Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5652 Esas
KARAR NO: 2020/1649
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2017
NUMARASI: 2014/1308 E. – 2017/613 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
ASIL DAVADA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı firmaya irsaliyesi mevcut değişik tarihlerde 6 kere mal satışı yaptığını, bu satışların toplam bedeli olan 50.902,00-TL yi davalının ödemediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile alacağın tahsili amacıyla takibe başlandığını davalının bu takibe itiraz ederek durdurduğunu müvekkilinin alacağının tahsilini engellemeye yönelik bu itirazın iptaline karar verilerek davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında kumaş konusunda ticaret yapıldığını, sözkonusu ticaret nedeni ile cari hesabın oluştuğunu, davalı şirketin müvekkili aleyhine hakkında İstanbul … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe itiraz nedeni ile davalı şirketin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1308 Esas sayılı davasını açtığını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığı gibi davalı şirketten alacağının bulunduğunu , alacak nedeni ile davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazının iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmesini ve İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1308 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını alacağının bulunduğunu davacı tarafından belirtilen 6 adet faturaya konu kumaşlarda hata tespit ettiklerini, ayıbı yasal süresinde davacıya bildirdiklerini, taraflar arasında mutabık kalınan iade tutarı 24.006,59-Tl tutarında iade faturası kesildiğini, davacının iade faturası ile emtiaları kabul etmediğini, davacıdan toplam 84.161,77-Tl tutarında emtia alındığını, buna karşılık 87.618,72-TL ödeme yapıldığını buna görede davacıdan 3.456,95-TL alacaklı olduklarını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilerek yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile İst. … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 24.006,59 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, alacağın %20’si olan 4.813,20 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine, birleşen İst. 9. ATM’nin 2015/208 esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine…” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 24.006,59TL tutarındaki iade faturasına ilişkin müvekkilinin borçlu olmadığını, kararın bu kısmını istinaf ettiklerini, 11.08.2014 Tarihli faturaya konu kumaşlarda ayıp olduğunun davacı firma yetkilisine bildirildiğini, davalı firma çalışanı tarafından davacı firma yetkilisi …’e de 13.08.2014 tarihinde e-mail ile bildirildiğini, davacı firmanın ayıplı ürünlerin iadesini kabul ettiğini ve 26.09.2014’te iade tutarının davacı firma muhasebesine bildirildiğini, iade konusunda mutabakat oluştuğunu, davacının bu yazışmaları cevaba cevap dilekçesinde beyanları ile kabul ettiğini, belgelere itiraz etmediğini, iade faturasının deliller ile ispatlandığını, mahkemenin tanık dinletme talebini kabul etmemesinin hatalı olduğunu, tanıkların iade muatabakatı ve e-mailller hakkında beyanda bulunacaklarını, raporda hesap hatası olduğunu, kendileri kabul etmemekle birlikte davacının kendi defterine göre 49.486,84TL alacaklı olduğu, iki çeke adet 29.000TL ödeme mahsup edildiğinde bakiye 20.486,84TL olması gerekirken hesap hatası yapılarak Tl belirlendiğini, alacak likit olmamasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi ücreti kesin sürede yatırılmamış olmasına rağmen itirazın dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili katılma yolu ile istinaf isteminde özetle; davalı vekilinin 02.03.2017 Tarihli duruşmada; “…biz ayıplı olduğunu düşündüğümüz için kargo ile iade faturası ile birlikte gönderdik, karşı taraf kabul etmediği için kumaşlar tekrar bize geldi, şu anda bizdedir, dava ayıplı mal davası değildir, onun prosedürü ayrıdır, süreler geçmiştir….” şeklinde beyanda bulunduğunu, bu beyana ve iki bilirkişi raporuna rağmen davalının kararı istinaf isteminin yerinde olmadığını, bilirkişiler 14500Tl’lik 2 adet çek toplamı 29.000TL çeki aradaki ticarete mahsuben yapıldığını kabul etmiş ise de; bu çeklerin şahsi alacak sebebi ile davalı şirketten kendi ortağına keşide edildiği açıkça ortada olduğunu, şahsi borca ilişkin ödemelerin davalı yanca kötüniyetle cari hesaba işlediğini, rapora itirazın kabul edilmediğini belirterek bu yönü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Asıl dava, faturaya dayalı cari hesap borcunun tahsili istemi ile başlatılan takipte İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Birleşen dava ise; cari hesap borcunun tahsili istemi ile başlatılan takipte İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili asıl ve birleşen dava yönünden, davacı vekili ise asıl dava yönünden yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki ticari ilişki ihtilafsız olup ihtilaf, davalının ayıp iddiasına dayalı iade faturasının ve davacı defterinde kayıtlı olmayan 14.500’er TL’lik 2 adet çekin borçtan mahsubu gerekip gerekmediğine ilişkindir. Davalı-birleşen davacının istinaf istemi yönünden; Davalının ayıba ilişkin savunmasının ve birleşen dava yönünden cari hesap alacağının mevcut delil durumuna göre kanıtlanamadığı sabit ise de; tarafların ticari defter incelemesine ilişkin bilirkişi raporuna göre defterler arasındaki farkın 52.943,79TL (14.500TL bedelli çek +14.500TL bedelli çek+24.006,59TL bedelli iade faturası +62,80TL kur hesabına dayalı) olduğu, davacının kendi defterlerine göre takip tarihinde 49.486,84Tl alacaklı olduğu, 14.500TL tutarlı 2 adet çekin davacının defterinde kayıtlı olmadığı, bu durumda davacının kendi defterinde kayıtlı alacaktan toplam 29.000TL bedelli çeklerin mahsubu ile bakiye 20.486,84TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken iade faturası bedeli üzerinden davanın kabulünün yerinde olmadığı dikkate alındığında davalı vekilinin hesaplamanın hatalı yapıldığına ilişkin istinaf istemi yerindedir. Alacak likit olup davalı itirazında haksız olmakla mahkemece %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı gibi, bilirkişi ücretinin kesin sürede yatırılmadığına yönelik istinaf istemi dosya ile örtüşmediğinden bu hususlardaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalı-birleşen davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf isteminin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili katılma yolu ile istinaf isteminde; toplam 29.000TL bedelli 2 adet çekin alacaktan mahsubunun hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de davalının cevap dilekçesi ekindeki delillerinde yer alan tediye makbuzunda belirtilen çek bilgileri ile mahsup edilen çek bilgilerinin aynı olduğu, makbuzda …’ya atfen isim ve imza yer aldığı, delil listesi ve eklerinin davacıya tebliğ edildiği, çek bedellerinin de bankadan … tarafından tahsil edildiği, davacı vekilinin bu hususta açık itirazının olmadığı dikkate alındığında davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-A.Davacı vekilinin yerinde görülmeyen katılma yolu ile istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, ESASTAN REDDİNE, B. Davalı-birleşen davacı vekilinin asıl dava yönünden istinaf isteminin kısmen kabulü ile, İstanbul 12.Asliye Ticaret MAhkemesi’nin 2014/1308, 2017/613 Karar sayılı ilamının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, 2- A. Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptaline, Takibin 20.486,84TL asıl alacak ile takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi üzerinden devamına, Kabul edilen alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazla istemin reddine, Asıl dava yönünden alınması gereken 1399,45TL harcın peşin alınan 614,80 Tl’den mahsubu ile bakiye 784,65TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 614,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafça yapılan 562,00TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 226,14TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafça yapılan 104,50TL yargılama giderinin 42,32TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerine bırakılmasına, Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4562,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, B. İstanbul 9.ATM’nin 2015/208 E sayılı birleşen dosyası yönünden; Davanın REDDİNE, Kötüniyet tazminat talebinin reddine, Alınması gereken 31,40TL harcın peşin alınan 41,84 Tl’den mahsubu ile fazla alınmış olan 10,44TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine, Davacı tarafça yatırılan 614,80TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafça yapılan yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 1980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 3- İstinaf harcı ve yargılama giderleri yönünden; – Asıl davada davacının istinaf istemi reddedildiğinden istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına ve alınması gereken 54,40TL harçtan peşin alınan 31,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00TL harcın asıl davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, – Birleşen davada davacının istinaf istemi reddedildiğinden alınması gereken 54,40TL harçtan peşin alınan 31,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00TL harcın asıl davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, -Asıl davada davalının istinaf istemi kısmen kabul edildiğinden 409,97TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine, – Asıl davada davalı tarafça yapılan 85,70TL istinaf başvuru harcı ile 55,50TL istinaf gideri ki toplam 141,20TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4- istinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde aidiyetine göre taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/10/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.