Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5827 E. 2020/1773 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5827 Esas
KARAR NO : 2020/1773
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2017
NUMARASI : 2016/391 2017/699
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili tarafından sunulan 21/04/2016 tarihli dava dilekçesinde, davalı şirketin iştigal konusu içinde olan “İstif Makine Satışı ve Servisini veren” firmadan bahse konu forklifti 17.700.00 TL bedel ile 05/12/2013 tarihinde … marka Forklift satın almış oldukları ve bu forkliftin ayıplı çıkması sebebiyle, davalı satıcı firma ayıplı malı geri almış ve yeni Hyundai 1.8 Triblex Dizel forklifti 17/09/2014 tarihinde 28.320,00 TL bedelle bu firmadan 2. Defa bu malı satın almış olduğunu, davalı şirketin sattığı ürünün ayıplı olduğnu bilerek kötü niyetle sattığını, satın alınan ürünün bir çok kez tamir bakım ve onraım adı altında servis hizmet bedeli olarak 17.345,86 TL bedeli bakım masrafı oarak yapılmasına rağmen bu forklift çalıştırılamamış olduğunu ve kullanılamaz durumad davacı şirketin şirketinde bulunduğunu, Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/8 D.İş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti davasında alınan bilirkişi raporunda, dava konusu araç olan forkliftin çalışır vaziyette olmadığını, forkliftin ayıplı olduğu ve ayıbın satışından kaynaklandığını, arızalarının giderilmesi için yapılan masraf ve zarar toplamının 10.000 TL olduğu ve satış değeri olan 28.320 TL piyasa şartlarına uygun olduğunun tespiti yapıldığı belirttiğini, alınan bilirkişi raporuna istinaden Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasıyla toplam 38.320 TL bedeli için takip başlattıklarını, her ne kadar bilirkişi raporunda yapılan masrafların 10.000 TL olarak belirtilmişse de tarafların hesap hareketleri ve ticari defter kayıtlarından tespit edilecek masrafların toplamı olarak 17.345,86 olduğunun, iş bu davanın 28.320 TL + 17.345,86=45.665,86 TL’lik bedel üzerinden ikame edildiğini, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının dayanağı olan Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/8 D.iş dosyasından alınan bilirkişi raporunun davalıya tebliğ olduğunu ve zamanında yaptığı borcu kabul etmediklerini belirtir itirazının sonucunda takibin durdurulduğunu, bunun üzerine davayı açmak zorunda kaldıklarını, davalının menkul-gayri menkul malları ile üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarından borca yeter miktar üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını, ve bu mal varlıklarına dava süresince üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz niteliğinden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, müvekkilinin garanti olmayan ikinci el forklift satmış ve kendisine teslim ettiğini, forkliftin uzun süre kullandıktan sonra kendi hatasından kaynaklı arazılandığını, davacı tarafından yapılan Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/8 D.İş dosyasında yapılan delil tespiti raporunu müvekkiline tebliğ etmediğini, bilirkişinin fiyat araştırmasını internetten yaptığını, bu fiyat belirleme şeklinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, forklift için yapılan 10.000 TL’lik masrafın büyük hata olduğunu, bu masrafın büyük bir kısmı müvekkilinin davacıya forklifti sattıktan sonra forkliftin arıza yapması üzerine tamir sırasında davacıya kullanması için bila bedel geçici teslim edilen forkliftlere verelin zararlardan dolayı olduğunu, davacıya verilen forkliftleri ehliyetsiz ve yetersiz kişilerin kullanması üzerine arıza yaptıklarını, servis raporlarında hangi forkliftte tamirat yapıldığı belli olduğundan servis raporları ile faturaların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun tam kapsamlı olmadığını, forklifti kullananların ehliyetli olup olmadıklarının, yeterli eğitiminin alınıp alınmadığının araştırılmadan raporun hazırlandığını, davacı tarafından tarafından müvekkil firmaya karşı ayıp ihbarında bulunmadıklarını, müvekkiline sözleşmenin feshine veya dönmeye ilişkinde herhangi bir ihtar çekilmediğini, müvekkili firma davacı tarafından temerrüde düşürülmediğini, davacının müvekkiline açtığı bu davanın yasal şartları mevcut olmadığı için reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın taraflar arasındaki ticari satım konusu ürünün ayıplı iddiası ve bu ayıp dolayısıyla ödenen bedelin iadesine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu (İİK madde 67 ), takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümleri dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …Yönelik 45.665,86 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığının tespit edildiği, dava konusu olayda; davalı tarafından, davacıya Hyundai 1.8 Trıblex Dizel Jolklif satışı yapıldığı, davacının, davalıdan aldığı folkliftin arızalı olması nedeniyle, Küçükçekmece 2,Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/8 D.İŞ sayılı dosyası ile tespit yaptırdığı, işbu dosyada alınan bilirkişi raporunda folkliftin arızalı olduğunun tespit edildiği, Huzurdaki davada uyuşmazlık konusunun, davacının davalıdan aldığı folkliftin ayıplı-arızalı olup olmadığı, davacının folkilft bedeli ve folklifte yapıldığı iddia edilen masraf taleplerinin yerinde olup olmadığı, neticede davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda toplandığının anlaşıldığı, dava konusu olayda, davacının alacak taleplerinde cari hesap alacağı değil; davalıdan almış olduğu Folklift in arızalı olması nedeniyle 28.320,00 TL Folklift bedeli, 10.000,00 TL söz konusu folklifte yapılan masraflar olmak üzere toplam 38.320,00 TL alacağın tahsilinin konu edildiği, yargılama kapsamında bilirkişi marifetiyle tarafların ticari kayıtları üzerinde ve forklift üzerinde incelemeler yapıldığı, her iki yanın ticari defterlerinde de yanların cari hesap bakiyesinin -0- olduğu ve yine yanların birbirine kestiği fatura ve yaptığı ödemeler hususunda herhangi bir ihtilaf olmadığının tespit edildiği, tarafların sunduğu bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere; davacı tarafından davalıya ilk olarak, 05.12.2013 tarihinde Linde marka Folklift 17.700,00 TL bedelle satıldığı, akabinde folkliftin arızalı olması sebebiyle 19.08.2014 tarihinde davacı tarafından ilk alınan Linde marka Folkliftin davalıya iade edildiği, davalı tarafından da tekrar işbu davaya konu Hyundai marka folklift 19.08.2014 tarihinde 28.320,00 TL bedelle davacıya satıldığı, önceki folklift için ödenen 17.700,00 TL’nin mahsup edildiği ve neticede davacının folklift bedeli olarak 28.320,00 TL ödediği, işbu hususlarda yanların ticari defter kayıtlarında da herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, dava konusu folkliftin davacıya satılmasından sonra da, folkliftin ayıplı olması nedeniyle davalı tarafından ikame folklift tahsis edildiği de, gerek yanların beyanlarından, gerekse teknik incelemelerden anlaşıldığı, yapılan teknik inceleme neticesinde dava konusu folkliftin ayıplı ve çalışamaz durumda olduğu ve davacı tarafın süresinde ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği tespit edildiğinden, davacının Folklift bedeli olarak ödemiş olduğu 28.320,00 TL nin davacıya iadesi gerekeceğinden bu bedele ilişkin icra takibinin yerinde olduğu ve itirazın haksız olduğu takdir ve sonucuna varıldığı, davacının folklifte yapılan masraf olarak talep etliği bedeller açısından; öncelikle dava dilekçesinde 17.345,86 TL bakım onarını masrafı olduğu iddia edilmiş ise de, davalının davacıya düzenlediği bakım onarım faturalarının 8.646,07 TL olduğu, teknik incelemeler neticesinde de bu bedellerin 2 yıllık süreçte gerek davalının sattığı … marka ilk folklift, gerek dava konusu edilen folklift, gerekse dava konusu folkliftin arızalı olması sebebiyle ikame olarak tahsis edilen folklifte yapılan rutin bakım onarım masrafları olduğu kanaati edînildiği, dolayısıyla davacının folklift bakım onarımı olarak talep ettiği bedelin uygun olmadığı sonucuna varılarak onarım bedeli talebinin uygun olmadığı takdir ve sonucuna varıldığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, 28.320,00 tl asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin alacağın yargılama konusu olması dolayısıyla likit olmaması nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı hem davacı hem de davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı yan istinaf dilekçesinde özetle “… Davacı, dava konusu forklifti satın aldıktan 3,5 ay sonra arıza olduğu gerekçesi ile müvekkil firmadan servis talebinde bulunmuşlar, servis elemanlarının yaptığı incelemede forkliftin ehliyetsiz kişi tarafından zorlayarak kullanılması sebebi ile motorunun hararet yaparak arıza verdiği anlamışlardır. Arızanın giderilmesi için dava konusu forklift servise alınmış yerine davacıya bedelsiz olarak geçici kullanması için 4 tonluk Yale marka forklift verilmiştir. Davacı yale marka forklifti de kötü kullanmış, kaldırım ve duvarlara çarparak forklifte zarar vermiştir. Davacının forklifti kullandırdığı personelinin forklift kullanacak bilgisi ve ehliyeti yoktur.Davacı bu konuda defalarca uyarılmıştır. Forklifti kullanan davacının personeli kendisine teslim bütün forkliftleri hunharca kullanıp zarar vermiştir. Bu da kendilerine teslim edilen forkliftlere yapılan servis onarım bedeline ilişkin faturalar ile sabittir.(faturaların içeriği incelenince kullanımdan kaynaklı işlemler yapıldığı görülecektir) Davacı taraf , müvekkil firmanın iyiniyetini suistimal etmiştir. Sadece kendi çıkarlarını gözeterek müvekkil firmayı mahkeme huzurunda, haksız konuma düşürmeye çalışmıştır. Davacı aldığı forkliftleri uzunca bir süre kullanıp iade etmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışmaktadır. Müvekkilim normalde forkliftleri aylık 1500 TL ile 2000TL arasında kiraya vermekte olup davacı davcıya vermiş olduğu ve iade aldığı forkliftlerden herhangi bir kira bedeli talebinde dahi bulunmamıştır.Davacı uzun süre kendisine verilen forklkifti kullanmış 1,5 yıl sonra iş bu davayı açmıştır. Davacı tarafın masraf olarak göstermiş olduğu faturalar, yukarıda belirttiğimiz şekilde bir kısmı normal rutin yapılması gereken periyodik bakım ve parça değişimine ilişkin olup, bir kısmı forkliftlerin kötü kullanımından dolayı oluşan arızaların giderilmesi için bir kısmı da forkliftlerle hiç alakası olmayan el transpaletlerinin onarım faturasıdır. Bu durum Dosyada bulunan servis fauraları ile ve dosya da bulunan bilirkişi raporunun ilgili kısmında açıkça bellidir. İlgili forklift, 2014 yılında davacıya satılmış olup hatalı kullanım sonucu motor zarar görmüş ve diğer onarımlarla birlikte motor da değiştirilmek zorunda kalınmıştır. Başlangıçta, forklift orjinal parçaları ile davacıya satılmıştır. Daha sonrasında davacının da bilgi ve talebi dahilinde onarımlar yapılmış, parçalar değiştirilmiştir. Bilirkişi raporunda dilekçelerimizde defalarca belirtmemize rağmen foklifti kullanan kişinin ehliyetinin olup olmadığı dahi araştırılmamış, foklkift kim tarafından hangi şartlarda kullanıldığı incelenmeden rapor düzenlenmiştir. Rapora itirazlarımızda mahkeme tarafından göz ardı edilerek karar verilmiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin verdiği karar düzeltmeyi gerektirmektedir. TTK 18. Madde gereğince davacının sözleşmeden dönerek ürünün bedelini talep edebilmesi için bu seçimlik hakkını noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapmak zorundadır. Dosyada bu yönde hiçbir delil bulunmamaktadır. Davacıya satışı yapılan forklift çalışır vaziyette davacıya teslim edilmiştir. Daha sonra kullanım süresinde ortaya çıkan arızalar müvekkil firmadan kaynaklanmamaktadır. Tamamen davacının kullanımından kaynaklanan hatalardır. Müvekkilimize yüklenebilecek bir kusur yoktur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, forkfiltin ayıplı olduğu kanaatine varmış ise de makinadaki arızanın ne olduğu dahi bilinmemektedir. Öncelikle arızanın ne olduğu belirlenmeli, devamında bu arızaya nelerin sebep olabileceği belirtilerek (örn: çarpma, bakımların yapılmaması, üretimdeki teknik hata veya aracın hatalı kullanımı vs.) tarafların kusurları da araştırılmalı, sonuç olarak ayıbın mevcut olup olmadığı ve müvekkile rücu edilip edilemeyeceği hususları tartışılmalıdır. Yalnızca, araç çalışmıyor denilerek forkliftin ayıplı olduğuna karar verilmesi mümkün değildir.Davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile her ne kadar Yerel Mahkeme tarafından folktlif bedelinin davacıya ödenmesi yönünde karar verilmişse de dosya kapsamında anlaşılacağı üzere satışı yapılan forklift davacı tarafın uhdesinde bulunmaktadır. Bu bağlamda edimlerin karşılıklı iadesi yönünde bir karar verilmemiş olması da hatalı olmuştur. Ayrıca davacıya satışı yapılan forktlif yaklaşık olarak 2 yıl kadar bir süre ile kullanılmış bulunmaktadır. Folktlif bedelinden kullanım bedeli, folktlifin yıpranma bedelleri de ayrıca hesaplanarak folktlifin bedelinden mahsup edilmesi gerekirken bu hususlar yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamış olmasına da ayrıca itiraz ediyoruz. ….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle “….Davalı şirket müvekkilimize ayıplı bir ürün satmasa davalı ikame forklift tahsis etmeyecek ve müvekkilimiz bu forklifte de olağan bakım dışında herhangi bir masraf yapmayacaktı. tarafımızca dosyaya ibraz edilmiş ve bedelleri müvekkilimizce ödenmiş tüm faturalar ister dava konusu forklifte ister davalı firmaca tahsis edilmiş olan ikame forklifte isterse de müvekkilce 3. şahıs bir firmadan kiralanmak zorunda kalınan bir başka forklifte ilişkin olsun tamamı müvekkilimizin iş bu ayıplı satış sebebi ile uğradığı zararları oluşturmaktadır.Ayıplı forklift satışı sebebi ile uğramış olduğumuz zararlar bakımından 31.12.2015 tarihinde dava dışı … Petrol Ürünleri Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’ den kiralanmak zorunda kalınan forklifte ilişkin faturalar ve faturanın ödendiğine dair dekontlar dosyada mübrezdir. İşbu kiralama bedelleri müvekkilimizin uğradığı zarar kalemleri arasında talep edilmiş olduğundan tarafımıza iadesi gerektiği açıkça ortada olduğu halde Yerel Mahkeme forklift kiralama bedeli bakımından herhangi bir kanaat oluşturmamıştır. Oysa ki tarafımızca fazlaya ilişkin tüm talep haklarımız saklı tutulmak kaydı ile başlatılmış olan davaya konu icra takibi ile talep edilen onarım masrafının içerisinde ikame forklift kiralama bedeli de girdiğinden ve işbu alacak bedeli yazılı deliller ile ispatlandığından en azından forklift kiralama bedeli bakımından Yerel Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir düşüncesindeyiz….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ; ticari satımdaki ayıp nedeni ile mal bedelinin iadesi ve onarım bedellerinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali isteminden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosyaya toplanmış delillerden, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundan ve tespit raporundan anlaşıldığı üzere ; davacının davalıdan satın aldığı davaya konu Hundai marka forklift her ne kadar ikinci el olsa da ; ikinci el bir makineden beklenmesi gereken asgari nitelikleri taşımamakta, motoru orjinal olmayıp toplama bir motor olduğundan arzu edilen şekilde çalışmamaktadır.Bu husus iki ayrı raporla ortaya konulmuştur.Yine ortaya konulmuş diğer husus ayıbın derecesi nedeni ile forkliftin daimi olarak aynı arızaları sık tekrar etmesi ve onarım ile de verim alınamaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması hususunun kabul edilebilir bir seçimlik hak olarak ortaya çıkmış olmasıdır.Bu durumda davacı; malı davalıya iade ederek ödediği bedeli isteyebilir ve zararlarının genel hükümlere göre giderilmesini talep ve dava edebilir.Davacı tüm bu taleplerini takip yolu ile almayı tercih etmiştir. İtirazın iptali davası ise takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olmakla; davacının takip talebinde istediği kalemler dışına eldeki davada çıkma imkanı bulunmamaktadır. Davacı takip talebinde mal bedeli ve 10.000,00 TL onarım bedeli talep etmiştir.Mal bedeli ihtilafsız olup 28.320,00 TL dir.Onarım bedeli kalemine gelince ; ister dava konusu makine için olsun, ister ikame makine için olsun onarım ihtiyacı bir arızanın varlığından kaynaklanmakta olup, ayıplı satışla doğrudan illiyet bağı bulunduğundan yapılan ” onarım” bedellerinin istenebilmesi gerekir. Ancak rutin bakım, yağ değişimi, filtre değişimi vs. İşlemler ayıpla ilgili olmayan işlemlerdir. Faturalar incelendiğinde gerek dava konusu Hundai marka forklift için gerekse ikame verilen Yale marka forklift için yapılan tamir faturaları incelendiğinde 03/01/2015 tarihli 560,00 TL lik faturada onarım kalemi 0 TL dir. Bu faturadan alacak istemi mümkün değildir.04/02/2015 tarihli faturada yapılan işlemler dava konusu olmayıp 1. Forklift satışına ilişkindir ve talebi olanaklı değildir.11.03.2015 tarihli fatura rutin servis faturasıdır. 01.05.2015 tarihli fatura marş motoru arızası olup 253,70 TL nin doğrudan ayıplı satışla ilgisi bulunmakta olup bu fatura talep edilebilir durumdadır. 19/08/2014 tarihli fatura onarım faturası olup 2.699,84 TL lik miktarın talebi mümkündür. 14.04.2014 tarihli faturanın dava konusu olmayan 1. Satışla ilgili olduğu görülmüştür. Bu durumda toplam 2.953,54 TL tamir faturası satılan ayıplı mal ve ikame forklift için yapılan tamir faturası olup, davacının bu iki faturaya yönelik taleplerinin de yerinde olduğu anlaşılmaktadır.Her ne kadar davacı yan davasını 45.665,86 TL üzerinden ikame etmiş olsa da ; takibe sıkı sıkıya bağlılık nedeni ile fazlaya ilişkin haklarını ve farklı zarar kalemlerini ( iş durması, üretim Kiralama vs. Eldeki davada talep etme imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının mal bedeli ve 2.699,84 TL onarım bedelini talep etme hakkı mevcut olmakla eksik miktara hüküm kurulması hatalı olup, davacının istinafı kısmen yerindedir.Davalı yan istinafına gelince; esasa ilişkin ve ayıba ilişkin itirazları yukarıda açıklandığı üzere yerinde olmamakla birlikte, mal bedeline hükmedildiğinde alıcının malı satıcıya iade mükellefiyeti olduğu ” birlikte ifa” kuralı gereği malın iadesine hükmedilmesi gerektiği ve faizin de ancak fiili teslim tarihinden itibaren işletilebileceği nedenle davalı yanın istinaf başvurusunun da kısmen kabulüne ; hükmün kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı ve davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince AYRI AYRI KISMEN KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA 2- İlk derece mahkemesine açılan davada A. Davanın KISMEN KABULÜNEB. Davalı yanın Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına aptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile,takibin 28.320,00 TL mal bedeli e 2.699,84 TL onarım bedeli olmak üzere toplam 31.019,84 TL üzerinde devam edilmesine ; davacı yanın forklifti davalı yana fiilen teslim tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına C.Alacak likit olmadığından icra inkar taziminatı talebinin ve fazlaya ilişkin diğer taleplerin REDDİNE D. Alınması gereken 2.118,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 779,86 TL harcın ve 191,60 TL icra harcının mahsubu ile bakiye 1.147,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına E. Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ile 779,86.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, F.-Davacı tarafından yapılan 447,40.-TL posta gideri ve 900,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.347,40.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 943,18 TL kısmının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, G -Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,I. Davacı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT uyarınca hesaplanan 4.652,97 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine İ. Davalı yan da kendini vekille temsil ettirmiş olmakla AAÜT ne göre hesaplanan ve maktu ücreti vekaletin altına inemeyen 2.810,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine J.Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,İSTİNAF YARGILAMASINDA 3- Tarafların istinaf başvuruları kabul edilmiş olmakla yatırdıkları peşin harcın kendilerine talepleri halinde iade edilmesine 4- Tarafların istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına 5 – İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/10/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.