Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5950 E. 2020/1780 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5950 Esas
KARAR NO : 2020/1780
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2017
NUMARASI : 2014/1558 2017/47
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin dayısı … davalı bankadan çektiği ihtiyaç kredisine kefil olduğunu, asıl borçlu olan … bankaya borcunu ödememesi nedeniyle ticaretle uğraşan davacının ticari itibarının zedelenmemesi için dayısına kefil olduğu ihtiyaç kredisinin ödemesini yaptığını, davacının kefilliğin bittiğine ilişkin belgenin verilmesini beklerken ihtarname geldiğini, kendisine kredili mevduat hesabı açıldığı ve ticari kredi kullandırılması neticesinde borçlu olduğu ve 3 gün içinde borcun ödenmesinin istendiğini, müvekkilinin sadece kefil olduğunu ve bu borcu da kendisinin ödediğini, banka tarafından kullandırılan kredi ve kredili mevduat hesabı ile ilgili bilgisinin olmadığını belirterek davacının kefillikten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile bankaca haksız olarak tahsil edilen 11.900,00-TL’nin 24/01/2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; İş bu davanın dayanaksız ve haksız olduğunu, reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkil banka nezdinde kredi kullanan … ‘ın 2000-… kredi referans numarası ile çekmiş olduğu 15.000-TL tutarındaki ihtiyaç kredisine kefil olduğunu, yine davacı, kefil olunan …’ın 19.10.2011 tarihli K1 … Nolu Genel Kredi Sözleşmesine bağlı 5 nolu ek sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğuna dair KEFALETNAME’yi imzaladığını, 19.11.2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ni davacının kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşmenin 3.1 maddesi uyarınca davacı sadece kefalet imzasının bulunduğu sözleşmeden değil, dava dışı asıl borçlu ile akdedilen diğer sözleşmelerden kaynaklı borçlardan da sorumlu olup davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira Genel Kredi Sözleşmesinin cari hesap şeklinde işleyen kredi sözleşmesi olduğunu, cari hesap şeklinde işleyen kredilerde ise, sözleşmenin geçerlilik süresi içinde ve sözleşmede kararlaştırılmış limit içinde vereceği krediyi sürekli tekrarlamakta, böylece krediyi alanın yeniden sözleşme imzalamaya gerek kalmaksızın tekrar kredi kullanabildiğini, davacının ise 19.11.2011 tarihli kefaletname uyarınca 19.11.2011 Genel Kredi Sözleşmesi’ne kefil olduğunu, davacının 19.11.2011 tarihli kefaletnamede belirtilen 50.000,00-TL tutara kadar borca kefil olduğunu, davacının kefili olduğu sözleşmelerin belirsiz süreli ve çerçeve sözleşmeler niteliğinde genel kredi sözleşmesi olduğunu, davacının bu sözleşmeyi müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak imzalamış olup feshedildiğinin iddia ve ispat edilmediğini, asıl borçlunun krediyi kullanan … kredi taksitlerini ödememesi neticesinde müvekkili bankanın alacağını kefil olan davacıdan talep etmesinin sözleşme hükümleri gereğince olup yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; ” davacının dava dışı kredi müşterisine kullandırılan kredi mevduat hesabı ve taksitli ticari kredi borçları için müteselsil kefaletin bulunduğu, davacının yapmış olduğu ödemenin, kefalet imzasını muhtevi kredi borçlarının ödemesi olduğu, davacıdan kefalet miktarı haricinde yapılan bir tahsilatın bulunmadığı” gerekçesiyle sabit görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde ; kendisinin sadece ihtiyaç kredisine kefil olduğunu, ticari kredi vb. Kredilere kefil olmadığını, bu nedenle kararın hatalı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava istirdat istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı yan; sadece “ihtiyaç kredisine” kefil olarak imza attığını ve dava dışı kredi borçlusunun da bu kredi kapsamında 15.000 TL kredi kullandığını , bunun haricinde kredili mevduat hesabı vb. Krediler için herhangi bir kefaleti bulunmadığını , bu nedenle de bankaya yapılan ödemelerinin haksız ve usulsüz olduğunu ve geri verilmesi gerektiğini iddia etmektedir.Dosyaya celbedilen Genel kredi sözleşmesi (K1 00501979 nolu) dava dışı asıl borçlu …ile davalı banka arasında akdedilmiştir.Davacı ile davalı arasında akdedilen Kefaletnamede ise ; GKS ye bağlı 5 nolu ek sözleşme için (cari hesap kredisi) 50.000,00 TL limitle kefil olunduğu yazılıdır. İmzaya itiraz bulunmamaktadır.Davaya konu kredilerin ise GKS ye bağlı 3 nolu sözleşmedeki Kredili mevduat hesabı kredisi ve 7 nolu taksitli ticari kredidir.Bankanın tüm GKS kapsamında krediler için kefaletname almadığı,kefaletnamede açıkça GKS ye bağlı 5 nolu ek sözleşmenin açıkça yapıldığı, genel hükümler açısından GKS ye atıf yapıldığı ; bu şekilde bankanın kefaletin kapsamının 5 nolu ek sözleşme olduğunu kendisinin belirlediği görülmüştür. Kefaletname tüm maddeleri ile birlikte incelendiğinde ; davacının 5 nolu ek sözleşme için kefil olduğu, ancak ödemelerin 3 ve 7 nolu ek sözleşmeler nedeni ile alındığı bu nedenle 11.900,00 TL ödemenin bu kefalet limiti dahilinde kabul edilemeyeceği ve bu nedenle istirdat talebinin yerinde olduğu kabul edilmekle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi oluşa uygun olmayıp, davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulününe karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b- 2 maddesi gereğince KABULÜNE ; ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada A. Davanın KABULÜNEB. 11.900,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine ; dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi gereğince ticari temerrüd faizi uygulanmasına C. Alınması gereken 812,89 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 203,22 TL nin mahsubu ile bakiye 609,67 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına D.Davacı yanca yapılan yargılama giderleri olan, başvuru harcı ve peşin harç toplamı 232,42 TL, tebligat gideri 122,00 TL, 7,85 TL müzekkere gideri , 300,00 TL bilirkişi ücreti gideri ki toplam 662,27 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine E. Davalı yanca yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına F. Davacı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm kurulan iş bu tarihteki AAÜT ne göre hesaplanan 2.810,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine G. Karar kesinleştiğinde kalan gider/delil avansının yatırana iade edilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3 – Davacı yanca yatırılan istinaf peşin harcının talebi halinde iade edilmesine 4- Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan, tebligat gideri 25,00 TL, başvuru harcı gideri 85,70 TL ve posta gideri 30,80 TL ki toplam 141,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.