000,00TL ödeme yapıldığını, Balıkesir İli, Merkez İlçesi, … kain istasyon için ise 14.09.2007 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile 17 yıl süre ile intifa hakkı tesis edilerek intifa hakkı için davalı tarafa 950.000,00TL ödeme yapıldığını, ancak Rekabet Kurulu kararı ile bayilik sözleşmelerinin süre açısından sınırlandırılması sebebiyle beş yılı aşan kısım yönünden davalıya ödenen kira ve intifa bedellerinin Mülga BK’nun 61.maddesi (TBK’nun 77.maddesi) mucibince müvekkili şirkete iadesinin gerektiğini, davalı tarafından geri ödenmeyen bedeller neticesinde müvekkili şirketin zarara uğradığını beyanla; neticeten davalarının kabulü ile fazlaya ve ticari diğer hususlara ilişkin hak ve alacakları saklı tutularak, her iki istasyon üzerinde müvekkili şirket lehine konulan hakların süresinden önce sona ermesinden dolayı davalı tarafından haksız zenginleştiği tutar olan 1.426.000,00.-TL’nin ödemenin yapıldığı tarih itibariyle hesaplanacak ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, taşınmazların 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında mahkememizce verilen süre içerisinde sunmuş olduğu 25.06.2015 tarihli celse 2 nolu ara karara yönelik beyan dilekçesinde kira sözleşmesi yönünden taleplerinin 756.019,782TL; intifa sözleşmesi yönünden ise 669.980,218TL olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden …, … ve …’in intifa sözleşmesi ve kira sözleşmesi ile hiçbir ilişkisinin mevcut olmadığını, intifa ve kira sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkillerinin sözleşmeler karşılığı davacıdan hiçbir bedel almadıklarını, müvekkili şirketin de intifa sözleşmesinin tarafı olmamakla birlikte yine sözleşme karşılığında hiçbir bedel almadığını, Rekabet Kurulu kararına göre bayilik sözleşmelerinin azami 5 yıl süreli olması gerektiğini, 5 yılı aşan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, bu itibar ile davacı ile davalı bayi arasında akdedilen bayilik sözleşmeleri azami 5 yıl süre ile yapılmış sözleşmeler olduğunu, bu sözleşmelerin 17 yıl yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, somut olayda beyan edilen sözleşmelerin 2007 yılından itibaren taraflar arasında kurulan bayilik ilişkisi ile gerçekleştiğini, dikey ilişkinin ve Petrol piyasasının özelliği gereği, dağıtıcılar bayi ağını korumak için bayilere ciddi miktarlarda yatırım destekleri sağladığını, dağıtıcılar tarafından yapılan bu yatırımların hibe niteliğinde olduğunu, davacı tarafından yapılan bu hibelerin istasyonun yapımı ve hizmederin sağlanmasında ve bayinin ticaretini temin ve istikbalini sağlamak için kullanıldığını, dava konusu 14/09/2007 tarihli intifa sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin üçüncü şahıs … Petrol Ürünleri Nakliyat Turizm Gıda …Ltd.Şti. ile yapıldığını, davacı tarafından bu intifa hakkının tesisi için davalılardan hiçbirine herhangi bir ödeme yapılmadığı, intifa ivaz bedeli olarak tapuda gösterilen 300.000.TL’nin davalılara ödenmediği gibi tapu maliki dava dışı şirkete de ödenmediğini, davacı tarafından böyle bir intifa talep hakkı tüm davalılar açısından da bulunmadığını, hibe ödemeleri davalı şirket ile davacı arasında yapılan bayilik sözleşmeleri çerçevesinde yapılmış ödemeler olduğunu, anılan hibeler sadece ve sadece akaryakıt bayiliği karşılığında ve geri ödemesiz şekilde verilmiş olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan hibelerin Gökköy Köyünde bulunan istasyon için 850.000.-TL… Mevkiinde bulunan istasyon için 950.000.-TL KDV dahil olarak verilmesi kararlaştırıldığım, davacı tarafından müvekkiline sadece 918.222,12.-TL nin hibe olarak verildiğini, hibelerin akaryakıt alımı paralelinde mal karşılığı dönemsel olarak verildiğini, anılan hibelerin intifa bedeli niteliğinde olmadığını, dava konusu olayda kıstelyevm kuralının uygulanamayacağını, dava konusu sözleşmelere konu akaryakıt istasyonlarına ilişkin müvekkili şirket tarafından KDV Dahil 1.779.772,26.-TL miktarında zorunlu harcama yapıldığını, bu tutarın fatura karşılığında alınan mal ve hizmetlerin toplamı olduğunu, yapılan yatırımların davacı yanca ödenen hibe ile ödendiğini beyanla tüm davalılar adına husumet itirazlarının kabulü ile. davanın tüm davalılar lehine husumet yönünden reddine, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile tüm davalılar lehine davanın zaman aşımı yönünden reddine, hakkaniyete ticari ilişkinin gelinen aşamasına ve tüm bayilik ilişkisinin niteliğine aykırı bulunan usul ve esas yönlerinden hukuka aykırı olan iş bu davanın reddine, karar verilmesini savunmuştur.
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2017 tarihli 2014/763 Esas 2017/532 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın Balıkesir …Mevkiindeki taşınmaz üzerindeki istasyona yönelik olarak yanlar arasında yapıldığı beyan edilen kira sözleşmesi kapsamında iade istemine konu ettiği kira alacağı açısından mahkemenin görevli olmadığı kanaatiyle 756.019,78 TL kira alacağı talebi yönünden mahkemenin görevsiz olduğuna, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin Balıkesir Merkez Bursa Yolu… Mevkiinde bulunda … Parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin intifa bedeli alacağı yönünden ise dava dışı … Petrol Ltd Şti ile davacı … AŞ arasında 14.09.2007 tarihli ve …yevmiye numaralı resmin senet ile davacı lehine 17 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiği, intifa ödemesini dava dışı … Petrol Ltd Şti’ye yapıldığı ve bu şirkete karşı İstanbul Anadolu 6 ATM’nin 2014/1419 esasında davadan daha sonra açılan davanın derdest olduğu, davalılar ile yapılan bayilik sözleşmesinin intifa sözleşmesinden sonra yapıldığı, davalıların kefalet akdinin bayilik sözleşmesine ilişkin olup, intifa sözleşmesini kapsamadığı, davalıların malik olmadığı, ödemenin davalılara yapılmadığı, dolayısıyla intifa bedeli alacağının davalılardan talep edilemeyeceği gerekçesiyle yerinde görülmeyen davacı tarafın 669.980,21 TL intifa bedeli alacağının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kira sözleşmesinin bayilik sözleşmesine istinaden akdedildiğinden uyuşmazlığı çözüme kavuşturmanın da Ticaret Mahkemelerinin görevinde olduğu, akaryakıt dağıtım sektöründeki yerleşik uygulama gereği dağıtıcı ve bayilerin akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi yanında intifa, kira ariyet, kredi ve benzeri sözleşmeleri de imzaladıklarının bilindiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bir çok kararında bayilik sözleşmesiyle ilintili diğer sözleşmelerin de bu ilişki kapsamında değerlendirildiği, birbirine sıkı sıkıya bağlı olan bu sözleşmelerin, esasen bayilik ilişkisini sağlamak amacıyla akdedildiğinden somut olaydaki uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması gerektiği,
-…Petrol Şirketi ile … Petrol Şirketi ortaklarının aynı olduğu, davacı şirketin … ve …, davalı şirketin … ve … tarafından kurulduğunu, müvekkilinin tüm ödemeleri …Petrol’e yaptığını, en başından beri her iki şirketin birlikte hareket ettiğini, ortak çıkarlara sahip olduğunu,
-… Şirketinin taşınmazların maliki olduğunu, bu sebeple intifa hakkını tesis edenin… Petrol Şirketi olduğunu, 11/08/2007 tarihli intifa hakkı sözleşmesi incelendiğinde; intifa hakkının müvekkili ile … Petrol arasındaki bayilik ilişkisinden kaynaklanabilecek herhangi bir borca karşılık olmak üzere tesis edildiğini, bu hususun … Petrol’ün de kabulünde olduğunu, mahkemenin davalılardan intifa hakkı talep edilemeyeceğine yönelik kararının doğru olmadığını,
-Müvekkili şirketin ödediği ve sektörel jargonda karşılıksız kazandırma anlamına gelmeyen “hibe” nin kullanılmayan kısmını kıstelyevm usulüne göre iade alabileceğini,
-Müvekkilinin ödediği kira bedelini esasen akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi kapsamında ödediği bedel olduğunu, tarafların mahsup hükmünü koymanın asıl amacının da o olduğunu, görevsizlik kararı verilmesinin yanlış olduğunu,
-Müvekkilinin gerek intifa bedeli gerekse hibe /kira bedeli alacağı bakımından davasını kanıtladığını, ödeme dekontları ve faturaların sunulduğunu,
-Rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, raporun çelişkili olduğunu, sektörel yönlü ve yargısal içtihatlara dayalı değerlendirmeler bölümünde hibenin geri alınabileceğinden bahsedilirken sonuç kısmında aksi kanaat belirtildiğini, mahkemenin rapordaki çelişkiyi ve eksikliği gidermek yerine davayı reddettiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde; ön inceleme aşamasından sonra iddia ve savunmaların genişletilemeyeceğini, ödeme dekontu ve fatura sunulmasına muvafakatlarının bulunmadığını, bu belgelerin dosyadan tefrikini istediklerini, müvekkillerinin intifa senedinin tarafı olmadığını, senetteki bedel ödemesinin müvekkili aleyhine sonuç doğurmayacağını, müvekkiline ödeme yapılmadığını, davacının kira ödemesini ispatlayamadığını, taraflar arasında asıl olan sözleşmenin bayilik sözleşmesi olduğunu, verilen hibenin bayilik sözleşmesi için ve bu süreyle sınırlı olarak verilen bir karşılıksız destek olduğunu, bir kredi ödemesi olmadığını, zaten kredi ödemesinin somut olayda ayrıca verildiğini, bu hibenin tamamen 5 yıl için yapılan bir karşılıksız bayi yardımı olduğunu, sözleşmede açıkça yazdığını, bayilik sözleşmesinin 5 yıl sonunda sona erdiği için artık hibenin geri alınmasının mümkün olmadığını, dosyada alınan her iki raporun da haklılıklarını ispat ettiğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında 02/03/2007 tarihli ön protokol yapıldığı, Gökköy Köyünde bulunan taşınmazlar için bayi adayına hibe verileceği, 250.000 TL + KDV’nın kısmi ipoteklerin tesisi,teminat mektubunun alınması,Akaryakıt istasyon sözleşmesinin imzalanması ve bayi adayı ile yapılacak kira kontratının tapu sicil müdürlüğüne şerh verilmesini müteakip nakit olarak verileceğini kira sözleşmesine mahsup edileceğini, 150.000 TL + KDV’nin, ipoteklerin tesisi,teminat mektubunun alınması, bayilik lisansının alınması ve bayi adayı ile yapılacak kira kontratının tapu sicil müdürlüğüne şerh verilmesini müteakip nakit olarak verileceğini kira sözleşmesine mahsup edileceğini ve bayilik lisansı alındıktan sonra istasyonun ticari faaliyete başlaması sonrasında işletici bayinin her bir tanker normal mal alışı sonrasında, bir tanker ve kalan 600.000 TL kira bedeline mahsup edilmek üzere verileceği, 17 yıl süreli kira akdi yapılıp tapuya şerh verileceğinin kararlaştırıldığı, 06/03/2007 tarihli Bayilik Sözleşmesinin EPDK’ya ibraz edildiği,09/05/2007 tarihli bayilik lisansı alındığı görülmüştür.
Taraflar arasında ikinci istasyon için … Mevkiinde bulunan taşınmaz üzerinde 17 yıl süreli intifa tesis edileceği, toplam 950.000 TL tutarında hibe verileceği, teminatların intifa + ipotek + banka teminat mektubu tamamlanması ve akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi imzalanması halinde 150.000 TL, istasyon binası ve saha düzeninin tamamlanması halinde 150.000 TL, kanopi ve yer altı tesisatının tamamlanması halinde 150.000 TL, bakiye kısım için 500.000 TL (lisans alınmasından sonra taahhütleri paralelinde ayda iki tanker yakıt verilmesi şeklinde bayi adayına verilecektir. Bayi adayı hibenin verilmesini müteakip her yıl sonu fatura kesecek olup beş yılda hibe tutarının faturalandırılacağının) düzenlendiği, 07/09/2007 tarihli Bayilik Sözleşmesinin EPDK’ya ibraz edildiği,25/01/2008 tarihli bayilik lisansı alındığı, görülmüştür.
Davalı şirketin davacıya Balıkesir … Noterliğinin 20/01/2012 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle taraflar arasındaki sözleşmenin 06/03/2012 tarihinde sona ereceğinin ve bu sözleşmenin uzatılmayacağının bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda; sektörel değerlendirme başlıklı kısımda “akaryakıt dağıtım sektöründe uzun yıllar boyunca yerleşik uygulama 10-15-20 yıl şeklinde süreli bayilik sözleşmeleri imzalanması ve bu sözleşmelerin yürürlükte kalacağı sürede istasyonda satışı gerçekleştirilecek olan akaryakıt oto LPG ve madeni yağ ürünlerine yönelik tahmini satış rakamına dayalı olarak hazırlanan fizibiliteyle belirlenen toplam satıştan elde edilecek karın bir kısmının sözleşmenin başlangıcında dağıtım şirketi tarafından bayisine peşin olarak ödenmesi olup, istasyon sahibi veya işleticilerine yapılan bu tür ödemeler, transfer bedeli, inkişaf bedeli, satış teşvik primi, bayilik hizmet bedeli, HİBE vs olarak adlandırılmaktadır.
Uzun süreli bayilik sözleşmesi süresince istasyonun dağıtım şirketinin bayisi sıfatıyla işletilmesini garanti etmek amacıyla istasyon taşınmazı üzerinde dağıtım şirketi lehine bayilik sözleşmesinin süresiyle aynı süreli olarak intifa hakkı tesis edilmesi veya kira sözleşmesi akdedilerek tapuya şerh edilmesi ve kira bedeli ya da intifa ivazı ödemesi yapılması da bu yaygın uygulamanın bir unsuru olarak uygulanmıştır.” denilmiştir.
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/109 Esas sayılı dosyasında; davacı …Petrol Ürünleri Ltd. Şti tarafından davalı … AŞ aleyhine Balıkesir Merkez … İlçesindeki …Parsel numaralı taşınmaz için intifa tesis edildiği, intifa bedelinin ödenmediğinden bahisle yapılan takibe itirazın iptali davası açıldığı, derdest olduğu tutanaklardan anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında iki ayrı işletme sözleşmesi ile bayilik ilişkisi kurulduğunu, Balıkesir … bulunan taşınmaz için tapuya şerh edilen 17 yıllık kira sözleşmesi için davalı tarafa 1.072.000,00 TL, Balıkesir … Mevkiinde bulunan taşınmazda 17 yıl süreli intifa hakkı tesis ederek davalı tarafa 950.000 TL ödeme yapıldığını, rekabet kurulu kararıyla bayilik sözleşmeleri 5 yıl ile sınırlandığından davalının haksız zenginleştiği iddia edilen kira sözleşmesi yönünden 756.019,782 TL intifa sözleşmesi yönünden 669.980,218 TL’nin tahsilini istediği, dosyaya her iki taşınmazlar için yapılan ön protokollerin ibraz edildiği, protokollere göre taraflar arasında davacı tarafın, belli aşamalarda karşılıklı olarak edimlerin yerine getirilmesi ile, belli miktarlarda ödeme yapacağının kararlaştırıldığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan celp edilen kayıtlardan davacı ile davalı şirket arasında yapılan 07/09/2007 tarihli 5 yıl süreli sözleşme ile Balıkesir ili … mevkiindeki taşınmaz için akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı ve davalı şirket adına 25/01/2008 tarihli istasyonlu bayilik lisansı alındığı, yine 20/04/2007 tarihli sözleşmeyle Balıkesir … mevkiindeki taşınmazlar için akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi imzalandığı ve davalı şirket adına bayilik lisansı alındığı görülmüştür.
İlk derece mahkemesi tarafından kabule göre, davacının alacak talebi bölünerek, davanın …Mevkiindeki taşınmazlar için talep edilen 756.019,78 TL kira alacağı talebi yönünden tefrik kararı verilmeden görevsizlik kararı verilmesi usule uygun değilse de; esas yönünden dairemizce yapılan incelemede ön protokolde tapuya şerh verilecek 17 yıl süreli kira akdi gereğince yapılan ödemelerin, bayilik sözleşmesinin 5 yıl sonunda feshedilmesi ve bu nedenle kira sözleşmesinin de erken feshedildiği iddiasıyla fazla ödendiği iddia edilen bedelin iadesi talebinin taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, tarafların tacir olduğu bayilik ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının 6102 sayılı TTK 4/1 ve TTK 5. maddesi gereğince Ticaret Mahkemesinin görevi dahilinde bulunduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin Balıkesir … Mevkiinde bulunan taşınmaza ilişkin intifa bedeli alacağı yönünden ise dava dışı …Petrol Şirketi ile davacı şirket arasında 14/09/2007 tarihli 17 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiği ve intifa bedelinin dava dışı şirkete yapıldığı, davalıların kefalet akdinin bayilik sözleşmesine ilişkin olduğu, intifa sözleşmesini kapsamadığı, davalıların malik olmadığı, ödemenin davalılara yapılmadığı ve davalılardan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın 669.980,21 TL’lik kısmı yönünden davanın ispatlanamadığından reddine karar verdiği anlaşılmışsa da, … Mevkiinde bulunan taşınmaz yönünden yapılan ön protokolde davacı tarafından davalı şirkete 950.000 TL tutarında hibenin protokolde kararlaştırılan aşamalarda tarafların edimlerini yerine getirmesi üzerine ve belli miktarlarda verileceğinin düzenlendiği, davacının da ödemeleri davalılara yaptığını iddia ettiği anlaşılmakla, dosyada alınan bilirkişi raporlarının davacı defter ve kayıtları ile davalı defter ve kayıtları üzerinde taraflar arasındaki ön protokoller ve sözleşme hükümlerine uygun ödemelerin yapılıp yapılmadığı konusunda yeterli ve usulüne uygun inceleme içermediği göz önüne alınarak eksik inceleme ile ve tarafların iddia ve savunmaları incelenmeksizin karar verildiği kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın tümü yönünden yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2017 tarih ve 2014/763 E., 2017/532 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın tümü yönünden yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinafa geliş aşamasında davacı tarafından yatırılan 31,40 TL maktu istinaf harcının talebi halinde davacıya ödenmesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 61,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 146,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 25/01/2019