Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5896 E. 2020/1810 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5896 Esas
KARAR NO: 2020/1810
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2016
NUMARASI: 2014/130 E. – 2016/675 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya yönelik davaya konu takip dosyasını temlik eden … Bankası tarafından, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E.Sayılı dosyası ile haksız ve mesnetsiz olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, mevcut takibe davacı tarafından gerek asıl alacağa ve gerekse işletilen faize icra mahkemesinde itiraz edildiğini ve mevcut itirazın İstanbul 2. İcra Mahkemesinin 2011/1242 E. Sayılı dosyası ile görülmeye başlandığını, akabinde alacaklı banka tarafından mevcut dosyanın BK. madde 162 ve devamı uyarınca davalı …‘ye temlik edildiğini, davalı tarafça temlik belgelerinin iş bu dosyaya sunulduğunu, takibe konu alacak açısından davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe konu “300.000.-TL” bedelli tarihi sonradan davalı bankaca doldurulan senedin takipteki borçlulardan …Ltd. Şti. yine bu şirketin ortakları olan … Ltd. Şti., … A.Ş. ve … lehine çekilen ve davacının da kefil olarak yer aldığı 250.000.-TL Bedelli 21.08.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine teminat oluşturması açısından ilgili banka tarafından talep edildiğini ve ilgililerce imza edilerek ilgili bankaya verildiğini, bu genel kredi sözleşmesinin 20.3.3 Maddesi uyarınca senet olarak teminat verileceği hükmünün geçmekte olduğunu, borçlularca çekilen iş bu kredinin ilgililerce ekte sunulan belgeden de sabit olacağı üzere ödendiğini, fakat ilgili bankaca teminat amaçlı alınan takibe konu iş bu senedin borçlulara iade edilmediğini, akabinde Takip borçlularından …Ltd. Şti. nin ortaklık yapısının değiştiğini, … Ltd. Şti. ve yeni/son ortakları …-… lehine ve yine müvekkilinin kefil olarak yer aldığı ; ,500.000.-TL bedelli 13.10.2009 tarihli yeni bir (ek değil) genel kredi sözleşmesi ile kredi çekildiğini, ve bu kez de bu krediye teminat oluşturması açısından 500.000.-TL bedelli tarihsiz senedin tüm ilgililere tanzim ettirilerek ilgili bankaca -aynı şekilde bu genel kredi sözleşmesinin 20.3.3. maddesi uyarınca alındığını, diğer senedin de bankada kaldığını, mevcut krediler verilirken ayrıca borçlulara veya yakınlarına ait 3 adet gayrimenkulle ilgili banka tarafından ipotek konulduğunu , ilgili bankanın hem ipotek aldığını hem de 2 adet senet toplamı 800.00. -TL değerinde kıymetli evrakı teminat amaçlı elinde tuttuğunu, borçlu …Ltd. Şti. tarafından kullanılan … ve … nolu iki adet kredinin geri ödemelerinde pürüzler yaşanınca ve de borçlularca ödeyememe durumlarının ortaya çıkmasından sonra ilgili banka tarafından Beyoğlu …Noterliği aracılığı ile 19.03.2010 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, borçlu firmanın ödeme yapmaması üzerine ilgili bankanın öncelikle ipotekli gayrimenkullerin satışı açısından borçlulara karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla 14.06.2010 tarihinde icra takibi başlatıldığını, takip sürecinde söz konusu gayrimenkullerin ihale suretiyle satıldığını, tüm bu ipoteğin paraya çevrilmesi süreçleri devam ederken ilgili bankanın 22.06.2010 tarihinde .İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile teminat amaçlı aldığı 500.000,00TL bedelli bonodan dolayı Kambiyo Senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, bütün bu takiplerden tam 1 yıl sonra ilgili banka tarafından 04.05.2011 tarihinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 300.000.-TL bedelli ilk çekilen ve tamamı ödenmiş 250.000,00TL bedelli bonodan dolayı Kambiyo Senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını ifade ederek, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında asıl alacak ve tüm ferileriyle beraber borçlu olmadığının tespitine, davacının yaşadığı icra takipleri ve hacizler nedeniyle kötü niyetli hareket eden davalı taraf aleyhine dosya borcu üzerinden % 40 tan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Temlik alan davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; …Ltd. Şti. tarafından keşide edilen, … Ltd. Şti., … A.Ş., … ,… ve … tarafından da aval verilen sıfatı ile imza edilen 01.06.2010 vadeli 300.000.-TL lik bononun vadesinde ödenmediğini, bu bononun vadesinde ödenmediği için İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/325 D.İş sayılı dosyasından ihtiyat-i haciz kararı verildiğini, bu kararın aynı zamanda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.Sayılı dosyası ile takibe de konu edildiğini, davacının borçlu olmadığını iddia ettiğini, ancak bugüne kadar bu bonodaki imzalarına herhangi bir itirazlarının olmadığını , davacı vekilinin takibe konu senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini, takip konusu senedin incelendiğinde senet metninde senedin teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığını, dava konusu icra takibinin davacının iddialarının aksine imzası inkar edilmeyen ve ödendiği de iddia edilmeyen bir kambiyo senedinden kaynaklandığını, bankalarının kredi müşterileri ile kredi ilişkilerinin bir cari hesap sözleşmesi olduğunu, bu tür kredilerde bakiyenin hesap katı ihtarnamesinin keşide edilmesi ile muaccel hale geldiğini, bu tür kredilerin devamında bir veya birkaç sözleşmenin akdedilmesinin de Borçlar Kanunun ve Türk Ticaret Kanununa uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddine davacı aleyhine % 40 tazminata, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davanın kabulüne, İstanbul … İcra müd. … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine konu olan 21.08.2007 tanzim 1.6.2010 vade tarihli 300.000,00 TL miktarlı bono , 442.125,00 TL işlemiş faiz, 900,00 T komisyon 220,80 TL masraf olmak üzere toplam 743.247,80 TL icra takip miktarı ve Fer’ilerinden, ayrıca takipten sonra talep olunan % 15 faiz oranından davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, takip tarihindeki şartlara göre hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan % 40 oranında kötü niyet tazminatı olan 297.299,12 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi Cari hesap sözleşmesi olduğunu ve kredi ilişkisi devam ettiği sürece, doğmuş ve doğacak olan borçları kapsadığını, başka sözleşme akdedilmesinin aksine bir hüküm yoksa diğer sözleşmenin geçerliliğine bir etkisi olmayacağını, sözleşmelerde de böyle bir aksi durumun varlığı tespit edilmediğini, Ayrıca, borçlu şirketin ortaklık yapısındaki değişikliğin veya Davacının hissedarlığının değişmesinin dava ile ilgisi olmadığını, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan teminat senedi düzenlenmiştir tespitinin ise, Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarından da anlaşılacağı üzere, bono vasfını ve takip biçimini etkilemeyeceğinden usul ve yasasa uygun olduğunu, davacının imza itirazının olmadığı, senedi iade almaması ve kendini ibra ettirmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kötüniyet tazminatının %40 olarak belirlenmiş olması kabul edilebilir olmayıp fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK 72 maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya konu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 21.08.2007 tanzim, 01.06.2010 vade tarihli 300.000TL bonoya dayalı olarak … Bankası tarafından takip başlatıldığı, takibe konu bonoda davacı …’in avalist olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacı …’in 21.08.2007 tarihli 250.000Tl bedelli Genel kredi sözleşmesinde ve 13.10.2009 tarihli 500.000TL bedelli genel kredi sözleşmesinde isim ve imzası mevcuttur. Somut olayda; ilk derece mahkemesince dava konusu 300.000TL bedelli bononun 21.08.2007 tarihli GKS’nin teminatı olarak verildiği ve iş bu krediye dayalı kredilerin tamamının ödenerek kapatıldığı, 13.10.2009’da yeni bir GKS imzalandığı, dava dışı diğer avalist tarafından menfi tespit istemi ile açılan İstanbul 32.ATM 2012/66Esas, 2013/272 Karar sayılı ilamının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği dikkate alınarak davanın kabulüne ve borçlu olunmayan bono yönünden takip başlatmakta kötüniyetli olmakla takip tarihi (10.05.2011) itibarı ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekili istinaf isteminde; bononun cari hesap borcuna dayalı olduğunu ileri sürmüş ise de, bilirkişi raporunda bu yöndeki savunmanın yerinde olmadığı tespit edildiği, alacaklı bankanın kendi kayıtlarında senedin teminat olarak kayıtlı olduğu ve bononun dayanağı olan GKS’den sonra yeni bir GKS yapılmış olması dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 50.771,26TL harçtan, peşin yatırılan 12.692,81TL’nin mahsubu ile bakiye 38.078,45 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 23/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.