Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5911 E. 2020/1811 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5911 Esas
KARAR NO: 2020/1811
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2017
NUMARASI: 2015/764 E. – 2017/315 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya vinç hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin bir kaç yıl süren vinç hizmetine karşı, davalıya fatura kestiklerini, davalının bir kaç yıl boyunca aldığı hizmetin bedelini kısmen ödediğini, bakiye kalan borcunu ödemediği için Uşak … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile örnek ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının haksız ve kötüniyetli itiraz ederek icra takibinin durmasına neden olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek Uşak … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyaya vaki itirazın iptaline, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin adresinin Alikahya / Kocaeli olduğunu, Uşak değil Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetkili yerde açılmayan takibin geçerli takip olmadığını, yetkili mahkemenin Kocaeli Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacıya herhangi bir borcun bulunmadığını, davacının düzenlenmiş olduğu faturalar toplamının 82.288,48 TL olduğunu, buna karşılık toplam 82.289,00 TL ödendiğini belirterek; haksız ve hukuka aykırı davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın, icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davalının, süresinde icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın, İİK madde 67 de belirtilen 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıya verdiği hizmet karşılığı takip dosyası bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında olduğu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, incelenen taraf defterlerinde davacının bir alacağının bulunmadığı, yapılan hizmet karşılığı ödemelerin yapılarak alacak-verecek ilişkisinin sonlandırıldığı her iki taraf defterlerinde kayıtlı olmakla, davacının alacak iddiası sabit görülmediğinden davanın reddine, davacının, kendi defterlerinde bile görülmeyen ve gerçekte varolmayan alacak iddiası ile takip başlatmakta kötü niyetli olduğu mahkemece sabit görüldüğü, gerekçesiyle açılan davanın reddine, alacaklının kötü niyeti sabit görüldüğünden dava değeri olan 17.730,62 TL üzerinden hesap edilecek %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin dava dışı olan … Limited Şirketi’ ne 02.11.2012 tarihli fatura nedeniyle 16.560,00 TL lik (65 tonluk vinç çalışma hizmeti bedeli ) işi yaptığını ve bu iş karşılığı 16.560TL’lik çekin ciro edilerek kendisine verildiğini, çek incelendiğinde ise; keşidecinin davalı … olduğu ve …’ın 15.01.2013 tarihinde ödemek üzere lehtar olarak usta vinç şirketine bu çeki verdiği, usta vinç şirketinin ise davacı anıl önder şirketine çeki, ciroladığının sabit olduğunu, çekin, … bankası uşak dörtyol şubesinde karşılıksız çıkması üzerine 15.560 TL nin karşılıksız çıktığına dair şerh vurulmuştur. yaprak bedeli olan 1000 tl banka sorumluluğunda müvekkilimie ödendiğini, usta vinçe kesilen fatura bedeli karşılığı olan iş için, çek sahibi olan davalı taraf, çeki elinde bulunduran müvekkiline bilahare 15.560 TL’nin 05.03.2013 tarihinde haricen ödendiğini, davadaki ihtilafın ise tam da bu husus nedeniyle ortaya çıktığını, davalı taraf yaptığı bu ödemenin kendisine yapılan ve dayanak faturalara yansıyan iş ve hizmetler karşılığı olduğu kanaatiyle 15.560 TL ödediğini düşündüğünü ancak hatalı olduğunu, davalının ödeme tarihinde 15.560TL’lik hizmet almadığını, dava dışı olan … limited şirketi ne davanın ihbar edilmemesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, Müvekkili aleyhine tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, yeni rapor alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta mahkemece alınan bilirkişi raporunda; her iki tarafın ticari defterlerine göre takip tarihinde davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespit edildiği, davacı 15.560TL’lik ödemenin dava dışı üçüncü kişinin borcuna istinaden yapıldığını iddia etmiş ise de; davacının kendi defterinde dahi bu ödemeyi …’ın cari hesabından mahsup ettiği dikkate alındığında tacirin basiretli davranma yükümlülüğü gereğince davanın reddine ve davalı lehine tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davac vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/10/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.