Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6135 E. 2020/1879 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6135 Esas
KARAR NO : 2020/1879 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2017
NUMARASI : 2015/207 E. – 2017/14 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2020
İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 09/02/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 01.02.2008 tarihinde … Sistemi Yazılımı’nın kullanımına ilişkin Proje ve Yazılım Kullanma Lisans Sözleşmesi imzalandığını, yazılımın 2008 yılında davalının mahallindeki Serverlara/Sunuculara kurulduğunu, daha sonrasında ise tarafların, akdettikleri aynı mahiyetteki … Süreli Yazılım Kullanma/Abone Hizmet Sözleşmesi ile yazılım hizmetini devam ettirdiklerini, yazılımı kullanacak kullanım noktaları, davalının bayisi olan … Servis Noktaları olarak belirlendiğini, böylelikle Diva Yazılımı davalı ve bayileri tarafından 2008 yılından beri aralıksız olarak kullanıldığını, davalının Diva Yazılımını uzun yıllar yoğun bir şekilde kullandığını, bayileri ile gerek stok, gerek araç servis işlemlerini bu sistemden sorunsuz bir şekilde yürüttüğünü, davalının bir süre sonra sözleşmeden doğan borçlarını ödememeye başladığını, davacının sözleşmeye dayanan 41.634,60.TL değerinde alacağının doğduğunu, yapılan ihtarlara rağmen borç ödenmeyince davalının yazılıma erişiminin Nisan 2015 sonunda askıya alınmak durumunda kalındığını, davalının tebliğ aldığı faturalara hiçbir itirazda bulunmadığını, faturaların gerek alınan hizmet, gerekse muhteviyat yönünden kesinleştiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete gönderdiği 31.03.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile temerrüde düştüğünü, borçtan haberdar olmasına rağmen ödeme yapmadığını, belirterek, dava konusu 41.634,60.TL tutarındaki kullanma lisans/hizmet bedeli alacakların temerrüt tarihi olan 01.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davaya konu olayda iddia ve talebin, Diva yazılım kullanım bedelinin ödenmemesi ve bunun tahsili talebi olduğunu, iki tarafı da tacir olan taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte bir hizmet ilişkisi olduğunu ve davacının talebinin dayanağının tamamen Borçlar Kanunu olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacının alacak iddiasının asılsız olduğunu bu hususun cari hesap ekstrelerinden de açıkça görülebileceğini, davacı yanın sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkiline ayıplı hizmet verdiğini, bu sebeple İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı aleyhine bir dava ikame edildiğini, müvekkilinin almadığı/eksik aldığı bir hizmetin bedelini ödemeden imtina hakkına sahip olduğunu, davacı yanın sözleşmesel yükümlülüklerini (programın aktif bir şekilde çalışmasını sağlama, programlar arası uyumluluğu sağlama ve denetleme gibi) yerine getirmediğini, müvekkili şirketin bu sebeplerle zarara uğradığını, bu sebeplerle öncelikle iş bu dava ile İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı aleyhine yürütülen davanın birleştirilmesi gerektiğini, öncelikle mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilmesini, aksi kanaatte olunması halinde davaların birleştirilmesini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemenin 09.02.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında “uyuşmazlığın bilgisayar yazılımı ve lisans sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle FSEK 76.madde gereğince mahkeme görevli olduğundan, görev itirazının reddine” karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul(Kapatılan) 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/02/2017 tarihli 2015/207 Esas-2017/14 Karar sayılı kararıyla;”Taraflar arasında “… Süreli Yazılım Kullanma/ Abone Hizmet Sözleşmesi” mevcut olduğu, bu sözleşmeyle davalı taraf davacıya ait yazılımı belirli süre kullanma hakkını elde ettiği bilirkişi nicelemesinde bilgisayar mühendisi bilirkişinin, davalının yazılımın ayıplı olduğuna dair yerinde inceleme yaparak, inceleme sonucu yazılımın kullanılabilir ve ayıplı olmadığını, işlevsel olduğunu tespit ettiği, bu itibarla mahkemece dava konusu yazılımın ayılı olmadığına kanaat getirildiği, davalı tarafın sözleşme bedelini ödemediğinin anlaşıldığı, davacının düzenlediği fatura ve defter kayıtlarından davacının davalıdan 01/04/2015 tarihi itibariyle 41.634,60TL alacağı olduğuna kanaat getirildiği” gerekçesiyle; davacının davasının kabulü ile, 41.634,60.TL’nin 01.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusunun sadece kira bedellerinin ödemesine ilişkin olmasına ve ayıp incelemesinin dava tarihinden aylar önce 11/05/2015 tarihinde müvekkili şirket tarafından ikame edilen İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 E. sayılı dosyasında yapılmasına rağmen, mahkemenin davacının talebini kabul ederek yazılımın ayıplı olup olmadığına dair inceleme yaptığını,-müvekkilinin 2006 yılından beri … marka araçların Türkiye Distribütörlüğünü yaptığını, distribütörlük faaliyetlerini bayi ve yetkili servis kanallarıyla gerçekleştirdiğini, Satış Sonrası Hizmetler (SSH) birimi ve Bayi/Yetkili Servislerle olan ticari ilişki davalı şirketten satın alınan ve “…” olarak adlandırılan yazılım tarafından sürdürüldüğünü, yazılımın tüm özelliklerinin, sözleşme ekinde … Satış ve Servis Yönetimi Sistemi Modülleri ve Özellikleri başlıklı kısımda yer aldığını, Bayi/Yetkili Servisler, Bayi/Servis … Portal Programını, SSH birimi ise Merkez Modül Diva Portal Programını kullandığını, müvekkilinin kullandığı … programında meydana gelen ayıplardan ötürü(özellikle Logo Tiger programının Diva Portala uyumlu hale getirilememesinden ötürü meydana gelen sistemdeki aksaklıklar ve sistemin bildirilen hatalarından ötürü müşterilere ve merkeze hizmet verememesi) 2012 yılından beri sistemin kullanılamadığını ve şikayetlerini keşide ettiği ihtarnameler ile dile getirdiğini, ancak davacı tarafından herhangi bir çözüm üretmediğini, buna istinaden, müvekkilinin 11/05/2015 tarihinde İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 E. sayılı dosyası ile yazılımda meydana gelen ayıptan kaynaklı ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca indirim yapılması ve bazı sözleşmesel hizmetlerin verilmemiş olmasından ötürü sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin dava ikame ettiğini,-davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davaya konu olayda iddia ve talebin; yazılım kullanım bedelinin ödenmemesi ve bunun tahsili talebi olup, davacının talebinin dayanağının da tamamen Borçlar Kanunu olduğunu ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu,- yazılımın ayıplı olduğunun,açılan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde alınan bilirkişi raporu eksik ve hatalı incelemenin ürünü olduğunu, raporun düzenlenebilmesi için gerekli verilerin dosyaya sunulmadığını, buna karşılık, 23/06/2016 tarihli İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 E. sayılı dosyasında üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve teknik inceleme yapılarak yazılımın ayıplı olduğuna kanaat getirildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına yeniden görevli mahkemede yargılama yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER;Mahkemece Mali Müşavir …, Bilgisayar Mühendisi Dr…. ve Hukukçu Dr…. oluşan bilirkişi heyetinden 11.05.2016 tarihli rapor alınmış, bilirkişiler raporlarında; tarafların ticari defterleri, yazılım ve davacı taraftaki yardım masası istek kayıtlarının incelenmesinde, dava konusu yazılımın faal olduğu, tespit yapıldığı an itibarıyla beklenen işlevselliği yerine getirdiği, taraflar arasındaki sözleşmedeki şartları sağladığı ayıplı olmadığı, davacının davalıdan 01/04/2015 tarihi itibarıyla 41.634,60 TL alacaklı olduğu, dava tarihine kadar işlemiş faizin 2.307,25 TL olduğu beyan edilmiştir.Bilirkişilerin davalı tarafın itirazı üzerine düzenledikleri 20/09/2016 tarihli ek raporda; yazılımın kullanımdaki yıllara göre sayısal düşüşün, direkt olarak ayıpla ilişkilendirilemeyeceği, yapılan tespitte yazılımda gizli ayıp tespit edilemediği, ayrıca araç satışları ile servis kayıtları arasında korelasyon olduğu, kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığı beyan edilmiştir.İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosya örneğinden; davacı … A.Ş. tarafından davalı … A.Ş. Aleyhine yazılımda meydana gelen ayıptan kaynaklı ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca indirim yapılması ve bazı sözleşmesel hizmetlerin verilmemiş olmasından ötürü, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödenen bedelin iadesi talebiyle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 55.046,50 TL’nin tahsili talebiyle dava açtığı, UYAP kaydından davanın halen derdest olduğu ve duruşmasının 14/12/2020 tarihine bırakıldığı görülmüştür.Taraflar arasındaki 01/02/2008 tarihli sözleşme ile; davacı … tarafından sözleşmenin 4. Maddesi ve Ek-1 maddesinde tanımlanan … Sisteminin, davacının taahhüt ettiği işlevlerde kullanılmasını sağlayacağı, bu hizmetin sağlanması için gerekli yazılım kodları, gerekli sunucu ve sunucunun internete bağlı çalışması için gerekli altyapıyı sağlayacağı, bunun karşılığında da 40.000 USD proje bedeli ile Merkez Ofis ve Bayi/Servisler için Yazılım Kullanım bedeline hak kazanacağı kararlaştırılmıştır.
G E R E K Ç E :Taraflar arasındaki uyuşmazlık 01/02/2008 tarihli …Sistemi sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı taraf sözleşme nedeniyle ödenmesi gereken Lisans bedelinin ödenmediğini, davalıdan 41.634,60 TL alacağı bulunduğunu ileri sürerek tahsilini istemiştir. Davalı ise … marka araçların Distribütörlüğünü yaptığını, faaliyetlerini bayi ve yetkili servis kanallarıyla gerçekleştirdiğini, Satış Sonrası Hizmetler Birimi tarafından servislerle iletişimini sağladığını ve müşterilerin taleplerinin karşılandığını, bu hizmetin yürütülmesi sırasında da davacıdan satın alınan Diva yazılım programının kullanıldığını ancak davacının sözleşmeye aykırılık ve eksik ifa nedeniyle zarara uğradığını, yetkili servislerden şikayetler geldiğini, yaşanan problemlerin davacıya iletilmesine rağmen sorunların giderilmediğini, davacının alacağının bulunmadığını ileri sürmüştür.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu mahkemenin görevsiz olduğunu ileri sürmüştür. Uyuşmazlığa konu sözleşmenin 4.2 maddesi ve EK-1 maddesi hükümleri incelendiğinde, davacı tarafın davalının ihtiyaçları için özel yazılım geliştirdiği ve sözleşmenin devamı sırasında da hizmetin devamı için gerekli yazılım kodları, gerekli sunucu ve gerekli altyapının temini, yedekleme ve güncelleme yapılması, gibi hizmetleri üstlendiği, sözleşme konusunun 5846 Sayılı FSEK kapsamında bulunduğu, mahkemenin 09.02.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında görev itirazının reddine karar vermesinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça davanın açıldığı 09/10/2015 tarihinden önce, davacı aleyhinde, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosyasında ” yazılımda meydana gelen ayıptan kaynaklı ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca indirim yapılması ve bazı sözleşmesel hizmetlerin verilmemiş olmasından ötürü, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödenen bedelin iadesi talebiyle” dava açılmıştır ve halen derdesttir. Bu durumda başvuruya konu davada, davacının alacaklı olup olmadığı ve alacağın miktarı belirlenirken, davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü ve aynı zamanda bu davadan önce dava konusu edildiği anlaşılan sözleşmeye aykırılık, ayıplı ifa iddialarının incelenmesi ve sonucuna göre değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemenin İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davayı bekletici mesele yaparak, hasıl olacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, başka bir davanın konusu olan, ayıplı ifa iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 09/02/2017 tarihli 2015/207 E. – 2017/14 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/486 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/11/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.