Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6215 E. 2018/220 K. 12.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2017/6215 Esas
KARAR NO : 2018/220
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/321
DAVANIN KONUSU : Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/02/2018

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 03/10/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle müvekkilince 24/01/2017 tarihli ihtarname çekilerek 60 günlük süre içerisinde borcun ödenmesi, aksi halde 3 gün içinde malın iadesi ve sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiği, davalının ihtarname tebliğine rağmen borçlarını ödemediği gibi malı da iade etmediğini, sözleşmenin münfesih hale geldiğini belirterek dava konusu malın aynen müvekkile iadesine, ayrıca ihtiyati tedbir yoluyla malın müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dairemiz önüne gelen dosya içerisinde davalının cevabına rastlanılamamıştır.
Mahkemece, fesih ihtarnamesinin davalıya usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili, istinaf sebebi olarak kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira Tebligat Kanunun 10/3.maddesine göre kendisine tebligat yapılacak şahsın kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılabileceğini, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 33. maddesi uyarınca bu şekildeki bir tebligatın geçerli olduğunu, sözleşmenin 42/b maddesi uyarınca kiracı ve kefillerin teminat gösterilmesine ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini, HMK’nun 392.maddesi uyarınca şartlar varsa teminat alınmayabileceğini bildirerek finansal kiralama konusu malın yediemin sıfatıyla kendilerine teslimini istemiştir.
Davacı, delil olarak taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin fotokopisini sunmuş, sözleşmenin 33.maddesinde kiracı kefillerini bu sözleşmede belirtilen adresinin kanuni yerleşim yeri olduğu, bu adrese yapılacak tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağının kabul edildiği, sözleşmenin 42/b maddesi uyarınca kiralayanın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat verme sorumluluğu bulunmadığının düzenlendiği görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan ek-1 özel şartlar bölümünde kiracının ev adresinin Ulucan Mah. 181 sokak No:32/11, iş adresinin Kethuda Mahallesi 44 Sokak No:41 Manisa olduğu, mal bedelinin 50.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından çekilen ihtarda adres olarak her iki adresin yer aldığı, her iki adrese de ihtarnamenin çıkarıldığı ve muhatabın adresinden taşındığı, yeni adresinin bilinmediğinin bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan malın iadesi davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir yoluyla davacıya teslimine ilişkin talebin reddi kararına yöneliktir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 33.maddesinde; kiracının bu sözleşmedeki adresinin kanuni yerleşim yeri olduğu, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde ticaret sicil dosyalarındaki son adreslerinin yasal yerleşim yeri olduğu, yeni adresin derhal kiralama şirketine bildirileceğini, aksi halde sözleşmedeki yazılı adrese yapılacak tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağının taahhüt edildiği, sözleşmenin ek-1 özel şartlar maddesinde, davalı kiracının ev ve işyeri adresinin yer aldığı, davacı tarafından ihtarnamenin her iki adrese de çıkarıldığı, Dairemizce mernisden yapılan araştırmada ev adresinin davalı kiracının mernisde kayıtlı adresi olduğu, yine işyeri adresinin ise yargılama sırasında Akhisar Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıda ticaret sicilindeki kayıtlı adresi olduğu anlaşılmıştır. Gerek sözleşmenin anılan hükmü, gerekse tebligat çıkarılan adreslerin davalı kiracının hem mernis adresi, hem de ticaret sicilindeki kayıtlı adresi olması nedeniyle tebligatın geçerli bir şekilde yapıldığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
2-İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/04/2017 günlü ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK’nun 389 vd.maddeleri uyarınca finansal kiralama konusu malın 19/10/2016 tarihli fatura değeri olan 50.000,00 TL’nin %15’i tutarında nakdi ya da banka teminat mektubu sunulduğunda finansal kiralamaya konu makinenin ekipmanlarıyla birlikte yediemin sıfatıyla davacıya verilmesine,
4-Davacı vekilinin ihtiyati tedbirin teminatsız verilmesine ilişkin istinaf talebinin reddine,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL maktu harç ve 18,00 TL posta gideri toplam 49,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
8-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.12/02/2018