Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5955 E. 2020/1877 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5955 Esas
KARAR NO: 2020/1877 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2017
NUMARASI: 2015/723 E. – 2017/346 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2020
İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 04/04/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin değişik tarihlere ait irsaliyeli faturalarla malların teslimini ve hizmetini yaptığını, bu faturalara davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, buna karşılık davalıdan alacaklarını alamamış olması sebebiyle alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından herhangi bir borcum yok denilerek, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından sırf müvekkilinin alacaklarını geciktirmek, zaman kazanmak ve mal kaçırmak amacıyla itirazda bulunulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm faiz ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden ve alacağın da likit olması sebebiyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesi ibraz etmemiş, ancak davalı vekili 17/11/2016 günlü ön inceleme oturumunda; davanın reddini talep ettiğini bildirmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarihli 2015/723 Esas-2017/346 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası yönünden itirazın kısmen iptaline, takibin 13600 TL asıl alacak ile asıl alacağın takip tarihinden işleyecek avans faizi üzerinden devamına, asıl alacağın % 20’si olan 2720TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı firma yetkilisi …’e yapılan ödemelerin cari hesap borcuna ilişkin ödemeler olduğu, tanık dinletmek istediklerini, tensip zaptında HMK 140/5 maddesi gereği iki hafta süre verildiği, bu süre içerisinde tanık ismi bildirmelerine rağmen mahkemenin davalı tanığını dinlemediğini yaptıkları ödemelerin dikkate alınmadığını, açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine, 13.600 TL cari hesap alacağı , 1.637,95 TL İşlemiş faiz alacağının, asıl alacağın işleyecek %13,75 faizi ile birlikte tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, borçlu davalının alacaklıya böyle bir borcunun bulunmadığını beyanla borca ve ferilerine, faize itiraz ettiği görülmüştür. Mahkemece alınan 25/01/2017 tarihli raporda mali müşavir bilirkişinin; davacı defterlerini incelediği ve usulüne uygun tutulduğunu, davacı defterlerine göre, davalının davacı şirket hesabına yapmış olduğu 54.800,39 TL ödemelerden sonra takip tarihinde 13.600 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, davalının … hesabına 23.600 TL ödeme yaptığı ödemelerin emanet para iadesi, geçici teminat iadesi, teminat iadesi açıklamalarıyla yapıldığını beyan etmiştir. Bilirkişi raporunda cari hesap hareketlerinde; davacı tarafça davalıya 30/09/2012 tarihli 30.590,33 TL, 20/12/2012 tarihli 24.210,06 TL, 20/12/2012 tarihli 23.600 TL , 31/12/2012 tarihli 18.118,90 TL bedelli faturalar karşılığı davalının 26/12/2012 tarihinde 30.590,33 TL, 27/12/2012 tarihinde 24.210,06 TL , 10/01/2013 tarihinde 18.118,90 TL, 10/08/2013 tarihinde çekle 10.000,00TL ödemesinin bulunduğu görülmüştür. …’ün davacı şirket yetkilisi olduğu davacı vekaletnamesinden anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : İtirazın iptali talepli davada; davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağının 07/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davaya cevap vermediği ve delil bildirmediği, 30/11/2016 tarihli dilekçenin süresinden sonra ibraz edildiği, ödeme borcu sona erdiren işlemlerden olmakla her zaman ileri sürülebilirse de, ödeme iddiasının miktar itibarıyla yazılı delil ile ispatının gerektiği, tanık dinlenemeyeceği, davalının davacı şirket yetkilisi …’e yapmış olduğu ödemelerin “emanet para iadesi, geçici teminat iadesi, teminat iadesi” açıklamalarıyla yapıldığı, davacı şirkete olan borcuna karşılık ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 929,01 TL harçtan, peşin alınan 233,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 696,01 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 29,80 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.