Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/6021 E. 2020/1797 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/6021 Esas
KARAR NO: 2020/1797
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2016
NUMARASI: 2014/38 E. – 2016/919 K.
DAVA: MENFİ TESPİT
KARŞI DAVA
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:
ASIL DAVADA Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı müvekkili şirket ile davalı şirketin demir alım satımına ilişkin 23.12.2013 tarihli sözleşme düzenlediklerini, sözleşme gereği müvekkilinin davalı şirkete 400 ton demir satışı yapacağını, müvekkilinin 400 ton demir karşılığında davalı taraftan 577.200 TL nakit aldığını ve teminat olarak davalı tarafa davaya konu olan 250.000 TL bedelli çek verdiğini ve yine 450.000 TL banka teminat mektubu verilmesinin kararlaştırıldığını, teminat mektubunun banka merkezinde onaylanmasının zaman alması üzerine, davalının ısrarla paranın kendilerine iade edilmesini talep ettiğinden müvekkili firmanın 10.01.2014 tarihinde davalıya 577.200 TL’sı tutarı iade ettiğini, müvekkili firmanın davalı firmaya Üsküdar … Noterliğinin 16.01.2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek sözleşmenin halen devam ettiğini, 3gün içinde sözleşmede belirtilen miktarı hesaba yatırıldığında sözleşmede belirtilen tarihlerde teslimatın yapılacağını beyan edip aksi halde çekin iadesini talep ettiğini, davalının parayı yatırmadığı gibi 250.000,00 TL bedelli çeki iade etmediğini ve davalının anlaşmayı haksız olarak feshettiğini, açıklanan nedenlerle 30.04.2014 ödeme tarihli … no.lu 250.000,00 TL bedelli … Ümraniye Çarşı şubesine ait olan çekin yazılmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili firmanın borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; taraflar arasında karışık ebatta nervürlü 400 ton inşaat demiri satın alınması hususunda 23.12.2013 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin ton bedeli olarak 1.443,00 TL üzerinden 400 ton inşaat demirinin bedeli olan KDV dahil 577.200,00 TL tutarı karşı tarafa peşin ve nakit olarak ödediğini, Sözleşmenin 4.md de karşı tarafın 30.04.2014 tarihine kadar geçerli 450.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubu ve 250.000,00 TL tutarında 30.04.2014 vadeli çek vereceğinin kararlaştırıldığını, yine sözleşmenin 5.md de ekonomik koşulların değişmesi, dövizdeki dalgalanmalar vs gibi nedenlerin tarafların yükümlülüklerinde değişiklik meydana getirmeyeceği, satıcı olan davacı/karşı davalının karışık ebatta 400 ton inşaat demirini teslim etmekten kaçınamayacağı, fiyat farkı talep edemeyeceği, sözleşmede herhangi bir değişiklik yapılmasını talep edemeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 6.md de ise satıcının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşme feshedildiği takdirde alıcının uğrayacağı her türlü zararını karşılayacağının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği satıcı kesin teminat mektubunu teslim etmediği gibi müvekkilinin ödemiş olduğu 577.200,00 TL tutarı müvekkilinin bilgisi ve talebi dışında 10.01.2014 tarihinde iade ettiğini, bunun üzerine davacı tarafa 14.01.2014 tarihinde faks yolu ile ihtarname gönderildiğini, dönüş olmaması üzerine bu kez Üsküdar … Noterliğinin 15.01.2014 tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, karşı tarafın Üsküdar … Noterliğinin 16.01.2014 tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ederek sözleşmenin kendileri açısından geçerli olduğunu ifade ettiklerini, bunun üzerine karşı tarafa müvekkili tarafından Üsküdar … Noterliğinin 22.01.2014 tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edilerek, sözleşme tarihinin 23.12.2013, paranın iade tarihinin ise 10.01.2014 olduğu bu sürenin teminat mektubu alımı için yeterli bir süre olduğu, aksini ispat yükünün karşı tarafta olduğu, banka kayıtları celp edildiğinde bankaların davacıya teminat mektubu vermediğinin ortaya çıkacağını, 30.04.2014 tarihine kadar geçerli 450.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun 5 gün içinde teslim edilmesi gerektiği, aksi takdirde davacı/karşı davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olduğu kabul edilerek müvekkilinin uğramış olduğu zararların talep edileceğinin ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin davacıya 27.01.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının da bir gün sonra 28.01.2014 tarihinde işbu davayı açtığını, Davacı/karşı davalı satıcının parayı 10.01.2014 Cuma günü saat 17,00 den sonra iade ettiğini, iade edilen bedel ile 13.01.2014 tarihi itibariyle 380 ton inşaat demiri alınabildiğini, müvekkilinin 20 ton zararının oluştuğunu, müvekkilinin 13.01.2014 günü … firmasından ton bedeli olarak 1.520,00 TL üzerinden fiyat alındığını, bu durumda müvekkilinin 30.400,00 TL zararının bulunduğunu savunarak davacının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 30.400,00 TL alacağın 13.01.2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacının teminat mektubu için ek süre talep edildiği hususunu kanıtlayamadığı, 10.01.2014 tarihinde alım – satım bedeli olarak ödenen 577.200,00 TL’yi davalıya iade ederek sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, sözleşmenin 6. maddesi gereği ” satıcının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşme feshedildiği takdirde alıcının uğrayacağı her türlü zararları satıcı karşılar ” hükmü gereği davalının sözleşmenin feshi nedeniyle oluşan zararının tazminini talep edebileceği, bu zararların teminatı aracılığıyla verilen çekinde davacıya iade koşullarının dava tarihinden önce oluşmadığı, bu nedenle bilirkişi kurulu görüşünün aksine asıl davanın davacısının dava açmakta haksız olduğu, dava tarihinden sonra dava konusu çekin davalı tarafından davacıya iade edildiği ve asıl davanın yargılama aşamasında konusunun kalmadığı, karşı dava yönünden; karşı davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle oluşan zararını sözleşmenin 6. maddesi gereği talep edebileceği belirlenmekle çeşitli yerlere 400 ton karışık nervürlü inşaat demirinin KDV ve nakliye dahil 13.01.2014 tarihi itibariyle fiyatının sorulduğu, ve İTO’nun kendisine üye tüm sektör firmalarının fiyatlarından oluşan ortalama bir fiyat vermesi nedeniyle İTO’nun bildirdiği fiyata itibar edilerek düzenlenen bilirkişi hesaplaması mahkemece gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla benimsendiği, buna göre karşı davacının KDV dahil 1 ton nervürlü demirin fiyatı 1.510,00 TL olduğundan 400 ton demirinin KDV dahi maliyetinin 604.000 TL olduğu, oysa sözleşmede kararlaştırılan demir fiyatının 577.200 TL olduğu, karşı davacının zararının 26.800 TL olduğu belirlendiği, gerekçesiyle yargılama aşamasında konusuz kalan asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulü ile, 26.800 TL’nin 21.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsiline, aşan istemin reddine,..” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen 23.12.2013 tarihli sözleşmenin davalı … tarafından haksız olarak feshedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmede gerek davaya konu çek gerekse teminat mektubu sözleşmenin teminatı olarak değil, davalının davacı müvekkile ödemiş olduğu 577.200-TL’nin teminatı niteliğinde olduğunu, mahkemenin satış bedelinin davacı tarafça davalıya iade edilerek, sözleşmenin davacı yanca haksız olarak fesh edildiğini kabul etmesinin hatalı olduğunu, Satış bedelinin iadesinin davalı tarafından istendiğini, müvekkilinin satım sözleşmesinin gereğini yerine getirdiğini, talep doğrultusunda siparişini verip ödemesini dahi yaptığını, müvekkilin parayı kendiliğinden iade etmiş olduğunun kabulünün hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını, satım bedeli davalının uhdesinde iken, çeki iade etmekten kaçınması, dava açıldıktan sonra çeki iade etmesinin çekin sözleşmenin teminatı olmadığını da ortaya koyduğunu, Kabul edilmemekle birlikte davalının zararına hükmedilecek olması durumunda İTO’nun cevaplarının esas alınamayacağını, davalının zararı en yüksek demir fiyatı ile kıyaslanarak hesaplanması gerektiğini ve yine kabul edilmemekle birlikte davalının zararının … A.Ş. ‘den gelen müzekkere cevabına göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını, davalı davaya sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasını, karşı davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Asıl dava, satış sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile sözleşmenin teminatı olarak verilen çekin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Karşı dava ise, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile uğranıldığı iddia olunan zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, asıl dava ve karşı dava yönünden yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; 23.12.2013 tarihli satış sözleşmesinin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davalı-karşı davacının sözleşme bedeli olan 577.200TL’yi peşin olarak ödeyerek edimini ifa ettiği, davacı-karşı davalının 250.000TL’lik çeki teslim etmiş ise de, sözleşmede yer alan 450.000TL bedelli banka teminat mektubunu teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği ve 10.01.2014 Tarihinde davalının peşin ödediği bedeli davalının hesabına havale ettiği sabittir. Mahkemece, sözleşmenin 6.maddesine göre asıl dava konusu çekin, davalının karşı dava konusu ettiği tazminat talebini de teminat altına aldığı ve dava tarihinde çekin iade koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davanın konusuz kaldığına karar verilmiş ise de; asıl davaya konu çekin, sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve borçların teminatı değil, davalı tarafça peşinen ödenen 577.200TL’nin teminatını teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Ancak; davalı çekin davadan önce 24.01.2014’te davacı şirket yetkilisine iade edildiğini iddia etmiş, bu hususta çek teslim tarihi bulunan bir evrak fotokopisi sunmuş, davacı ise çekin davadan sonra 06.03.2014’te iade edildiğini iddia etmiştir. Tarafların ticari defterlerinde de teslim tarihleri örtüşmemektedir. Bu durumda; davalı çekin davadan önce iade edildiğini ispatla yükümlü olup, mahkemece öncelikle davalının sunduğu iş bu belgenin aslını ibraz için davalıya kesin süre verilerek davalının savunmasının değerlendirilmesi gerekirken bu belge yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi yerinde değildir. Açıklanan nedenle davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf istemine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/38 Esas, 2016/919 K sayılı ilamının kaldırılmasına, – Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3- Davacı tarafça asıl ve karşı dava yönünden yatırılan 457,68TL ve 31,40TL İstinaf harcının istek halinde davacıya iadesine, 4- Davacı tarafça asıl ve karşı dava yönünden istinaf aşamasında yapılan 85,70TL ve 85,70TL istinaf harcı ve 54,50TL istinaf posta ve tebligat tebligat gideri ki toplam 225,90TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Karar kesinleştiğinde ve istek halinde varsa artan gider avansının taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.