Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6092 E. 2020/1849 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6092 Esas
KARAR NO : 2020/1849
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2017
NUMARASI : 2015/220 2017/110
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı adına tescilli bulunan 2006/34288 tescil numaralı “…” markasının 9 numaralı sınıftaki radyo, televizyon, video, kamera ve fotoğraf makinesi ürünleri yönünden kullanmama nedeniyle 556 Sayılı KHK’nın 14.maddesi uyarınca kısmen iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava konusu marka ile ilgili hiçbir hak sahibi olmadığını, dolayısıyla aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davanın esası yönünden ise bu markanın kullanıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; 556 Sayılı KHK’nın 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarihli kararıyla iptal edildiği, davanın dayanağının kalmadığı, davanın niteliği itibariyle yasal boşluğun MK’nun 1.maddesi kapsamında doldurulamaması nedeniyle davanın reddine, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; Anayasa Mahkemesi kararının somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmadığını, Paris Sözleşmesi 5/C maddesi ve TRİPS 19.maddesi gereğince davanın görülmesi gerektiğini, yine doktrinde kabul edilen görüşe göre iptal kararıyla meydana gelen boşluğun MK’nun 1.maddesi uyarınca hakim tarafından doldurulması gerektiğini bildirmiştir.
Davanın 10/11/2015 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davalıya ait 2006/34288 tescil numaralı “…” markasının 9.sınıfta 20/09/2007 tarihinde sicile kaydedildiği, 14/07/2006 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle tescil edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davalı adına tescilli “…” markasının 9.sınıftaki radyo, televizyon, video, kamera ve fotoğraf makinesi ürünleri yönünden kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarihli, 2016/148 E. 2016/189 K. Sayılı ilamıyla iptal edilmiştir. Davanın dayanağı kalmamıştır. Nitekim mahkemece de davanın reddine dair hüküm verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi, mahkeme tarafından Paris Konvansiyonu 5/c ve TRİPS’in 19.maddesi uyarınca Hakimin boşluğu doldurması gerektiğine ilişkindir. Paris Konvansiyonu’nun 5/c maddesi ile TRİPS’in 19.maddesinin kullanılmayan markalara ilişkin açık ve doğrudan uygulanabilir birer yaptırım hükmü olmadıkları, marka hakkının mülkiyet hakkı olması nedeniyle Hakimin mülkiyet hakkını sınırlayıcı biçimde yasal boşluğu dolduramayacağı gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Her ne kadar davanın dayanağının kalmaması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekmekte ise de, istinafa gelenin sıfatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden de bir istinaf sebebi ileri sürülmemiş olması gözetildiğinde, davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/11/2020