Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5706 E. 2020/1749 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5706 Esas
KARAR NO : 2020/1749 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/05/2017
NUMARASI : 2015/399 E. – 2017/595 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2020
İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 11/05/2017 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalının müvekkili şirketten 26/03/2012 tarihinde 9.994,60 TL tutarında, 27/02/2012 tarihinde 49.412,50 TL tutarında, 14/09/2012 tarihinde 59.147,50 TL tutarında muhtelif ebatlarda MDF malzemesi, sunta kesimi ve suntalam ağaç ürünleri yapımı ve işlenmesi işlerini satın aldığını, alınan mallara ait ve icra takibi dayanağı faturaların seri numaralarının 64178,64179 ve 64200 olduğunu, davalının alınan malların bedellerinin ödemediğini, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, bu nedenle davalının itirazının iptalini, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP ;Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava dilekçesi içeriğinde yer alan hususların gerçeğe aykırı olduğunu, davacıya belirtilen şekilde borçlarının bulunmadığını, ticari defter üzerinde yapılacak inceleme ile bu durumun tespit edileceğini, davacıdan alacaklı olduklarını, bu nedenle takas ve mahsup istemlerinin kabulünü, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2017 tarihli 2015/399 Esas-2017/595 Karar sayılı kararıyla; ” incelenen defterlerden davacının 2012 ve 2013 yılı defterleri tasdiklerinin usulüne uygun göründüğü, ne var ki HMK.nun 222/3 maddesine göre bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı, davacının defterlerine göre alacaklı olduğu değil aksine borçlu olduğunun kayıt altına alındığı, davalı tarafın defterine davacıdan 41.279,00TL lik alacaklı olduğuna dair kaydın mevcudiyeti; öte yandan 100.000TL davacıya borçlu göründüğüne dair kaydın neye istinaden işlendiği, dava dışı şirket ile davacı arasındaki irtibatın nasıl kurulduğunun ise hiç anlaşılamadığı, defterlerde buna dair bir kayıt da bulunmadığı, yine bir başka açıdan defterlerdeki kayıtlar takip talebine uygun görünse dahi davacının faturaya konu edilen malları davalıya teslim ettiğini de ispatlaması gerektiği, buna dair bir bilgi, belge, irsaliye vb. sunulmadığı” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, hükme esas alınan raporun sorunu çözmekten uzak olduğu, bilirkişilerin açıklamaları doğrultusunda inceleme yapmış olsaydı; İcra takibine konu faturaların müvekkilinin ve davalının ticari defterlerinde işlenmiş ve kayıtlı olduğunun, müvekkiline ait 2012 yılının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğunun ve lehine kesin delil teşkil edeceğinin, davalıya ait 2012 yılının ticari defterlerinin ise usulüne uygun olmadığı ve davalı aleyhine kesin delil teşkil edeceğinin tespit edileceğini,-müvekkilinin takip konusu alacağın varlığını ispatladığını, davalının bu fatura bedellerini ödediğini yazılı delillerle ispatlayamadığını, davalının yazılı ödeme belgesi bulunmadığı gibi bu yönde savunmasının da bulunmadığını, -davanın 3 adet fatura bedelinin ödenmesine ilişkin itirazın iptali davası olduğunu, cari hesabın tasfiyesi davası olmadığını, davalının alacağı olduğunu iddia ediyorsa ayrı bir dava konusu olabileceğini,- İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/954 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda, müvekkilin dava dışı bu kişiden 72.089,74 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiğini,- Davalı tarafın ticari defterlerinde iki ayrı kişiye ait cari hesapları tek hesapta toplayarak ve ticari defterlerini usulüne uygun tutmayarak kendine hukuki yarar sağlamaya çalıştığını, usulsüz defterlerin davalı aleyhine delil niteliğinde olduğunu, -dosya içine gelen İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … E (eski numarası … E. ) dosyasında alacaklı dava dışı … gözükse de bu icra dosyası dayanağı bononun davalı … San ve Tic. AŞ adına alındığını, bu bononun ve bono adına yapılan tahsilatların cari hesapta göz önüne alınması gerektiğini, davalının İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği 19.09.2014 tarihli dilekçe ile kabul ettiğini, bilirkişi raporunda incelenmediğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; davacının bilirkişi incelemesi sonucu, müvekkilinin ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olduğunu belirtmişse de, faturanın aksi ispat edilebilir ticari bir belge olduğunu, faturaların ticari ilişkinin varlığını buna binaen bir alacak hakkını ispatlayacak nitelikte olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 1978/1788 E, 1978/1687 K sayılı içtihadına göre teslim edilmemiş olan ürünler hakkında düzenlenen faturanın kesinlikle bir alacak hakkı doğurmayacağını, müvekkilinin davacının düzenlediği faturayı iyi niyet çerçevesinde ticari defterlerine işlediğini ancak davacının kötü niyetli davranarak faturada düzenlenen malları teslim etmediğini,-bilirkişi raporuna göre davacının defterlerinde davacının borçlu göründüğünü beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul Anadolu … icra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası incelendiğinde, 28.04.2014 tarihli takip talebi ile, 118.554,60TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 26/03/2012 tarihli 9.994,60 TL bedelli, 27/02/2012 tarihli 49.412,50 TL bedelli, 14/09/2012 tarihli 59.147,50 TL bedelli üç adet faturaya dayandığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği görülmüştür.İlk derece mahkemesince alınan 16/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının defterlerinden 2012 ve 2013 tarihli defterlerinin açılış ve kapanış defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı lehine delil olduğu, 31.12.2012 tarihi itibariyle davalı şirketten 14.933,45 TL alacağının olduğu; dava dışı …. AŞ’ye ise 72.089,74 TL borçlu olduğu, davalı tarafın defterlerinin usulünce tutulmadığı 31.12.2013 tarihi itibariyle davacıdan 41.279,60TL alacaklı olduğu, davalının defterinde davacının cari hesabına 100.427,10TL borç kaydının yapıldığı,inceleme sırasında “Temlik sözleşmesine istinaden” yapıldığının kayıtlı olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : İtirazın iptali talepli davada; davaya konu İstanbul Anadolu …. icra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasının,26/03/2012 tarihli 9.994,60 TL bedelli, 27/02/2012 tarihli 49.412,50 TL bedelli, 14/09/2012 tarihli 59.147,50 TL bedelli üç adet faturaya dayandığı, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, bu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin incelenmediği, raporda davalı vekilinin talebi üzerine dava dışı bir şirketin ticari defterlerinin incelendiği, davalı borçlu vekilinin İcra Müdürlüğüne itirazında ve cevap dilekçesinde, davacıya borçlu olmadığı aksine alacaklı olduğunun ileri sürüldüğü, ilk derece mahkemesince usulüne uygun inceleme içermeyen, yetersiz bilirkişi raporu ile karar verildiği kanaatine varılarak, davacı istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, mahkemece yukarıda işaret edildiği şekilde tarafların ticari defterleri incelenerek, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ispat yükünün davalı tarafa geçerek ödeme hususunu ispat etmesi gerektiği dikkate alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2017 tarihli 2015/399 Esas-2017/595 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dairemiz kararında işaret edildiği şekilde yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 24,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/10/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.