Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6254 E. 2020/1934 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6254 Esas
KARAR NO: 2020/1934
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2016
NUMARASI: 2014/725 E. – 2016/743 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı vekilleri tarafından İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/213-222 D. İş sayılı Kararı ile 06.05.2013 tarihinde müvekkili aleyhine İhtiyati Haciz Kararı alınmış olup, iş bu karara istinaden aynı tarihte İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibi başlatıldığını ve bu kapsamda müvekkil adına kayıtlı … plaka sayılı araç üzerine haciz ve yakalama emri konulduğunu, müvekkilinin, adına kayıtlı aracı üzerine haciz ve yakalama emri konulması nedeniyle söz konusu icra takibinden haberdar olabildiğini, müvekkili ile davalı … ve dava dışı … arasında imzalanan sözleşmenin 3. Maddesine göne; müvekkili tarafından tanzim edilecek bir adet 31.12.2012 vadeli toplam 43.000- dolar bedelli senet imzalanarak davalıya teslim edileceğini, sözleşme gereğince müvekkili tarafından düzenlenen 31.12.2012 tarih ve 43.000- dolar bedelli senedin, daha sonra davalıya teslim edildiğini, müvekkili tarafından tanzim edilerek davalıya verilen 31.12.2012 tarih ve 43.000-dolar bedelli senet borcunun; davalının bizzat kendisine ve imza karşılığı olmak üzere belirli tarihlerde yapılan ödemeler neticesinde ödendiğini ve müvekkilinin davalıya yaklaşık 7.000- dolar ( 12.571,30-TL) borcu kaldığını, bu miktar dışında ki toplam 36.000-dolar (64.652,40-TL) tutarında ki borcun ise daha önce dolar kuru üzerinden ödenmiş olduğundan ödeme tutarı kadar talep edilen borca itiraz ediyor ve yargılama sonunda bu miktarın iptalini talep ettiğini, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğunu, İcra takibi nedeniyle müvekkili adına kayıtlı araç üzerine ödenen borçları da dahil edilerek haciz ve yakalama emri konulduğunu ve müvekkilinin mağdur edildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı İcra takip dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle; davalı alacaklıya yapılan 36.000-dolar (64.652,40-TL) miktarında ki borcun ödendiğinin tespiti ile bu miktar borcun iptaline; icra takibi sonucunda, haksız olarak talep edilen fazla miktar için % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili aralarında yapmış oldukları sözleşme gereği davacı tarafından müvekkiline 31/12/2013 ödeme tarihli 43.000,00 USD (Amerikan Dolan) meblağlı senet verildiğini, söz konusu senet borcu vadesi gelmesine rağmen ödenmediğinden davacı aleyhine 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/213-222 D.İş sayılı kararı ile İhtiyadi Haciz karan alınıp, söz konusu bu karar gereği İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip numarasıyla borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının tüm taleplerinin dayanağını oluşturan belgenin kötü niyetli davacı tarafından üzerinde tahrifat yapılmış olan ve söz konusu 31/12/2012 vade tarihli senet borcuyla uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bir belge olup delil başlangıcı niteliği dahi taşımadığını, davacının söz konusu belgesinde yer alan sıra no kısmında 23/4 yazan 12.500 $ olarak gösterilen ödeme 2.500 $ olup davacı tarafından ön tarafına 1 rakamı eklenerek 10.000 $ bir artış sağlandığını, yine aynı belgede sıra no kısmında 21/3 yazan 13.000 $ olarak gösterilen ödeme 3.000 $ olup davacı tarafından ön tarafına 1 rakamı eklenerek 10.000 $ bir artış sağlandığını, davacının yapmış olduğu ahlaka ve hukuka aykırı eklemelerle hem söz konusu belgede yer alan ödemelerle icraya konu senet arasında illiyet bağı kurmaya çalıştığını hem de borcun büyük bir kısmını ödenmiş göstererek müvekkilini kötü niyetli göstererek borçtan kurtulmaya çalıştığını, davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline, davacı hakkında % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…grafoloji bilirkişi raporunda davacının kısmi ödeme yaptığını iddia ettiği kasa defterinin 157. Sayfasının çıkış sayfasındaki üst kısmında bulunan (31.12.2012 vadeli senede karşılık yapılan ödemeler) yazısı ile 23.4 tarihi hizasındaki (12.5000 $) ve 21.3 tarihi hizasındaki (13.000 $) rakamlarının baş tarafındaki 1 rakamlarının mevcut yerine sayfadaki diğer yazı ve rakamlardan farklı fiziki evsafta kalemle bilahare yazılmış oldukları, söz konusu sayfanın ilk düzenlenişinde (31.12.2012 vadeli senede karşı yapılan ödemeler) yazısının mevcut olmayıp, sonradan ilave edilmiş olduğu, yukarıda belirtildiği üzere (12.5000 $) ve 21.3 tarihi hizasındaki ( 13.000 $ ) rakamlarının ilk yazılışta ( 2.500 $ ) ve ( 3.000 $ ) şeklinde yazılmış olduğunun beyan edildiği, ayrıca açılan davada kısmi ödemelerin tespiti ile bu miktar borcun iptali talep edildiğinden ve tespit davalarında icra inkar tazminatı veya kötü niyet tazminatı kanunen ön görülmediğinden 2004 sayılı İİİK’nun 67. Maddesinde düzenlenen itirazın iptali veya aynı kanunun 72. Maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olmadığından davacının % 20 icra inkar tazminatı talebi ile davalının % 20 kötü niyet tazminat taleplerine mahkemece itibar edilmediği, gerekçesiyle davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan bilirkişi raporunda 12.500USD ve 13.000USD yazılı olan ödemelerin baş harflerinde yazılı olan 1 rakamlarının sonradan ilave edildiği beyan edildiğini, bunun dışında herhangi bir ekleme ya da tahrifat olmadığının belirtildiğini, müvekkili tarafından 31.12.2012 vadeli senede ilişkin olarak davalı …’e ödeme yapılırken her bir senet karşılığında davalının aldığı miktarın karşı bölümüne imza atarak senet karşılığı aldığı parayı teyit ettiğini, imzalara da itiraz etmediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya konu İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı … tarafından davacı … aleyhine 77.223,70Tl asıl alacak, 3586,67TL faiz, 129,00TL komisyon, 313,00Tl iht haciz masraf vekalet ücreti olmak üzere toplam 81.252,42TL nin tahsili talebi ile kambiyo senedine dayalı takip başlatıldığı, takibin dayanağı 43.000USD bedelli 17.05.2012 tanzim, 31.12.2012 vade tarihli bonoda davacının keşideci, davalının lehtar olduğu görülmektedir. Davacı, senet bedelinin 36.000USD’sinin davalıya bizzat ödendiğini, davalının 7000USD kadar alacaklı olduğunu iddia etmiş olmakla ödeme iddiasını kesin delille ispatla yükümlüdür. Davalı vekili beyan dilekçesinde; davacı ile aralarındaki tek ticari ilişkinin bu senede dayalı olmadığını, davacı yanca iş bu senet yönünden 13.07.2012’de 5500USD, 01.01.2013 te 2500 USD, 21.01.2013’te 3000USD olmak üzere toplam 11.000USD’lik ödeme yapıldığını, davacının delil olarak sunduğu belgede 12.500USD ve 13.000USD’lik bedellerin başına “1” rakamının sonradan eklendiğini savunduğu anlaşılmaktadır. Davacının delil olarak sunduğu; kasa defter örneğinin grafolog bilirkişi incelemesinde 21.03.2013 tarihli 13000 USD bedelli, 23.04.2013 Tarihli 12.500USD bedelli yazıların başına “1” rakamının sonradan eklendiği tespit edilmiştir. Bu durumda senette yapılan tahrifatların hiç yapılmamış gibi değerlendirme yapılması ve 12.500 ve 13.000USD lik ödemelerin 2500USD ve 3000 USD olarak değerlendirilmesi gereklidir. Davalı ödemelerin başka bir borca ilişkin olduğunu iddia etmiş ise de; bu hususta delil sunmamıştır. Bu durumda senet vade tarihinden sonraki ödemelerin senede ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece; dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek 43.000USD asıl alacağın bononun vade tarihinden ödeme tarihleri dikkate alınarak icra takip tarihine kadar dönem için işlemiş temerrüt faizinin bulunması ile birlikte icra dosyası harç, vekalet ücreti gibi giderleri için dosya kapak hesabı yaptırılarak dava tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ile, halen borç var ise harçlandırılan taleple bağlı kalınarak bu borç miktarı üzerinden davanın reddine, bakiyesi yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre ise; dava hukuki niteliği itibarı ile menfi tespit davası olup İİK 72 maddesine göre değerlendirme yapılması gerekirken davanın ödemenin tespiti ile takibin iptali davası olduğuna ilişkin kabul de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştr.
HÜKÜM: Gerekçesi kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne 2- İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/725 Esas, 2016/743 Karar sayılı12.12.2016 Tarihli kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf nisbi harcının talebi halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 40,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 125,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.