Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6249 E. 2020/1933 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6249 Esas
KARAR NO : 2020/1933
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI : 2015/61 E. – 2017/397 K.
DAVANIN KONU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Dava, cari hesap borcunun ödenmediği iddiası ile başlatılan takibe vaki itiraz üzerine İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 14.315,52-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan haksız itiraz nedeniyle İİK 67/2 maddesi uyarınca 14.315,52-TL’nın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibindeki alacaklı şirket ile davacı şirketin farklı olduğunu, davanın bu nedenle usulden reddi gerektiğini, davacının malları teslim edip etmediği hususunda bilirkişi raporunda yeterli değerlendirme bulunmadığını, teslimi ispat yükümlülüğünün davacıda olduğunu, faturanın defterlerde kayıtlı olmasının teslimi ispat için yeterli olmadığını, davacının yazılı belge ile ispatla yükümlü olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, mahkemenin yeni rapor yahut ek rapor almadan karar vermesinin hatalı olduğunu, cari hesap ilişkisine dayalı alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddi gerekirken kabul edilmesinin hatalı olduğunu, TTK 21 maddesinin bir ispat kuralı olduğunu, faturaya itiraz edilmemesinin herhangi bir hak kaybına neden olmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davalı, cari hesap alacağına konu faturalardaki malların teslim edilmediğini iddia etmiş ise de; alacağa konu tüm faturaların davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu durumun teslime karine teşkil ettiği, davalının aksi yöndeki savunmasını ispatlayamadığı, davacının sunduğu cari hesap ekstresi ile davalının defter kayıtlarının birebir örtüştüğü ve davacının takip tarihi itibarı ile 14.315,52TL alacaklı olduğu sabit olmakla mahkemece davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerindedir.Davalı vekili, dava dilekçesindeki şirket ticaret unvanın AŞ iken, takip alacaklısının ticaret unvanının LTD ŞTİ olduğunu, bu durum nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de; dava dilekçesi ekindeki vekaletname, faturalar, BA BS mutabakat metni örneğinde şirket unvanın LTD olarak yazılı olduğu, davacı vekilinin de 26.08.2015 Tarihinde maddi hatanın düzeltilmesi dilekçesi sunduğu görülmekle dava dilekçesinde maddi hata yapıldığı sabittir. Mahkemenin gerekçesinde de bu husus maddi hata olarak kabul edilmiştir. Gerekçeli karar başlığında davacının unvanı … LTD ŞTİ olarak değil …AŞ olarak yazılmış ise de; bu husus mahallinde düzeltilebileceğinden davalının istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 977,89 TL harçtan, peşin yatırılan 31,40 TL ve 213,07TL’nin mahsubu ile bakiye 733,42TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, davacının gider avansından kullanılan 63,00TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.