Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5916 E. 2020/1789 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5916 Esas
KARAR NO : 2020/1789
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
NUMARASI : 2016/1107 2017/601
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı finansal kiralama kanunu çerçevesinde Cihanbeyli Noterliği 12.08.2014 tarih, … yevmiye sayılı, … no’lu finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu 1 adet 2009 Model, … Marka, … 3 Plus Tipli, 2636 Şasi numaralı, 45.899.100.175.199 motor seri numaralı, 34.19.14.228 plakalı pancar hasat makinası davalıya teslim edildiğini, davalı 15680 finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, müvekkili şirketçe Beyoğlu …. Noterliği’nden keşide edilen, 23.06.2016 tarih ve 28384 yevmiye numaralı ihtarname sözleşme adresine gönderilerek borçlarını 60 gün içinde ödemesi aksi taktirde bu sürenin sonunda sözleşmenin fesh edileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin kiracının finansal kiralama sözleşmesine bildirdiği adresine gönderildiğini, ancak “taşınmış, iade “şerhi ile bila tebliğ iade edildiğini, finansal kiracı yine adresini müvekkili firmaya bildirmediğini, alacağı ödenmediği, finansal kiralama konusu araç müvekkile teslim edilmediği gibi kiracıya da ulaşmadığını, feshin yasal sonucu olarak vadesi geçmiş borçların ve sözleşmenin fesih edilmesi sebebiyle muaccel hale gelen borçların 3 gün içerisinde müvekkili şirkete ödenmesi uyarısı ile birlikte finansal kiralama sözleşmelerine konu malların finansal kiralama sözleşmelerinin ve FKK’nun ilgili maddelerine istinaden müvekkili şirkete teslim edilmek üzere müvekkilinin kanuni ikametgahı olan … cad. No:… Kat:7 Esentepe/Şişli/İstanbul adresinde hazır bulundurulması hususları ihtar edildiğini, ihtarnalere ile tanınmış bulunan süreye rağmen ihtarnamelerde belirtilen borçlar ödenmediği gibi belirtilen süre içerisinde finansal kiralam konusu malların teslimi içinide herhangi mbir girişimde bulunumadığnı, davalı … kiracı aleyhine sözleşme konusu araçların işbu dava neticeleninceye kadar müvekkile teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi başvurulduğu ve İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1669 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, karar İstanbul …. İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile icra konulduğunu, davalı edimlerini yerine getirmediğinden ve sözleşmeler feshedildiğinden kiralanan ekipmanların müvekkili iadesi yükümlülüğü doğduğunu borcun tamamı ödenmediği ve müvekkilinin zarara henüz karşılanmadığını, bu nedenlerle mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan kiralama sözleşmesine konu menkullerin müvekkile hükmen iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde dava tarihi itibariyle sözleşme faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap verilmediği görülmüş olup, davalı vekili tarafından 19.12.2016 tarihli delil dilekçesinde sözleşme konusu malların dava konusu edilen ve iadesi talep edilen ekipmanın, … numaralı kiralama sözleşmesine konulu olmadığını, davacı tarafın başka bir sözleşme ve o sözleşme için çektiği ihtarnameye dayanak başka bir sözleşmeye konu ekipmanın istemesi hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından iadesini talep ettiği ekipmanı 15703 sayılı finansal kiralama sözleşmesinin konusu olduğunu, dava konusu ekipman işbu davadan önce davacı tarafça teslim alındığını, müvekkilin yapılan tebligat tarihlerinden Türkiye olduğunu, usulsüz tebligata rağmen davacı tarafın haksız olarak talepte bulunduğunu beyan etmiştir. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “Tebligat Kanunu 21.maddesinde “kendisine tebilgat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya mekurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırılmadığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt istemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adreste sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtarı veya ihtiyar heyeti azasından birine ve yahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih , tebliğ tarihi sayılır.” hükmünün getirildiği, Beyoğlu …. Noterliğinin 23.06.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının noterlikçe davalıya ihtar edilmek üzere tebliğe çıkartıldığı, tebliğ evrakının incelenmesinde “Aza … beyanı ile muhatabın yurt dışında olduğu beyan etti 30.06.2016 mercine iade ” denilmek suretiyle tebliğ evrakının iade edildiği, maddede belirtildiği üzere muhattap adresinde bulunması dahi tebliğ olunacak evrakın muhtar, ihtiyar heyeti azası, zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edileceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva den ihbarnameyi gösterilen adresteki bina kapısına yapıştırılacağı belirtilmiş olmakla, yapılan tebligatın tebligat kanunun 21.maddesi uyarınca geçersiz olduğu, bu kapsamda Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca kiracı borçlarını ödeme edimini yerine getirmediğini kabul edebilmesi için davalının usulüne uygun temerrüde düşürülmesi gerektiği davacının, davalının borcunu ödemesi için 60 günlük mehil verdiği ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle davalı temerrüde düşürülmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde davacının tebligat adresi ile ilgili olarak herhangi bir değişikliği kendilerine bildirmediği için, sözleşme adresine yapılan tebligatın geçerli olduğunu, mahkemenin buna göre karar vermesi gerekirken davayı usulsüz tebligattan dolayı reddetmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava; finansal kiralama sözleşmesine konu malın aynen iadesi istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkemece ; davacı yana yapılan ve 60 günlük yasal öneli bildiren temerrüd ihtarnamesinin usulsüz tebliğinden dolayı ; iade koşullarının oluşmadığı nedenle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Somut olayda hukuki ihtilaf davacı yanca davalıya gönderilen ve yasal öneli ihtiva eden zorunlu ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği noktasındadır.Her ne kadar davacı yan istinafında ” mahkemenin adres değişikliği durumundan dolayı, yeni adrese tebligat yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddedildiği şeklinde istinaf edilmiş ise de ; mahkemenin red gerekçesi bu değildir. Mahkeme ; TK 20. Maddeye göre tebligatın usulsüz olarak iade edildiğinden dolayı yasal önel verilmediğini gerekçe yapmıştır.Tebligat incelendiğinde ; tebliğ memuru davalı/kiracının yurt dışında olduğunu azadan öğrendiği için tebligatı merciie iade etmiştir.Oysa ; TK 20. Maddeye göre (Değişik: 3220 – 6.6.1985) 13,14,16,17 ve 18’inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın (Değişik ibare: 4829 – 19.3.2003 / m.4) “adı ve soyadı” tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21’inci maddeye göre yapılır. Bu madeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ tarihi, tebliğ evrakının 13,14,16,17 ve 18’inci maddelerde yazılı kişilere verildiği veya ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. (Değişik son cümle: 4829 – 19.3.2003 / m.4) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır. Tebligat parçasında bu adımların takip edilmediği ve iade edildiği görülmektedir. Davacının yeniden tebligat çıkartması gerekirken çıkartmadığı da anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerinde olmakla; davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay ‘a temyiz yolu olanaklı olmak üzere 22/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.