Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6044 Esas
KARAR NO : 2018/2766 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2016
NUMARASI : 2016/810 E., 2016/818 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan bonoların müvekkilinin davalının işçisi olması hasebiyle işe girerken ve çalıştığı sürece dönem dönem yapacağı kendisine verilen el terminalinin bedeli, satışların riski olarak alındığını, kendisinden 7.000,00 TL bedelli, 5.000,00 TL bedelli, 8.000,00 TL bedelli ve dava konusu takip yapılan 25.000,00 TL bedelli dört adet bononun teminat bonosu olduğunu, bonolar düzenlenirken şirket adına düzenlendiğini, üzerlerine teminat olduklarına dair bir ibarenin yazılmadığını, davalı şirketin müvekklini hiç bir sebep göstermeksizin izin dönüşü işten çıkardığını, müvekkilin işe girerken kendisinden alınan teminat bonolarının iade edilmesini istediğini, iade etmediğini, işten çıkarılmasından 1 gün sonra 08.10.2015 tarihinde icra takibine koyduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu müvekkilinin davalı şirkete hiç bir borcunun olmadığını, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu bononun hükümsüzlüğüne ve müvekkile iadesine, takipte haksız ve kötü niyetli olan davalıdan %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; borca ve takibe herhangi bir itirazı olmayan davacı hakkındaki takibin yakalaşık l yıl önce kesinleşmiş olmasına rağmen borçlunun takipten evvel olduğu gibi takipten sonra da bu güne kadar müvekkiline olan borcunu ödemediğini, söz konusu bono davacı tarafından müvekkilinin alacağına karşılık olarak tanzim edildiğini, bu senedin işe girerken teminat olarak alınması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle samimiyetsiz ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine , davacının asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini beyan etmişlerdir.
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2016 tarihli 2016/810 Esas 2016/818 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın davasının davaya bakma görevinin İş Mahkemesinde bulunması nedeniyle mahkemenin görevsizliği ile; 6100 Sayılı Kanunun 114md/1-c ve 115.md/2f uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine; kararın kesinleşmesini müteakiben iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili istanbul iş mahkemesine gönderilmesine; HMK.nın 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç,yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 22/06/2017 tarihli dilekçesiyle, gider avansının iadesini talep ettiği, mahkemenin 05/07/2017 tarihli ek kararıyla 6100 sayılı Kanun’un 20/1-f maddesi gereğince davanın kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden açılmamış sayılmasına, bakiye karar harcının davacıya iadesine, davacının artan gider avansının talebi halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu ancak AAÜT 7.maddesinde yer alan vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın hüküm fıkrasının “davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1980 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2016 tarihli 2016/810 Esas 2016/818 Karar sayılı kararıyla mahkemenin görevli olmadığından bahisle dava dilekçesinin dava şartı noksanlığından usulden reddine, kararın kesinleşmesini takiben 2 hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ancak 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin davacı vekili tarafından istenmediği, davacı vekilinin gider avansının iadesi için ibraz ettiği 22/06/2017 tarihli dilekçesi üzerine mahkemenin 05/07/2017 tarihli ek kararıyla davanın açılmamış sayılmasına, bakiye karar ve ilam harcının davacı tarafa iadesine, davacı tarafından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verdiği, ancak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf talebinin ek karar ile vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik olduğu, HMK 331/2 maddesinde düzenlenen; “görevsizlik yetkilisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilir. Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davayı bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıya yargılama giderlerini ödemeyi mahkum eder”hükmü göz önüne alındığında ,istinaf talebinin haklı olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf vekilinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın açılmamış sayılmasına harç ve yargılama giderlerine ilişkin kısmının muhafazası ile davalı lehine, görevsizlik karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 1.980 TL vekalet ücretine hükmedilmesine, davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2016 gün ve 2016/810 E., 2016/818 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davacının davasına ilişkin olarak görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içindc dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı anlaşılmış olmakla 6100 sayılı kanunun 20.md/1f uyarınca davanın açılmamış sayılmasına;
İlk derece yargılaması yönünden:
Alınması gereken 35,90-TL harcın peşin alınan 264,49.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 228,59.-TL harcın davacı tarafa iadesine,
Davacının artan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine görevsizlik karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T ‘ne göre 1.980 TL maktu vekalet ücreti taktirine davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
İstinaf yargılaması yönünden:
Davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 24,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 109,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 28/12/2018