Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6025 E. 2020/1873 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6025 Esas
KARAR NO : 2020/1873 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2017
NUMARASI : 2015/229 E. – 2017/120 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2020
BAKIRKÖY(KAPATILAN) 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 22/05/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına TPE 2009/31190 tescil numaralı uzman iş güvenliği ve 2013/102151 tescil nolu “…” ibareli markaların tescilli olduğunu, davalı tarafından herhangi bir izin alınmaksızın; Bursa ve İstanbul’da ki adreslerin şubelerinde kullanıldığını, marka hakkına tecavüz nedeniyle tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, markanın yazılı bulunduğu her türlü mal, hizmet, ambalaj, tanıtım malzemelerinin ve internet alan adı olarak kullanılmasının engellenmesine, tabelaların sökülmesine, basılı evrakların toplatılmasına, karar özetinin ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili şirket tarafından uzman iş güveliği ve uzman iş OSGB markaları kullanmadığını, davacı adına tescilli markalar 556 sayılı KHK 7/1-c maddesine aykırılık teşkil ettiğinden tescilinin mümkün olmadığını, müvekkilinin ticaret sicil kaydının tescilinin davacının marka kaydından daha önceye olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/05/2017 tarihli 2015/229 Esas/2017/120 Karar sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne, davacı adına tescilli marka hakkına davalı tarafından tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, davacının tescilli markasındaki asıl unsur olan … ibaresinin davalı tarafından kullanıldığı mallar, ürünler, broşür, tabela, tanıtım malzemesi, alan adı olarak kullanılmasının önlenmesine ve toplatılmasına, kararın özetinin masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere 5 gazeteden birinde ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin “Uzman İş Güvenliği” ve “Uzman İş OSGB” markalarını kesinlikle kullanmadığını,556 sayılı KHK 7/c. Maddesinde ticaret alanında cins, çeşit, vasıf , kalite belirten işaret ve adlandırmaların marka olarak tescil edilemeyeceğinin açıklandığını, davacının tescil ettirdiği kelimelerin tek başına tescilinin mümkün olmadığını, bu nedenle tescilin sadece Uzman, iş güvenliği veya OSGB olarak yapılamadığını, Uzman İş Güvenliği markası ile müvekkilinin markasının karıştırılmasının mümkün olmadığını, “Uzman İş Ortak Sağlık Güvenlik Birimi” markasının ise müvekkilinin kuruluşundan çok daha sonra tescil edildiğini, müvekkilinin belli bir tanınmışlığa geldikten sonra dava açılmasının da kötüniyet göstergesi olduğunu, iş sağlığı ve güvenliği alanında sık kullanılan UZMAN sözcüğü ile Ortak Sağlık Birimleri’nin kısaltması olan OSGB’nin birçok kişi veya şirket tarafından kullanıldığını ve marka olarak da tescil edildiğini, her iki şirketin logolarına, yazılı ve görsel medyadaki tüm işaret ve şekillerine bakıldığında bu iki şirketin birbiri ile karıştırılmasının mümkün olmadığının görüleceğini, müvekkilinin ticaret unvanını tescilli olarak ve sadece ticari unvanı olarak kullandığını, tescilli ticaret hakkında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, bu sebeple davacının marka hakkına tecavüzden veya haksız rekabetten bahsetmenin mümkün olmadığını, müvekkili şirket merkezi ve ağırlıklı faaliyet alanının Bursa’da bulunduğunu, davacı şirketin ise İstanbul merkezli ve Bursa’da şubesi dahi bulunmayan bir şirket olduğunu, bilirkişi raporunun kendi içinde birçok çelişkiler barındırdığını, örneğin Raporun 9. Sayfasında müvekkil şirkete ait kullanım ile davacı tarafa ait kullanımların birbirinden oldukça farklı ve özgün olduğu, Uzman kelimesinin müvekkil tarafından tek başına kullanılmadığı yanında grup ve OSGB kelimelerinin de kullanıldığı, renk ve şekil olarak müvekkil tarafından davacının markasının taklit edilmediğinin tespit edildiğini,raporun 12. sayfasında uzman kelimesinin herkesin kullanımına açık bir kelime olduğu ancak davacı tarafından yardımcı kelimeler ile birlikte tescil ettirilmesi neticesinde zayıf marka olarak nitelendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak davacının tescilli markasının tek başına uzman kelimesi olmayıp müvekkili tarafından davacının tescilli markasının haksız kullanımı söz konusu olmadığını, Raporun 13. Sayfasında tarafların kullanımlarının birbirinden farklı olduğunun anlatıldığını, raporun sonuç kısmı 2. Paragrafının genel olarak içeriği ile çeliştiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER;TPE müzekkere cevabından; davalı adına 42. Sınıfta “Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri” sınıfında, 2009/31190 tescil no lu “Uzman İş Güvenliği Mühendislik Danışmanlık+şekil ” markası ve 42. Sınıfta “Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri. Bilgisayar hizmetleri; bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakım ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık ve kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik tasarım hizmetleri. Sanat eseri orijinallik onayı” hizmet sınıfında, 2013/102151 tescil no lu “… Ortak Sağlık Güvenlik Birimi+şekil” ibareli markanın davacı adına tescil edildiği görülmüştür.Davacı tarafa ait internet sitesi içeriğinden davacı şirketin “basınçlı kapların periyodik kontrolleri, iş makineleri kontrolleri, kaldırma ve iletme makinalarının periyodik kontrolleri, kazan dairesi uygunluk kontrolleri, tesisat kontrolleri, işyeri ortam ölçümleri, yapı inşaat iskeleleri, elektrik ölçüm test ve kontrolleri” hizmetleri yaptığı, davalı tarafa ait internet sitesi içeriğinden davalı şirketin “iş sağlığı ve güvenliği “hizmetleri alanında faaliyet gösterdiği, ticaret sicil kayıtlarından davalı şirketin 23.05.2012 tarihinde davacı şirketin 28.01.2008 tarihinde faaliyete başladığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 13/03/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacıya ait www…..com sitesi incelendiğinde; site üzerinde 2009/31190 no lu marka tescilindekine benzer bir logonun kullanılmakta olduğu, bu logodaki renklere uygun olarak; kırmızı ve mavi kurumsal tümlük tutarlı bir şekilde uygulandığı, sitede yayınlanan katalogda da aynı logo ve renklerin kullanıldığı, davalı tarafın www…..com isimli internet sitesi incelendiğinde; davacı taraf ile aynı alanda faaliyet gösterdiği ve site içerisinde yer alan kullanımlarda “…+şekil” ibaresinin markasal olarak kullanıldığı, site üzerinde kullanılan logoda uzman ibaresinin ön plana çıkarttığı, davalıya ait www…..com.tr sitesinde; aynı logo ve tasarımın kullanıldığı, davacı ve davalıya ait kartvizitler üzerinde yapılan incelemede; davalı tarafın kullandığı kartvizit de “UZ” logosunun yanında, mor renkte … ibaresi yazılmış olup, Uzman ibaresinin ön plana çıkartıldığı “Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri” ibaresi kullanıldığı, bu ibarenin Uzman ibaresine ayırt edicilik kazandırmadığı, davalının fiili marka kullanımları incelendiğinde davacının markalarının esas unsuru olmak “UZMAN” kelimesinin markasal olarak kullanıldığı, tüm kullanımlarında esas unsurun yanında ticaret unvanındaki GRUP veya OSGB ibarelerinin ve bulunduğu Uzman kelimesinin tek başına kullanılmadığı, davacı markası ile davalı işaretinin tasarım olarak birbirlerinden oldukça farklı ve özgün olduğu, kopyalama sonucunda ortaya çıkmadığı ancak davalı tarafça Uzman ibaresinin, ticaret unvanında ki şekli ile kullanılmadığı, davalı adına tescilli Uzman asıl ibareli marka bulunmamasına rağmen, ticaret unvanında ki Uzman ibaresinin markasal olarak kullanılmasının, iltibas oluşturabileceği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davalı markalarının kullanılmadığını, kullanımın ticaret unvan kullanımı olduğunu, davacı markalarının ticaret alanında cins vasıf bildiren ibarelerden olduğunu ve mahkemenin aldığı bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, hükme dayanak yapılamayacağını ileri sürmüştür.Davalı adına 42. Sınıfta 2009/31190 tescil no lu “Uzman İş Güvenliği Mühendislik Danışmanlık+şekil ” markası ve 2013/102151 tescil no lu “… Ortak Sağlık Güvenlik Birimi+şekil” ibareli marka tescillidir ve koruma sağlamaktadır. Davalı vekilinin, davacı markalarının 556 Sayılı KHK 7/c maddesi gereğince tescil edilemeyecek ibarelerden olduğuna dair savunması, davacı markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin dava bulunmadığından incelenmemiştir.Tarafların “iş sağlığı ve güvenliği” hizmetleri alanında faaliyet gösterdikleri, davalının ticaret unvanının çekirdek unsurunun “…” ibaresi olduğu, web sitesinde davacının “… Muayene ve gözetim+şekil” logosunu, davalının …+şekil logosunu kullandığı, davalının kullanımının ticaret unvan kullanımı sınırları içerisinde değil markasal kullanım şeklinde olduğu, davalının logosunda, davacının tescilli markasındaki kırmızı beyaz renklerin, beyaz zemin üzerine kırmızı yazı şeklinde kullanıldığı, markanın asıl unsuru UZMAN ibaresinin davalı tarafından ön plana çıkaracak şekilde ve logodaki “UZ” ibareli şeklin … ibaresini pekiştirecek şekilde kullanımının davalı markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davalı tarafça “Uzman” ve “Ortak Sağlık Güvenlik Birimi” ibarelerinin zayıf marka olduğu ve birçok kişi tarafından kullanıldığı hatta tescil ettirildiği ileri sürülmüşse de, bir markanın zayıf marka olması markanın üçüncü kişilerce kullanımını haklı göstermemektedir, davalının kullanımı, davacı markasının asıl unsuruna ayırt edici ekler getirerek kullanım şeklinde değildir, davalı kullanımındaki GRUP ibaresi farklılık ve ayırt edicilik sağlamamıştır, davalı kullanımı markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmektedir. Davalı vekilinin raporun çelişkili olduğuna dair istinaf sebebinin incelenmesinde; raporda davalı kullanımları yönünden farklı açılardan inceleme yapıldığı, tarafların fiili kullanımları karşılaştırılırken kullanılan renk ve logolardaki tasarım farklılıklarından bahsedildiği ancak sonuç olarak farklılıkların markaların tüketici nezdinde farklı algılanması yönünde yeterli olmadığının beyan edildiği, raporun çelişki içermediği , ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.