Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6159 E. 2020/1835 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6159 Esas
KARAR NO : 2020/1835
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2017
NUMARASI : 2014/879 2017/191
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin istasyonunda akaryakıt almak için pompaya yanaştığını, ancak davalı elemanlarının dizel yerine benzin ikmali yaptıklarını, bu nedenle müvekkilinin aracında arıza meydana geldiğini, aracın onarımının yapıldığını ve 6.378,84 TL bedelli tamir faturası düzenlendiğini, bu zararı davalıdan talep ettiklerini belirterek bu tutarın zarar tarihi olan 23/08/2011’den itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, talep edilen hasar bedelinin abartılı ve fahiş olduğunu, müvekkili şirkete ait istasyonun … tarafından sigortalandığını, davacının hasar başvurusunun sigorta şirketine bildirildiğini ve açılan hasar dosyasında yapılan ekspertiz raporunda belirtildiği üzere hasar bedelinin abartılı olup kabulünün mümkün olmadığını, davacının sigorta şirketinin belirlediği hasarın sigorta şirketine müracaat ederek alabileceğini, davacının ihtarnamesine cevap verdiklerini ve davanın … A.Ş’ye ihbarı gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının aracında davalıdan aldığı akaryakıt neticesinde hasar meydana geldiği, bilirkişi raporlarında istenen hasar miktarlarının yerinde olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, 6.378,84 TL’nin olay tarihi olan 23/08/2011’den itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin eksik inceleme yaptığını, taleplerine rağmen yeniden bilirkişi raporu almadığını, olayın şekline göre bir araştırmanın yapılmadığını, genel olasılıklar üzerine hüküm kurulduğunu, faizin başlangıcı olarak olay tarihinin alınmasının haksız olduğunu, davalıya verdikleri 13/05/2013 tarihli cevabi ihtarnamede hasar tutarının dava dışı sigorta şirketinden alabileceğinin kendisine bildirildiğini, ancak davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını, faiz talebinin haksız olduğunu, alacaklının temerrüdü hükümlerinin uygulanması gerektiğini bildirmiştir. Dava dilekçesine ekli sunulan fatura fotokopisinde; 24/09/2011 tarihinde düzenlendiği, malzeme ve işçilik gideri olarak toplam KDV dahil 6.378,84 TL olduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 11/10/2011 tarihli ihtarnamede; araçta oluşan zararın 6.378,84 TL bedel karşılığı giderildiğini, bu bedelin üç gün içinde ödenmesinin istendiği, davalı tarafından verilen cevabi ihtarnamede ise, ihtarnamenin 03/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği belirtilerek sigorta şirketine başvurulması gerektiği, hasarın abartılı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 16/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait araca dizel yerine benzin konulması nedeniyle doğan hasar tutarının 6.378,84 TL haddi layıkında olduğu, davalının bu tutardan sorumlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. … A.Ş tarafından verilen cevabi yazıda dava konusu hasar dosyası nedeniyle 2.250,00 TL ödeme yapılarak hasar dosyasının kapatıldığının bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 19/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise; değiştirilen parçaların işçilik dahil KDV eklenmesiyle 6.378,84 TL olduğu, tespit edilen hasarın dosyaya sunulan arızanın oluş sebebiyle uyumlu olduğu, belirtilen işçilik ve parçaların bedelinin günün rayiçlerine uygun olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, alacak davasıdır. Davacı taraf, davalıya ait istasyonda dizel yakıt almak isterken dizel yakıt yerine benzin ikmali yapıldığını, bu nedenle zarara uğradığını iddia etmiş, davalı taraf ise hasar bedelinin fahiş olduğunu, davacının sigorta şirketine başvurabileceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporunda da davacının aracındaki hasarın 6.378,84 TL bedel karşılığında giderildiği, bu hasarın dosyaya sunulan arızanın oluş sebebiyle uyumlu olduğu, parça ve işçilik bedellerinin rayiçlere uygun olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüş olup söz konusu bilirkişi raporları olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun olup ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 435,73 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 404,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/11/2020