Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6078 E. 2020/1868 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6078 Esas
KARAR NO : 2020/1868 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2017
NUMARASI : 2015/1787 E. – 2017/571 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2020
İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 30/05/2017 tarihli kararına karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; … ait Çerkezköy’de bulunan … firmasına davacının tek temsilcisi olduğu … cihazlarının 2013 yılında satıldığını, cihazların önce davacı tarafından … Ltd. Şti’ne satıldığını, davalı şirketin de cihazları … firmasına sattıklarını, cihazların yetkili servisleri … tarafından 28/11/2013 tarihinde montaj ve devreye alım işleminin yapıldığını ve cihazların iki yıllık garanti sürelerinin başladığını, cihazların garanti süreleri devam ettiği müddetçe bir buçuk yıl içerisinde … firmasından herhangi bir talep veya arıza ihbarı gelmeyip garanti süresinin bitmesine birkaç ay kala cihazların her ikisinin birden arızalandığı söylenerek garanti kapsamında kompresörlerdeki arızanın giderilmesinin istendiğini, yaklaşık bir buçuk yıldan fazla bir zamandır hiçbir şikayet olmamışken kompresörlerin ikisinin birden arızalanması durumunun müvekkili şirketi şüphelendirdiğini, yetkili servise kompresörlerin sökülerek incelenmesini istediğini, yetkili servise iletilen detaylı inceleme isteği sonucu arızaların garanti kapsamı içi veya dışı olduğunun belirlenmesi talebi üzerine … firmasının inceleme yaptığını, … firması raporunda arızanın kompresör sargılarında yanık-patlak nedeni ile olduğunun, düşük voltajdan kaynaklandığının belirtildiğini, cihazlara iki yıl boyunca bakım yapılıp yapılmadığının sorgulandığını, bu dönemde … firmasının davalı … Ltd.Şti ile bakım anlaşması yaptığını ve her üç ayda bir cihazlara bakım yapıldığını, müşteriye mail göndererek cihazlardaki arıza durumunun garanti kapsamı dışında değerlendirildiğinin belirtildiğini, … firmasının davalı firma ile görüştüğünü ve davalı … Ltd. Şti ‘nin yönlendirmesi ile cihazlar için davacının ithalatını yaptığı … Türkiye ofisine mail attığını, maili atarken de davalı ile karşılıklı yazışmalarını eklediğini, … Türkiye ofisinin de bu maili taraflarına ilettiklerini, böylece davalı şirketin davacıyı asılsız iddialar ile kötülediğini, piyasada davacının itibarını zedelemeye çalışan davalının şimdilik fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL manevi tazminata çarptırılmasını, bu tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının dava dışı … unvanlı firmaya ürün satmasını sağlayanın müvekkilinin olduğunu, davacıdan alınan 12 kompresörden her nasılsa sadece 2 tanesinin enerji sistemi ya da bakımlarının müvekkilince yapılması nedeniyle arızalandığı yönündeki davacı iddialarının inandırıcılıktan uzak olduğunu ve bu iddiaların tamamen ücretsiz garanti kapsamında ürünü onarmama amacıyla yapıldığını, davacının kendi ürünü ile ilgili garanti şartları ve onarım yükümlülüklerini yerine getirmemek için müvekkilini bakım konusunda yetersiz, müşteriyi kandıran, zarara uğramasına sebep olan bir firma olarak gösterdiğini, zan altında bıraktığını, davacının müvekkilini kötüleyip ürünlerini garanti kapsamında tutmak için kendi yetkili servisi ile çalışılmasını şart koşarak haksız rekabet yaptığını ve bu suretle müvekkilinin müşterisini kaybetmesine neden olduğunu, müvekkilinin davacıyı kötülemek için değil kendisini müşterisine karşı savunmak ve oluşan arızada bir kusuru olmadığını göstermek için bilgilendirme yaptığını ve bu bilgilendirmede gerçek olmayan herhangi bir ifade kullanmadığını, müvekkilinin bakım hizmeti vermesi konusunda tüm gerekli eğitime sahip personelleri olmasına ve davacının garanti yükümlülüğünü kendisi ile bakım anlaşması yapılması şartına bağlama hakkı olmadığına rağmen, haksız rekabet teşkil edecek şekilde bu zorlamayı yaptığını ve bu şekilde müşteri ile anlaştığını, müvekkilinin maddi ve manevi zararına sebep olduğunu, davacının herhangi bir manevi zararının oluşmadığını aksine yapmış olduğu haksız rekabet teşkil eden davranışlar sonucu ticari kazanç elde ettiğini, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2017 tarihli, 2015/1787 Esas-2017/571 Karar sayılı kararıyla; Davanın Reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; sundukları e-mail’de direkt olarak davacının tek yetkili olduğu, … şirketine gönderildiği, aynı zamanda davacının müşterisi … da gönderildiğini, tanıklarının davalının attığı e-mailde söylediklerinin tamamen yanıltıcı ve dedikodu olduğunu, hatanın tam tersine davalı şirket tarafından yapıldığını söylediğini, buna rağmen davanın reddinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevabında; davacı tarafın dosyaya tanık beyanları ve e-mail dışında delil sunmadığını, davacının e-mailden sonra … ile çalışmaya başladığını, bu hususun davacının kabulünde olduğunu, müvekkilinin e-mail ile kendini savunduğunu, bunu da durup dururken değil cihazlar ile sorun yaşanması neticesinde … kendisine başvurması üzerine yaptığını ve e-maili sadece … gönderdiğini, …’ye gönderenin … olup bundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER;Davacı tanığı …; ” Ben davacı firma ile sürekli iş yapan … Teknik firması sahibiyim, biz davalı tarafından … firmasına satılan heavy vrf sistemlerinin montaj ve devriye alım işlemlerini yaptık, daha sonra davacı … Şirketi bizle iletişime geçti, heavy vrf sistemlerinde herhangi bir sorun-arıza olup olmadığı, varsa nedeninin neydan kaynaklandığında ilişkin bizden tespit yapmamızı istedi, biz bu tespiti yaptık, arızanın yüksek voltaj, kompresörlerin yanık olduğunu tespit ettik, bunun nedenlerinde bakımın yetersiz yapılması, yüksek voltaj olmasıydı, biz bunu yazılı olarak değil, sözlü olarak telefon aracılığıyla davalı … bildirdik, çünkü yazılı olarak bildirseydik … sorun yaşayabilirdi, … firması bizim ve davalı … Şirket elemanları dışında teknik konuda birkaç kişiydi, biz … firmasına hizmet verirken gördük, ancak bunların hangi konuda … hizmet verdiğini bilemiyorum, teknik elemanları olduğu için bu heavy vrf sistemleri konusunda hizmet aldıklarını düşündüm, ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı …; ” Ben davalı şirkette teknik eleman olarak çalışırım, dava dışı … satılan ürünlerin bakımlarını bizzat ben yapıyordum, bakımlar 3 ayda bir düzenli olarak yapılıyordu, bu konuda … firmasından herhangi bir şikayet almadık, zaten biz birçok firmaya bakım hizmeti veriyoruz, bu konuda ehil bir firmayız, gerektiğinde davacı şirketten destek de alıyorduk, davacı firma alanında hem satış hemde bakım hizmetleri konusunda hatrı sayılır firmalardan biridir, hala birçok firma davacı şirket ile çalışmaktadır, davacı şirketin çalışmasında herhangi bir değişiklik olmamıştır, … satılan cihazlarda sorun olduğunda davacı şirketin yönlendirmesiyle bize bir dönüşleri oldu, bakım konusunda ihmal veya herhangi bir hata yapmış olabileceğimiz söylenmiş, … firması da bize bu durumu iletti, ancak böyle birşey söz konusu değildir, ben davalı şirketin dava dışı … firmasına göndermiş olduğu emaillerden haberdar değilim, bu konularda bir bilgim yoktur, ben yalnızca bakımları yapıyordum, biz … firması ile 2 yıllığına bakım anlaşması yapmıştık, bu olaylar olduktan sonra … firması bizle sözleşmesini sona erdirerek davacı firma ile bakım anlaşması yaptı, bu durumun da davacı firmanın yönlendirmesi ile gerçekleştiğini düşünüyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davalı tanığı …; ” Ben davalı şirkette makine mühendisi olarak çalışırım, dava dışı …’a satılan ürünlerin bakımlarının koordinasyonunu yapıyordum, bakımlar 3 ayda bir düzenli olarak yapılıyordu, bu konuda … firmasından herhangi bir şikayet almadık, zaten biz birçok firmaya bakım hizmeti veriyoruz, bu konuda ehil bir firmayız, gerektiğinde davacı şirketten destek de alıyorduk, davacı firma alanında hem satış hemde bakım hizmetleri konusunda hatrı sayılır firmalardan biridir, hala birçok firma davacı şirket ile çalışmaktadır, davacı şirketin çalışmasında herhangi bir değişiklik olmamıştır, hatta … firması ile çalışmaya başlamış, bu olaydan sonra bir şirket ile daha sözleşme yapmıştır, … satılan cihazlarda sorun olduğunda davacı şirketin yönlendirmesiyle bize bir dönüşleri oldu, bakım konusunda ihmal veya herhangi bir hata yapmış olabileceğimiz söylenmiş, … firması da bize bu durumu iletti, ancak böyle birşey söz konusu değildir, biz daha önce de davacı şirket ile buna benzer bir sorun yaşamıştık, … firması ile de bu olayı yaşadıktan sonra bu bizde patlama noktası oldu, ben davalı şirketin dava dışı … firmasına göndermiş olduğu emaillerden birebir haberdar değilim, bu konularda bir bilgim yoktur, biz … firması ile 2 yıllığına bakım anlaşması yapmıştık, bu olaylar olduktan sonra … firması bizle sözleşmesini bitim tarihine yakın bir zamanda sona erdirerek davacı firma ile bakım anlaşması yaptı, bu durumun da davacı firmanın yönlendirmesi ile gerçekleştiğini düşünüyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı şirket ile dava dışı … firma yetkilisi arasında 24/07/2015 tarihinde geçen e-mail yazışmasında davalı yetkilisinin; cihazın montajının yetkili servis tarafından yapıldığını, devreye alınırken bakımının yetkili servis tarafından yapılmasının mı şart koşulduğunu ?, Form VRF’nin daha önce de dava dışı müşteride bulunan cihazın arızasını bulamadığını, bakımları kendileri (davacı şirket) yapsaydı dahi arızayı garanti kapsamında değerlendirmeyeceklerinden emin oldukları, Form VRF’nin müşteri memnuniyetini önemsemediğini, …’nin distribütörlüğünün Form VRF’ye geçtiğinden beri benzer sorunlar yaşandığını, kendilerinin yaşadığı 2. Vaka olduğunu, … A.Ş.’nin ve kendilerinin bu yaklaşım nedeniyle … ürün kullanmama kararı aldıklarını, kendileri ve … gibi müşterilerini kaybetmekten çekinmeyen Form VRF’ye karşı iyiniyetli çabaların sonuca ulaşamayacağını düşündüklerini, … firması ile ürün sahibi olarak …’ın irtibata geçebileceğini bildirdiği görülmüştür.Dosyadaki e-mail yazışmalarından, … firmasının davacıya ürün arızasını bildirdiği, 23/07/2015 tarihli yazısında davacı yetkilisinin … yetkilisine, yaptıkları kontrollerde elektriksel problemlere rastlanması gerekse, cihazlara yetkisiz firmeler tarafından müdahale edilmesinden ötürü ilgili arıza durumlarını garanti dışı değerlendirdiklerini bildirmiştir…. firmasının da, … firmasına e-mail trafiğini göndererek konunun çözümünü beklediklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı şirketin … firmasına e-mail atarak müvekkilini asılsız iddialarla kötülediğini, davalının yönlendirmesi ile … firmasının davacının ithalatını yaptığı … Corparation Türkiye Ofisine mail attığını, mail ekinde davalı ile yazışmalarını eklediğini, piyasadaki itibarını zedelediğini ileri sürmüştür. Dosyaya ibraz edilen 24/07/2015 tarihli e-mail içeriğinden, … firmasının … raporunu göndererek yardım istemesi üzerine, savunmalarını bildirdiği anlaşılıyorsa da; e-mail içeriğinden … firmasının, … firmasına olumsuzlukları bildirmesi için yönlendirme yaptığı sonucunun çıkarılamayacağı, e-mail de davalının daha önce … firmasının … firmasına başvurusu sonucunda netice alarak Japonya’dan mühendis gönderdiği de bildirilerek, ürün sahibi olarak …. firması Türkiye temsilcisine başvurulabileceği yahut Tüketici Mahkemesine başvurulabileceğinin seçenek olarak gösterildiği, tanık beyanlarından … firmasının bu yazışmalardan sonra, davalı ile sözleşmesini sona erdirerek davacı ile sözleşme yaptığı, TTK 55. Madde de öngörülen koşulların ve zarar veya zarar tehlikesi koşulunun da oluşmadığı, mahkemenin davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.