Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6164 E. 2019/48 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6164 Esas
KARAR NO : 2019/48 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
NUMARASI : 2016/858 E., 2017/517 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekiledeni bankanın Genel Müdürlük adresine gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine süresinde cevap verildiği halde vekiledeni bankaya 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, alacaklının 89/3 haciz ihbarnamesinden vazgeçmesi ve aksi halde menfi tespit davası açılmasında vekiledeni bankanun hukuki menfaati olduğu hususu açıkça belirtildiği halde , alacaklı tarafından 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinden vazgeçilmediğini, İİK. Nun 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine vekiledeni banka tarafından itiraz edildiğinden takip alacaklısının İİK. Nun 89/4 maddesine göre hareket etmesi gerekirken 89/3 haciz ihbarnamesi göndermesinin İİK. Nun 89. Maddesine ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, bu konuda icra hukuk mahkemesine de şikayette bulunduklarını beyanla davalı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ise de davaya cevap vermemiştir.
Davaya dayanak yapılan Bursa … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, alacaklı…ı tarafından borçlu … aleyhine 16.03.2016 tanzim, 25.03.2016 vade tarihli 1.00.000,00.-TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra icra takibine girişildiği, takibin kesinleşmesi üzerine davacı bankaya 01/07/2016 tarihli İİK 89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davacı tarafından 04/07/2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, 13/07/2016 tarihli İİK 89/2 maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davacı tarafından 18/07/2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, 27/07/2016 tarihli İİK 89/3 maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davacı tarafından 28/07/2016 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği görülmüştür.
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli 2016/858 Esas 2017/517 Karar sayılı kararıyla “davacı banka tarafından dosyaya ibraz edilen Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/707-2017/63 E.K. Sayılı 24.01.2017 tarihli kararıyla, ” davacı banka tarafından, taraflarına gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine süresinde yaptıkları itirazlar nedeniyle, Bursa …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından icra müdürlüğünce verilen karar ile ; 89/3 haciz bildirimi gönderilmesi yasal olmadığı gerekçesi ile kaldırıldığından, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine ” dair karar verildiği gibi, davacı banka vekilide 89/3 ün anlamı kalmadığından hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilebileceğini beyan ettiği” gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin banka adına süresinde İİK 89/1 ve 2.maddelerine göre gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmelerine rağmen İİK 89/3 maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderildiğini, Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğine karar verdiğini, birebir aynı ihtilafta Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2015/10752 Esas 2015/10751 Karar sayılı 05/10/2015 tarihli kararıyla davanın açılmasında kusuru bulunmayan davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiğini, yüksek mahkemenin itiraz dilekçelerinin dosyaya girmemesinin sebebinin icra müdürlüğünden kaynaklandığı durumlarda bile davacının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verildiğini, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davacı banka lehine vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerektiğini beyanla kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap vermediği görülmüştür.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde;müvekkiline gönderilen 1.ve 2. Haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmesine rağmen haksız yere İİK 89/3 maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderildiğini beyanla davalı tarafa müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davada ” Bursa …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasından icra müdürlüğünce verilen karar ile ; 89/3 haciz bildirimi gönderilmesi yasal olmadığı gerekçesi ile kaldırıldığı” gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, davacı tarafın davanın açılmasında haklı olduğunu, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
İİK 89/3 maddesinde; İİK 89/1 ve 2 maddelerine göre gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmemiş olan 3 kişinin 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde haciz ihbarnamesine konu para ya da malı teslim etmesi ya da borçlu bulunmadığının tespiti yönünde dava açması gerektiği düzenlenmiştir.
İİK 89/3 maddesinde düzenlenen 15 günlük dava açma süresinin hak düşürücü süre olduğu, dairemizce resen dikkate alınacağı, dosya kapsamında bulunan Bursa .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, 27/07/2016 tarihli 3.haciz ihbarnamesinden davacı tarafın haricen haberdar olduğu, davacı vekilinin iki gün sonra İcra Müdürlüğü tarafından 29/07/2016 havale tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği , davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası örneğinden icra müdürlüğünün şikayete konu kararının, davacı vekilinin 02/08/2016 tarihli başvurusu üzerine aynı tarihli karar ile düzeltildiği, İcra Müdürlüğü’nün “Üçüncü şahıs tarafından 1.Haciz ihbarnamesine itiraz edildiği anlaşıldığından , daha sonra gönderilen 2. Ve 3. Haciz ihbarnameleri gereği işlem yapılmamasına” karar verildiği, davanın icra müdürlüğünün kararı ile konusuz kaldığının gerekçede belirtildiği, davanın ise icra müdürlüğünün kararından sonra 15/08/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davacının dava tarihinde haklı olduğunun ileri sürülemeyeceği ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği göz önüne alınarak, mahkeme kararının yerinde olduğuna,davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/01/2019