Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6035 E. 2020/1876 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6035 Esas
KARAR NO: 2020/1876 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2017
NUMARASI: 2016/91 E. – 2017/732 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2020
BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nden verilen 12/07/2017 tarihli kararına karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında süre gelen bir ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin 5.301,09 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, alacağının talebe rağmen ödenmemesi üzerine, Küçükçekmece … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde ;davacının takip dosyasında dayanak olarak sunmuş olduğu 04/12/2015 tarihli belgenin veresiye defteri niteliğinde olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam ve doğru olarak yansıtmadığını, müvekkilinin davalıdan almış olduğu mal ve hizmete ilişkin çekler verdiğini, çek bedelleri mahsup edildiğinde müvekkilinin 22.761,08 TL alacaklı durumda olduğunu, davacının sunmuş olduğu veresiye defterinde 2014 yılından beri gelen 44.044,85 TL görüldüğünü ancak bu meblağın kaynağının belli olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu belirterek reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2017 tarihli 2016/91 Esas-2017/732 Karar sayılı kararıyla; “sunulan veresiye defteri kaydı, diğer belgeler ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının takibe konu olan 1469,76 ,1583,93 ve 1209,68 TL bedelli faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, kayıtların birbirini tutmadığı, davacının toplaştırılmış fatura şeklinde defterlerine kayıt yaptırdığı, bu kayıtlardaki faturalardaki alım satımların kime yapıldığının anlaşılamadığı, davacının bu faturaya konu malları teslim ettiğine dair irsaliye veya bu mahiyette bir belge sunmadığı, netice itibariyle takibe konu miktarda alacağı bulunduğu iddiasını ispat edemediği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme gerekçesinin afaki olduğunu, bilirkişi raporunun hiçbir yerinde dava konusu faturaların ticari defterlere işlenmediği yönünde bir beyan bulunmadığını, müvekkilinin iş yoğunluğu nedeniyle gün içerisinde yapmış olduğu alım satımları birleştirerek deftere kayıt yaptığını, bilirkişinin iş yükünden kurtulmak için ayrıntılı inceleme yapmadığını, sundukları faturalar ve cari hesap ekstresi neticesinde müvekkilinin alacaklı olduğunun tespit edileceğini, davalı firmanın ticari defterlerinde inceleme yapılmadığını, delil olarak taraf defterlerine dayandıklarını sağlıklı yargılama yapılabilmesi için davalı defterlerinin de incelenmesi gerektiğini beyanla, kararın kaldırılarak yapılacak yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; Küçükçekmece … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 5301,09 TL cari hesap alacağının avans faizi ile tahsiline ilişkin ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 15/05/2015 tarihli raporda; davacının defterlerinin zorunlu açılış ve kapanış tasdikleri yapılmasına karşın muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulmamış olduğunu, tüm müşterilere düzenlenen satış faturalarının toplu halde 7-10 günlük sürelerle deftere kayıt edildiğini, yine tüm tahsilatların tek bir yevmiye ile kaydının (aynı tarih ve numarada bütün müşteriler) yapıldığını, toplulaştırılmış kayıt içeriklerinden fatura incelemesi yapılamadığını, davalı tarafın defteri sunmadığını, davacının sunmuş olduğu cari ekstreler ile davalı vekilinin dilekçesi ekinde sunduğu muavin defter kayıtlarının karşılaştırıldığını ve davacı şirket kayıtlarında yer alan 17/04/2014 tarihli 1209,68 TL, 24/04/2014 tarihli 1469,76 TL ve 16/09/2017 tarih 1583,93 TL faturaların muavin kayıtlarında yer almadığını, 2014 yılına ait devreden borç bakiyesinin muavin defter kayıtlarında 20.255,05 TL olduğunu, davacı kayıtlarında ise 44.044,85 TL olduğunu, ancak toplaştırılmış kayıtlar içeriğinden çözümlenemeyen hesap durumunun veresiye defteri başlıklı kayıtlarının davacı alacağının tespitinin yapılamayacağını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, takip konusu cari hesap alacağıdır. Davacı vekili ticari defterlerini ve fatura örneklerini ibraz etmişse de; ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davacı defterlerinin muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulmadığı, tüm müşterilere yapılan satışlara ilişkin kayıtların 7-10 günlük sürelerle, toplu olarak kaydedildiği, yine farklı müşterilerden yapılan tahsilatların da toplu olarak kaydının yapıldığı, davalı ile ticari ilişkinin ayrı hesapta takip edilmediği gibi, davalıya kesilen faturaların ve tahsilatların deftere ayrı ayrı işlenmediği, esasen davacı vekilinin istinaf dilekçesinde de bu hususu kabul ettiği, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, cevap dilekçesi ekinde sunulan muavin defter kayıtları ile karşılaştırılmasında,davacı şirket kayıtlarında yer alan 17/04/2014 tarihli 1.209,68 TL, 24/04/2014 tarihli 1.469,76 TL ve 16/09/2017 tarih 1583,93 TL faturaların muavin kayıtlarında yer almadığı, 2014 yılına devreden borç bakiyesinin de taraf defterlerinde farklı gösterildiği, davacının takibe konu cari hesap alacağını ispatlayamadığı, mahkemenin davanın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.