Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5779 Esas
KARAR NO: 2020/1747 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2017
NUMARASI: 2015/36 E. – 2017/151 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2020
İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 06/07/2017 tarihli kararına karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin “…” esas unsurlu markalarının 43. sınıf başta olmak üzere muhtelif sınıflarda tescil edilmiş olduğunu, bu markaların … başvuru numaralı, “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…” markaları olduğunu, davalının … başvuru numaralı “…” markasının 30. 41. 43. sınıflarda tescil edilmiş olduğunu, müvekkilin önceki tarihli ve tescilli seri markaları ile davalıya ait markanın 556 sayılı KHK’nin 8/l/b maddesi uyarınca iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, taraf markalarının esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, esas unsurların aynı olduğunu, müvekkilin “…” ibaresi üzerinde “yiyecek ve içecek hizmetleri” sektöründe 556 sayılı KHK’nin 8/3 ve 8/5 maddeleri uyarınca önceye dayalı hak sahibi olduğunu, davalının … tescil nolu “…” markasının davacının tescilli markaları ile iltibas yarattığını, benzer olduğunu belirterek, bu nedenle 556 sayılı KHK’nin 8/1/b. 8/3. 8/5. maddeleri uyarınca 43. sınıftaki emtialar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesinde ; “…” ibaresinin İstanbul’da kurulmuş dünyadaki ilk kahvehanenin adı olduğunu, “…” kelimesinin Türkçe’de “…” anlamına geldiğini, “…” ibaresinin Osmanlı’da ilk kez kahve satılan yer olarak tanındığını, Avrupalı gezginlerin kahveyi ilk kez …’da tanıyıp memleketlerine bir yenilik olarak taşıdıklarını, davalının bu nedenle, faaliyet alanına uygun olarak “…” kökenli markaları ve ticaret unvanını seçmiş olduğunu, müvekkilin 2007 yılından itibaren ticari faaliyetini “…” kökenli markaları ve ticaret unvanı ile sürdürdüğünü, “…” kökenli markaları ile kahvesini tanıttığını ve aynı markaları ile dünyada çeşitli ülkelerde … kökenli markalarını tescil ettirmiş olduğunu, müvekkilin ürününü tüm dünyaya tanıtmak üzere, TRT ile birlikte “kahvenin dünya serüveni” isimli belgesel hazırladığını ve büyük rağbet gördüğünü, müvekkilinin kahve üretimi ve satışı dışında “www…com.tr” adresinde markası ile kiosklar açtığını ve mobil catring hizmeti verdiğini, kuruluş tarihinin davacıdan daha eski olduğunu, davacı şirketin müvekkilinden bir ay sonra kurulmuş olduğunu, müvekkilin “…” kökenli seri markalarının sahibi olduğunu, hükümsüzlüğü talep edilen markanın 30. 41. ve 43. sınıflarda … tescil numarası ile tescil edilmiş olduğunu, davacının “…” kökenli marka başvurularının hepsinin davalının tescil başvurusundan daha sonra olduğunu, müvekkilinin markasının 43. sınıftaki kullanımının markasının tescil tarihi olan 2013 tarihinde 8 yıl önceye dayandığını, davacının bu kullanıma sessiz kalmış olduğunu ve bir an için davacı haklı olsa dahi sessiz kalmak suretiyle hak kaybının gerçekleştiğini, müvekkilinin “…” markasının “…” anlamına geldiğini, davacı markasının ise “…” ve “…” ibarelerinden oluştuğunu, davacı markasındaki “…” ibaresinin “…” anlamlarına geldiğini, taraf markaları arasında görsel ve anlamsal bir benzerlik olmadığını, davalının 43. sınıfta tescilli markasını tesciline uygun olarak kullandığını belirterek, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/07/2017 tarihli 2015/36 Esas-2017/151 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davalıya ait … tescil numaralı “…” markasının 43.sınıf emtialar için hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmiştir
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararında defalarca “hükümsüzlük koşullarının oluşmadığına” ilişkin değerlendirme yapılmış olmasına rağmen, kararın sadece son paragrafında “markanın hükümsüzlüğüne” yönelik kararın eksik ve hatalı incelemeye dayandığını, hukuka aykırı olduğunu, -… kökenli markanın hak sahibinin davacı müvekkili olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin ticaret unvanının 17 Ağustos 2007 tarihli olduğunu, davacı şirketin ticaret unvanının müvekkilinden bir ay sonra Eylül 2007 tarihli olduğunu, bu hususta ileri sürdükleri iddiaların raporda ve kararda değerlendirilmediğini, -… kökenli seri markaların gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu,gerek ticaret unvanının markasal kullanımı ve gerekse müvekkilinin 30. sınıfta … kökenli markalara ilk başvuru tarihinin 04/06/2007 tarihi iken davacının ise 43. sınıfta … kökenli markalarına 19/09/2007 tarihinde başvurmasının dikkate alınmadan değerlendirmeler yapıldığını, davacının müvekkilinin bilgisi dışında aynı kökenli markalara başvuruda bulunmakla kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin seri markalarından bahsedilmemesinin eksik değerlendirme olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; davalı yanın 43. sınıfta yer alan hizmetler yönünden tescil ettirmeyi sağladığı … markasına göre müvekkilinin bire bir aynı esas unsura haiz ve aynı sınıflarda daha eski tescil tarihli markalarının bulunduğunu, – davalı vekilinin “…” ibaresini 2007 yılından bu yana kullandığını iddia etmekte ise de davalı yanın temel faaliyet alanının, dilekçesinde de yer verdiği üzere “kahve, kakao, çikolata esaslı içecekler alıp satma” faaliyetine ilişkin oluduğunu, 2007 yılında tescil başvurusuna konu edildiği görülen 2007/30041 sayılı “…” markası kapsamındaki emtiaların “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” şeklinde olmasından anlaşıldığını, iddia olunanın aksine davalının, müvekkilinin markaları kapsamında yer alan 43. Sınıf hizmetler yönünden, daha eski tarihli bir markası mevcut olmadığı gibi bu yönde bir markasal kullanımının da bulunmadığını, kararın yerinde olduğunu, beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kayıtlarından;”…” ibareli … tescil numaralı markanın 31, 33, 34, 35, 40. ve 43. sınıflarda 29/08/2008 tarihinde, “…” ibareli … tescil numaralı markanın 30. sınıfta 09/01/2009 tarihinde, “…” ibareli … tescil numaralı markanın 43. sınıfta 29/03/2010 tarihinde, “…” ibareli … tescil numaralı markanın 35, 40. ve 43. sınıflarda 04/05/2011 tarihinde, “…” ibareli … tescil numaralı markanın 29, 32, 33 ve 35. sınıflarda 21/05/2014 tarihinde, “…” ibareli … tescil numaralı markanın 31, 33. ve 35. sınıflarda 08/08/2014 tarihinde davacı adına tescil edildiği, “…” ibareli … tescil numaralı markanın ise 30, 41. ve 43. sınıflarda 09/05/2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince alınan 07/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacının “…” ve “…” esas unsurlu …, …, … tescil nolu markalarının 43. sınıfta TPMK nezdindc tescil edilmiş olduğunu, 43. sınıf yönünden hükümsüzlüğü talep edilen … tescil nolu “…” markasının 30, 41. ve 43. sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğunu,davacı adına 43. sınıfta tescilli markaların esas unsurunun “…” ve “…” ibareleri olduğunu, davalı adına 43. sınıfta tescilli markanın esas unsurunun ise “…” ibaresi olduğunu, taraf markaları sesçil (fonetik) yönden benzer olmakla, davada 556 sayılı KHK’nin 8/1. maddesine dayalı kısmen hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğunu, davacının belirtilen ibarelerin aynısı/benzeri üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu iddia etmiş ise de, tescil ettirdiği 43. sınıfta markalarını tescilden önce kullandığını ispat eder bir delil dosyaya ibraz etmemiş olduğunu, 556 sayılı KHK.’nin 8/3. maddesine dayalı hükümsüzlük talebi şartlarının olmadığını, ticaret unvanının da bir sınai hak olduğunu, 556 sayılı KHK’nin 8/5. maddesinde bir markanın tescilsiz olarak kullanımı ile ilgili bir istisnai hüküm içerdiğini, davacı “… A.Ş”nin 10.09.2007 tarihinde kurulmuş ve … esas unsurlu markasının 43. sınıfta tescili için 19.09.2007 tarihinde başvuru yapılmış olduğunu, davada kısmen hükümsüzlüğü talep edilen “…” markasının tescil başvurusu yapıldığı 2013 yılından önce davacı markalarını 43. sınıfta tescil edilmiş olmakla 556 sayılı KHK’nin 8/5. maddesine göre hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığını bildirmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davalıya ait … tescil numaralı “…” ibareli markanın 43. sınıf emtia bakımından kısmen hükümsüzlüğü davasında; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … ibaresi üzerinde, 556 Sayılı KHK 8/5 maddesi gereğince ticaret unvan tescili ve 8/3 maddesi gereğince kullanıma dayalı öncelikli hak sahibi olduğunu, KHK 8/1-b maddesi uyarınca davalı markasının, davacı markaları ile 43. sınıfta iltibas yaratacak derecede benzer olduğundan kısmen hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Tescil belgelerinden, davacı adına 43. sınıfta tescilli en eski markanın 19/09/2007 başvuru tarihli, … sayılı … markası olduğu, 19/09/2007 başvuru tarihinden itibaren bu ibare üzerinde hak sahibi olduğu, davalının ise hükümsüzlüğü istenen 28/05/2013 başvuru tarihli markasından önce, … unsurlu olup 43. sınıfta tescil edilen tek markasının, 23/05/2012 başvuru tarihli … başvuru numaralı … markası olduğu ve bu markanın hükümsüzlüğü talebiyle davacı tarafından İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/49 E sayılı dosyasında dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin 11/05/2015 tarihli dilekçe ekinde sunduğu, Dairemizce celp edilen davalı markalarının tescil belgelerinden, marka başvuru tarihi, sınıflarından davalıya ait 43. sınıfta önceki tarihli … başvuru numaralı “sıcak fırın”, … başvuru numaralı “…” ve … başvuru numaralı “…” markalarının, hükümsüzlüğü istenen … markası yönünden kazanılmış hak sağlamayacağı, 43. sınıfta … ibaresi üzerinde davacının daha eski tarihli tescile dayalı hak sahibi olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamına sunulan ve celp edilen belgelerden, davalı … unvanının , davacı … unvan tescil tarihinden önce olduğu,davacının 556 Sayılı KHK 8/5 maddesi gereğince unvandan kaynaklanan öncelik hakkı bulunmuyorsa da; taraf markalarının 43. Sınıf hizmetlerde ortak olduğu, davacının … ve … unsurlu markalarının davalıdan daha önce tescil edildiği, taraf markaları … unsurlu olmakla, görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, markaların hitap ettiği ortalama halk kitlesi nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğu gibi, tüketici nezdinde işletmeler arasında bağlantı bulunduğu izlenimi de doğacağından, markalar arasında doğrudan ve dolaylı olarak iltibas ihtimali bulunduğu kanaatiyle, mahkemece sonuç itibarıyla hükümsüzlük kararı verilmesi yerinde görülmüştür. Mahkemenin karar gerekçesinde yazım tekniği nedeniyle bazı yerlerde ” hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı” bazı yerlerde ise ” hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu” şeklinde ifadelere yer verilerek çelişki yaratılması, ayrıca davalı adına marka tescillerinin istinaf incelemesi sırasında Dairemizce getirtilerek davalının kazanılmış hak iddiasının incelenerek kararın gerekçesi düzeltilmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının HMK 353/1-b-2-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,KISMEN REDDİNE, 2- İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/07/2017 tarihli 2015/36 Esas-2017/151 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b-2-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜNE, -Davalıya ait … tescil numaralı “…” markasının 43.sınıf emtialar için HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, -Karar kesinleştiğinde TPMK’na gönderilmesine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; -Alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, -Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Davacı tarafından yapılan 55,40 TL harç, 222,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.277,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, -Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, -Karar kesinleştiğinde ve talebi halinde bakiye gider avansının davacı tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; -Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.