Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6212 E. 2020/1900 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6212 Esas
KARAR NO: 2020/1900
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI: 2016/1219 2017/798
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … Ltd. Şti. ile … arasında 01.01.2015 tarihinde işyeri kira sözleşmesi imzalandığı, müvekkili tarafından, kira sözleşmesinin yürütülmesi ile ilgili olarak sözleşmenin imzalandığı tarihte mecuru kiraya veren …’ya güvence bedeli adı altında 10.000.- TL değerinde açık tarihli boş teminat senedi verildiği, … müvekkilinin kiracı bulunduğu mecuru kiralayan …’dan satın aldığını, Bakırköy … Noterliği 27.05.2016 tarih … Yevmiye nolu ihtarname ile tebliğ etmiş olduğu, müvekkilinin … ile kiracılık ilişkisinin sona ermesine binaen teminat senedinin iadesini talep etmiş ancak 10.000.TL değerindeki açık tarihli senet iade edilmemiş olduğu, davalı … müvekkilinin kendisine verdiği açık tarihli senedi tanıdığı olduğunu zannettiğimiz …’a kendi ismini yazmaksızın ve ciro etmeksizin verdiği, …, hamil kısmına ismini yazarak ve vade tarihini doldurarak İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2016/2968 D. İş sayılı dosya ile ihtiyati haciz kararı almış ,İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı icra dosyası ile icrai hacze geçmiş, müvekkilin cebri icra ve haciz tehdidi altında davalı vekili …’a ilki haciz esnasında olmak üzere aşağıdaki ödemeleri yaptığı, Takibe konu edilen senet, eski kiralayana verilen teminat senedi olduğu, eski kiralayan … ile …’ın birbirlerini tanıdıklarını, senedi tahsil etmek üzere danışıklı olarak ciro etmeksizin bu şahsa verdiğini, müvekkili ile alacaklı davalı arasında herhangi bir ticari ve iş ilişkisi dlmadığı, birbirlerini tanımadıkları, aralarında borç alacak ilişkisi olmadığı, söz konusu senet de …’a verilmediği, dosya kapak hesabı olan 14.225,51 TL’den, 9.995. TL düştüğümüzde bakiye kalan 4.230,51 TL’nin ödenmemesi için, müvekkilin haciz baskısı aldında olması nedeniyle İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini, Müvekkilin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapak hesabına göre …’a 14.225,51 TL borçlu olmadığının tespitini, müvekkilin davalı … vekiline icra ve haciz baskısı altında ödediği 9.995.TL’nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte istirdatını, dosya kapak hesabı olan 14.225,51 TL’den, 9.995. TL’yi düştüğümüzde bakiye kalan 4.230,51 TL için İhtiyati Tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılmış olan bu davada dava dışı … ile aralarında yapmış oldukları kira kontratı ile birlikte 10.000 TL bir bonoyu teminat olarak verdiğini bu bononun dava dışı … tarafından ciro edilmeden müvekkiline verildiği iddia edildiği, davacı vekili aracılığıyla verdiği dilekçede bu borcun bir kısmını haciz baskısı ile ödediğini belirterek bu paranın geri alınmasını kalan kısım için borçlu olmadığının tespiti talep edildiği, davacı tarafın bu borcu taksitler halinde kendilerine ödediği, davacının bu davayı açtıktan sonra da kalan kısmı ödediği, bu nedenle talep kısmındaki borçlu olmadığının tespiti bölümü sonuçsuz kaldığını, davanın istirdat davası olarak devamı gerektiği, davacının ihtiyati haciz baskısı altında bu borcu ödediğini iddia etse de kendilerine haciz sırasında sadece 2.000 TL ödediği geri kalan kısmı taksitler halinde ödediği, ortada bir haciz baskısı olmadığı, davacının dava dilekçesinde davca dışı üçüncü şahısla kendi aralarındaki defileri müvekkiline sürdüğünü, senet metnine bakılarak senedin nakden alındığı yazılı olduğu, icra konulan bu senetlerde teminat senedi olduğuna dair bir ibare olmadığı, müvekkilini bu senedi kendisinin dolduğu iddiası ile tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı taraf bu senedi borcuna karşılık verdiğini, senede karşı senet kuralı gereği de davasını yazılı delille ispatlayabileceğinden, davacı tarafın senedi borcuna karşılık verdiğini, senede karşı senet kuralı gereği de davasını yazılı delillerle ispatlayabileceğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince “….İcraya dosyasının incelenmesinde; 23.12.2014 ödeme tarihli, 10.000 TL bedelli, alıcısı davalı, borçlusu davacı olan bonoya dayalı olarak takibin yapıldığı görülmüştür. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, bononun verilmiş olması, malın verildiğine, hizmetin yerine getirildiğine veya karşılığının alındığına karine teşkil etmektedir. Bu karinenin aksini iddia eden ispatla mükelleftir. Somut olayda; kira sözleşmesinde belirtilen bononun, icraya konu senet olup olmadığının kira sözleşmesinde içeriğinin tam olarak düzenlenmemiş olması nedeniyle tespit edilemediği, icraya konu senedin teminat amacıyla verildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine…” karar verilmiştir
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan istinafında “… HMK da hertürlü delille ispatı kabul edilen muvazaa kurumu, iddialarımızın temelini ve davamızın sebebini oluşturmasına rağmen, mahkemece bu husus göz ardı edilmiştir. Müvekkil … Ltd. Şti. ile … arasında 01.01.2015 tarihinde işyeri kira sözleşmesi imzalanmıştır.Takibe konu edilen senet, eski kiralayana verilen teminat senedidir. bu husus 01.01.2015 tarihinde imzalanan işyeri kira sözleşmesinin özel şartlar ve yükümlülükler (2) bölümünün 14. maddesinde belirtilmektedir. Dava dışı … ile müvekkilim arasındaki kiracı kiralayan ilişkisinden başka hiçbir hukuki ve ticari ilişki bulunmamaktadır. Davalı … koyuncu ile hiçbir hukuki ve fiili ilişki bulunmamaktadır. Ancak Dava dışı eski kiralayan … ile Davalı … Koyuncu arasında bir ilişki bulunmakta ve bu ilişkiden doğan … tarafından tanınan bir ortak çocuk bulunmaktadır. (takip konusu yapılan ve dava sebebi olan senet 10.000 TL bedelli olup, kira sözleşmesinin içeriğinde belirtilen teminat senedi bedeli de 10.000 TL dir.) Sadece bu husus bile senetle ispat kuralının istisnası olan delil başlangıcı kurumunun gereği olarak iddiamızın irdelenmesini zorunlu kılmaktadır. Dava dışı … müvekkilimin kiracı bulunduğu mecuru eski malik / kiralayan …’dan satın aldıktan sonra Bakırköy … Noterliği 27.05.2016 tarih … Yevmiye nolu ihtarname ile tebliğ etmiş olup “Yeni iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye” davası açacağını belirtmiştir. İhtarname sonucu müvekkil yeni malik … ile 01.06.2016 başlangıç tarihli kira akdi düzenleyerek mecuru kullanmaya devam etmiştir. Eski malik …’ya karşı, aralarında yaptıkları kira sözleşmesinden doğan kira ödeme borcu sona ermiş olan müvekkilim, … ile kiracılık ilişkisinin sona ermesine binaen teminat senedinin iadesini talep etmiş ancak 10.000.- TL değerindeki açık tarihli senet iade edilmemiştir. Muvazaa iddiamız ise bu kısımda gündeme gelmektedir. Eski kiralayan … ile …’ın resmi nikah olmaksızın birliktelikleri olmuştur. Bu birliktelikten … adında müşterek çocukları mevcut olup, … tarafından bu çocuk tanınmıştır. Nufus kayıtları bu hususu belgelemektedir. Bu iddiamızın ispatı için ise davalı taraf … ile dava dışı eski malik …’ nın vukuatlı nufus kayıt örneklerinin dosyaya celp edilerek üzerinde inceleme yapılması talep edilmiştir. Dosyada nufus kayıt örnekleri mevcuttur. Taraflar arasındaki bu ilişki nufus kayıtları ile sabit olup iddiamız ispatlanmıştır. Bu husus Mahkemece gözardı edilerek karar verilmiştir. Dava dışı eski malik … bu teminat senedini tahsil için icraya koyması halinde, senedin teminat senedi olduğundan bahisle iptal edilebileceğini bildiğinden mütevellit muvazaalı olarak bilerek ve isteyerek , üzerinde sadece bedel yazan hamil ve vade kısmı boş olan senedi …’ ın uhdesine geçirerek takip konusu yapmıştır. Muvazaa yolunu kullanarak yasayı dolanan kötüniyetli davalının kanun koyucu tarafından korunamayacağı kabul edilmişken, tüm bu iddilarımızın göz ardı edilerek davanın reddi yönünde kurulan hükümün kabulü mümkün değildir….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;menfi tespit isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının ;dava dışı … ile olan sözleşmeye; …’nın taraf olmadığı davada dayanamayacağı, muvazaa iddiasının da aynı şekilde taraf olmadığı davada dinlenemeyeceği, senette davalı ciranta olmayıp lehtar bulunmakla ve senedin de dava dışı …’dan davalıya intikali söz konusu olmadığından, …’ya ileri sürülebilecek itirazların davalıya ileri sürülemeyeceği, senedin boş olarak ve imzalanarak verilmesi nedeni ile gerçeğe aykırı doldurulduğu iddiasının ancak yazılı delille ispatı gerektiği ve sözleşmedeki teminat senedinin unsurlarının belirlenebilir olmadığı nedenle davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16.11.2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.